İZMİR – Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi SES İşyeri Temsilcisi Günseli Uğur, ödemelerindeki kesintilere ilişkin yaptıkları protesto eylemleri nedeniyle sürgün edildi. Karara tepki gösteren Sendika, sürgün kararının geri çekilmesini istedi.
KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hastanesi İşyeri Temsilcileri Günseli Uğur hakkında alınan sürgün kararına ilişkin basın açıklaması bulundu. Açıklamaya İzmir Tabip Odası eski Başkanı Prof. Dr. Funda Barlık Obuz ile Emek ve Demokrasi Güçleri platformu temsilcileri de katıldı.
SES İzmir Şube Başkanı Erkan Batmaz yaptığı açıklamada, sağlık çalışanlarının salgınla ve gasp edilen halkları için mücadele ettiğini, İzmir'deki sağlık emekçilerinin de yaşadıkları sorunların çözümü için haftalardır eylemde olduğunu dile getirdi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’ndeki sağlık emekçileri, ödemelerinde yapılan kesintilere karşı üç hafta boyunca hastane önünde eylemlerine devam ederken, hastane başhekimliğinin tüm baskıcı yöntemleri kullanarak eylemi sonlandırmaya çalıştığını söyleyen Batmaz, "29 Haziran tarihli ve 2020/82 karar No’lu İzmir İl Hıfzısıhha Kurulu toplantısı ile İzmir’de sağlık kurumlarında her türlü toplantı gösteri, eylem ve etkinliklerin yapılmaması yönünde karar alındığı duyuruldu. Yani İzmir İl Hıfısıhha Kurulu, İzmir’de sağlık emekçilerinin seslerini duyurmasını engellemek için özel olarak toplandı ve karar aldı" dedi.
ÇALIŞANLARA TEHDİT
DEÜ Hastanesi yönetiminin sorunları çözmek, diyalog kurmak yerine hakkını arayan emekçilere soruşturmalar başlatarak, sağlık emekçilerindeki huzursuzluğu arttırdığını dile getiren Batmaz, sendikal ve Anayasal haklarını kullanmalarından kaynaklı SES üyelerine yönelik tehditlerde bulunulduğunu ifade etti.
Salgın döneminde sağlıkçılara verilen sözler tutulmadığı gibi hak arayan emekçiye hakkının verilmediğini söyleyen Batmaz, bunun yerine15 yıldır bu hastanede çalışan SES İşyeri Temsilcisi Günseli Uğur'un sürgün edildiğini söyledi.
Batmaz, bu sürgün kararına dair “Görevlendirme adı altında, salgının erken gevşetilen kurallar nedeniyle sönümlenmeden yeniden daha da hızlı yayılmaya başlamış olduğu bu dönemde, bunu normal bir görevlendirme olarak düşünmemiz olanaksızdır. Hastanelerde bu kadar hemşire açığı varken, sağlıkçılarda tükenmişlik zirvede iken geçici görevle hastanelerden personel çekilmesi kabul edilir bir görevlendirme değildir" ifadeleri kullandı.
'SAĞLIKÇILARA BASKIYI DURDURUN'
Koronavirüs salgını ile mücadelenin en önündeki sağlık emekçilerinin taleplerine kulak verilmesi gerektiğini vurgulayan Batmaz, şöyle seslendi: "Hakkını arayan sağlık emekçilerini cezalandırmak kabul edilebilir değil. Bir an önce bu hukuksuz işlemden vazgeçilerek, sürgün kararından durdurulmalıdır. Bu kararlar sağlık emekçilerinin iş barışını ve huzurunu bozarak Pandemiyle mücadeleyi sekteye uğratmaktadır. Aylardır Pandemi ile mücadelede özveri ile insanüstü bir çaba gösteren ve artık tükenmişlik yaşayan sağlık emekçilerinin motivasyonu olumsuz etkileyen tüm uygulamalardan vazgeçip taleplerini karşılayın. Sağlıkçılara baskıyı, sürgünü durdurun! Sorunlarına kulak verin. Özlük haklarını verin. Yetersiz personelle çalışmaya dur deyin. Kadrolu güvenceli istihdam sağlayın."
'SÜRGÜN KARARI HUKUKSUZ'
İşyeri Temsilcisi Uğur hakkında verilen sürgün kararının hukuksuz olduğunu vurgulayan Batmaz, son olarak şunları söyledi: "Günseli arkadaşımız sendikal görevlerini yerine getirmiştir. Yapılan bu işlem açık olarak 4688 sayılı sendika yasasının ihlalidir. Hastane idaresi suç işlemektedir. Bu hukuksuz işlem geri çekilene kadar mücadelemizi daha da yükselteceğiz."