İSİG Meclisi: Kovid-19 meslek hastalığı ve iş kazası sayılmalı

img

ANKARA – İSİG Meclisi’nin açıklaması sırasında gözaltına alınan 7 kişi serbest bırakıldı. ATO’da düzenlenen açıklamada İSİG Meclisi, “Kovid-19 sağlık emekçileri için meslek hastalığı, diğer işkollarında çalışan işçiler için ise iş kazası olarak tanınmalıdır” talebinde bulundu.

Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG), Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi önünde “7.ayında Covid-19" konulu açıklamasına polis müdahalesinde gözaltına alınan 7 kişi emniyet ifadeleri ardından serbest bırakıldı.

Gözaltına alınan 7 kişi hakkında 2911 sayılı kanuna muhalefet etme gerekçesiyle işlem yapıldı. Açıklamalarına izin verilmeyen sağlık emekçileri gözaltından bırakıldıktan sonra Ankara Tabip Odası’nda (ATO) basın toplantısı düzenledi. “İş cinayetlerine, Salgına, İşsizliğe, Açlığa ve Güvencesiz Çalıştırmaya Karşı Direniş ve Dayanışma Yaşatır” pankartının açıldığı açıklamayı sağlık emekçisi Reyhan Karadeli yaptı.

Kovid-19 salgının Türkiye’de 7’nci ayını doldurduğunu dile getiren Karadeli, izlenen politikalarla sermayenin korunduğu, üretimin her ne olursa olsun devam ettiği bir sürece evrildiğine dikkati çekti. Karadeli, “Emekçilerin aileleri ve emekliler de göz önüne alındığında bugüne kadar salgın sonucu ölenlerin ve hastalananların büyük bir çoğunluğunun işçi sınıfı olduğu gerçeği tüm çıplaklığı ile ortadadır. Salgının yayılmasının önüne geçilmek için bir kontrol planı yapılmadı, kaynaklar zorunlu malları üretmeye ve halkı salgından korumaya ayrılmadı. Tam tersine, sermaye teşvikleri, vergi indirimi, KDV indirimi, borç indirimi, kredi borçlarının ertelenmesi, vergi ödemelerinin ertelenmesiyle kaynaklar patronlar için harcanmış oldu ve sermayenin özellikle 2000’li yıllardan beri talep ettiği esnek çalışma biçimlerine ortam hazırlandı” dedi.

‘GENİŞ BİR KİTLE YASAL KORUMANIN DIŞINDA BIRAKILDI’

İşsizliğin koz olarak kullanıldığı işyerlerinde üretim baskısı ve kötü çalışma koşullarının devam ettiğini belirten Karadeli, “Pek çok işyerinde işçiler kendi imkanları ile kişisel koruyucu ekipman tedarik ederek sağlıklarını korumaya çalıştı. Henüz ilk dalga atlatılmamışken başlatılan normalleşme süreci ile emekçiler çok daha kuralsız ve kötü koşullarda çalışmaya zorlandı ve vaka sayıları işyerlerinde hızla arttı. Sosyal Güvenlik Kurumu, Covid-19’un ‘iş kazası/meslek hastalığı’ tanımı dışında, sadece ‘hastalık’ olarak provizyon alınmasını isteyen skandal bir genelgeye imza attı. Emekçilerin sağlığını tehdit eden salgın koşullarında, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun ertelenen maddeleri bir kez daha ertelenerek geniş bir kitle bir kez daha yasal korumanın dışında bırakıldı” ifadelerinde bulundu.

‘29 BİN SAĞLIK EMEKÇİSİ KOVİD-19 YAKALANDI’

Salgının ilk 7 ayında en az 294 emekçi Kovid-19 sebebiyle yaşamını yitirdiğini belirten Karadeli devamla şöyle konuştu: “Kovid-19 sonucu yaşamını yitiren emekçilerden 105'i sağlık, 69'u ticaret/büro, 20'si belediye, 19'u tekstil, 14'ü metal, 14'ü güvenlik, 13'ü taşımacılık işkollarında çalışmaktaydı. Covid-19 sonucu ölümlerin daha çok 65 yaş üstü olarak belirtilmesine karşın ölen emekçilerin yaş ortalaması 50’dir. Bu süreçte 29 bin 865 sağlık çalışanı ise hastalığa yakalanmıştır. Sağlık emekçileri, kader ve işin fıtratında olduğu için değil, yeteri kadar temin edilmeyen veya niteliksiz kişisel koruyucu ekipmanlar yüzünden, yaygın ve periyodik test ve taramaların yapılmaması yüzünden, hastanelerdeki plansız organizasyon ve uzun-yoğun çalışma süreleri yüzünden hastalanıyor ve ölüyor.”

Karadeli, taleplerini ise şöyle sıraladı:

“* Kovid-19 sağlık emekçileri için meslek hastalığı, diğer işkollarında çalışan işçiler için ise iş kazası olarak tanınmalıdır.

* İşyerlerinde başta üretim alanları olmak üzere ulaşım, beslenme, barınma gibi tüm alanlarda işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmalıdır.

* Kronik hastalığı olan ve belli bir yaşın üzerindeki işçiler bu süreçte idari-ücretli izne çıkarılmalıdır.

* İşten atmalar yasaklanmalı ve bin 168 TL değil tam ücret ödenmelidir.

* Çalışma saatleri, ücretlerde kesintiye gitmeden azaltılmalıdır.

* İşçilere ücretsiz-yaygın testler yapılmalı, vakaların arttığı işyerlerinde üretime ara verilmelidir.

* Evden çalışan işçilerin çalışma saatleri düzenlenmeli ve iş için yaptıkları harcamalar karşılanmalıdır.”