ANKARA - Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, bütçe görüşmelerinde Türkiye’de yoksulluğu bitirdiklerini iddia ederken, iktidar vekilleri de “‘Kürt illeri’ diye bir ifadeyi kabul etmek mümkün değil” dedi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2021 yılı bütçe teklifi, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Komisyon görüşmesinde ilk olarak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk konuştu. Kadın hizmetleri konusunda “kadına yönelik şiddette sıfır tolerans” ilkesiyle devam ettiklerini ileri süren Selçuk, veri sunmadan çalışma hayatında kadın iş gücü istatistiklerine göre kadın istihdam oranının arttığını iddia etti.
İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 10.9
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2020 yılı Temmuz dönemi işsizlik oranın geçen yılın aynı dönemine göre 0,5 puan azalarak yüzde 13,4 olduğunu ifade eden Selçuk, “Yeni ekonomi programıyla hedeflediğimiz işsizlik oranı 2023 yılı için yüzde 10,9” dedi.“Sosyal Koruma Kalkanımız” çerçevesinde bakanlık olarak doğrudan sağladıkları yardım ve destek tutarının 41 milyar TL’yi geçtiğini belirten Selçuk, “Koşullarını esnettiğimiz Kısa Çalışma Ödeneği ile Mart'tan bu yana 3,6 milyon çalışanımız için 21,8 milyar lira ödeme yaptık" diye konuştu.
‘HİÇBİR ŞEY SÖYLEMEDİNİZ’
Selçuk’un konuşmasının ardından söz alan muhalefet partileri, Selçuk’un yapmış olduğu sunumda çok fazla verinin yer almamasının yanı sıra anlaşılır ve üzerinde hazırlık yapılmadığı yönünde eleştirdiler.
CHP grubundan söz alan Bülent Kuşoğlu, “Şimdiye kadar daha farklı sunumlar alıyorduk sizden, tablolar alıyorduk, şimdi hem sunumunuzu geç gönderdiniz hem de geldiğinde daha da karışık bir şeyler gördük maalesef. Hani diplomatlar için derler ya ‘Çok şey söyler ama hiçbir şey söylemez’ siz de çok şey söylediniz ama hiçbir şey söylemediniz sonuçta” ifadelerin kullandı.
Kıdem tazminatı, esnek ve kısmi çalışmayı da içeren torba yasa teklifini soran Kuşoğlu, “Tekrar tartışılması lazım, çok farklı yönleriyle ele alınması lazım. Yaşam tarzımızdan, özgürlük anlayışımıza kadar her konuda çok önemli değişiklikler getiriyor çünkü” dedi.
‘YALANI MÜBAH GÖRÜYORSUNUZ’
Ardından söz alan CHP grubundan Mehmet Bekaroğlu ise sözlerine, “Neden soru önergelerimize cevap vermiyorsunuz” diyerek başladı. Bakan Selçuk’un konuşmasında “İşsizliği her şeye rağmen düşürdük” sözlerine dair ise Bekaroğlu, “Hayır, böyle bir şey yok. Zaten şu anda Meclis gündeminde olan torba yasada görülüyor. İşten çıkışları yasakladınız, yarı zamanlı ödemeler yapıyorsunuz. Şimdi yeni bir şey daha yaptınız, kayıt dışı alınır ve tekrar işten çıkarılırsa işsiz sayılmayacak. Böyle birtakım -tırnak içinde- cambazlıklarla düşürmeye çalışıyorsunuz, öyle değil. Bir de insanlar iş bulma umutlarını kaybettiklerinden dolayı iş gücünde görünmüyorlar. Bunu millete bu şekilde anlatın. İstatistiklerle yalan söyleniyor filan da, siz de zaten siyaseten yalan söylemeyi mübah kabul ediyorsunuz” diye belirtti.
TOPU TÜİK'E ATTI
Bekaroğlu’na cevap veren bakan Selçuk ise, “Verdiğim bütün veriler Türkiye'nin resmi istatistik kurumu olan TÜİK’in verdiği verilerdir” diyerek topu TÜİK’e attı.
ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMLERİ SORULDU
CHP grubundan Candan Yüceer, “Grevio Raporu, Parlamentoya hala sunulmadı, hala bakanlığın resmi sitesinde resmi çevirisi yok. Birçok defa ifade etmemize rağmen hala Grevio Raporu ne dağıtıldı ne yayınlandı ne de resmî çevirisi yapıldı” derken, CHP’den Emine Gülizar Emecan ise Bakan Selçuk’a “Şüpheli ölümler de kadın cinayeti olarak anılıyor” sözlerini sordu.
Emecan, “Hatta buna isyan etmiştiniz, kadın örgütlerini bu şekilde suçlamıştınız. Lütfen bu konuda elinizde bir veri varsa bunu paylaşır mısınız bizimle? Yani bu ‘şüpheli’ diye tanımladığınız ölümler hangileridir, nedir? Kadın cinayetlerindeki artışı görmezden gelemezsiniz çünkü sizin iktidarınız döneminde 7 kat artış olmuş” sorularını yöneltti.
155 MİLYAR NASIL HARCANACAK
HDP grubundan Filiz Kerestecioğlu da, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı için öngörülen bütçenin 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Teklifi’nin yüzde 12,7’si olduğuna dikkati çekti. Kerestecioğlu, “Ayrılan pay 155 milyar lira, bu çok büyük bir tutar. Elimizde tam 155 milyar var ve bize düşen emekleriyle memleketi var edenler için, toplumun ezilenleri, ayrımcılığa uğrayan kesimleri için bu bütçenin en doğru en adil şekilde nasıl harcanacağını tartışmak” ifadelerini kullandı.
YOKSULLUK KADININ SIRTINDA
Toplumsal sorunlara kalıcı çözümler bulmaktan ziyade sorunları idare etmeye hatta geçiştirmeye yönelik bir bütçe gördüklerini kaydeden Kerestecioğlu şunları söyledi: “Bakım sorumluluğunu kamusal bir hizmet olarak sunmak yerine aileye yükleyen, devletin sorumluluklarını ve yoksulluğun idaresini kadınların sırtına yıkan, büyük ölçüde bakım ve yoksulluk ekseninde yapılan sosyal yardım transferleri görüyoruz. Ancak sosyal yardımlara ayrılmış 42 milyardan fazla kaynağa paralel olarak sosyal dışlanma, şiddetle mücadeleye, güvenceli istihdam ve kamu hizmetlerinin erişilebilir olmasına yönelik yatırım ödenekleri görmüyoruz.”
20 MİLYONA 1 ŞÖNİM
Şu anda 81 olan Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) sayısı 2023’e kadar hiç arttırılmayacağına dikkati çeken Kerestecioğlu, “Nüfusu 20 milyon olan İstanbul'da kadınlar 1 ŞÖNİM’le idare edecekler. 40 milyondan fazla kadının yaşadığı bir ülkede şu anda 150 olan sığınak sayısı, 2023’e kadar en fazla, o da olabilirse 165’e çıkacak. Bugün 104 olan engelli bakım ve rehabilitasyon merkezi sayısı 2023’te en fazla 120 olacak. Hiç yatırım yapılmayacak, kurumsal mekanizmalar çoğaltılıp geliştirilmeyecek ama kadına yönelik şiddeti sonlandıracak; engelli yurttaşların daha kolay iş bulmasını, sosyal hayata daha kolay karışmasını sağlayacaksınız. Nasıl olacak bu bütün bunları yapmadan” diye sordu.
GÖZDAĞI VERME ARACI
“Sosyal yardımların” topluma tek çareymiş gibi dayatıldığını vurgulayan Kerestecioğlu, “Hatta bu da yetmedi, iktidarınıza siyasal desteğin azalması durumunda bir gözdağı verme aracına da dönüştürüldü. Ve ne yazık ki, görüyoruz ki sosyal yardıma ihtiyaç duyan yurttaşların sayısı giderek artıyor. Cumhurbaşkanlığı verilerine göre, 17 milyondan fazla vatandaş bir şekilde sosyal yardım desteklerine ihtiyaç duyuyor” ifadelerini kullandı.
ÇALIŞTAYINDAN ÇIKAN TALEPLER
Bütçe hazırlık süreçlerine kadın gruplarının, STK’ların katılmamasını eleştiren Kerestecioğlu, HDP Kadın Meclisi olarak yapmış oldukları “Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe” çalıştayında çıkan taleplerin bazılarını şöyle aktardı: “Öncelikle, katılımcı bir bütçe istiyorlar. Yükümüzü hafifletecek ücretsiz kreşler, kamusal bakım merkezleri istiyorlar. Ev kadınları için sağlık güvencesi, kadınlar için özgün ve daha adil bir vergi politikası; erken emeklilik gibi kadınların çifte yükünü görünür kılacak ödeneklerin oluşturulmasını talep ediyorlar. Eşit işe eş değer ücret istiyorlar. Eğitimde eşitliği sağlamak için üniversite öğrencisi genç kadınların ihtiyaçlarının kamu kaynaklarından karşılanmasını talep ediyorlar. 2018 yılında yayınlanan GREVIO Raporu’ndaki acil, orta ve uzun vadeli tavsiyelere kaynak ayırmak zorundayız.”
KÜRT İLLERİNDE İŞSİZLİK
HDP grubundan Gülistan Kılıç Koçyiğit’in “Kürt illeri” sözü ise tartışmalara neden oldu. Koçyiğit, “Mevcut AKP politikaları nedeniyle, özellikle Kürt illerindeki geri kalmışlığa dikkatinizi çekmek istiyorum. Türkiye’de işsizlik çok derin, istihdam sorunu çok gelişmiş ama bölge illerine baktığımız zaman ciddi bir şekilde işsizlikte başı çektiğini gayrisafi yurt içi hasılada son sıralarda yer aldıklarını görebiliyoruz. Şimdi elimizde Kalkınma Ajansının Sosyoekonomik Gelişmişlik Sıralaması var. Ben size son 16 ili söyleyeyim değerli arkadaşlar. Son 16 il Adıyaman’dan başlıyor, Şırnak’la bitiyor. Adıyaman, Ardahan, Diyarbakır, Kars, Iğdır, Bingöl, Batman, Şanlıurfa, Mardin, Siirt, Bitlis, Van, Hakkâri, Muş, Ağrı, Şırnak. Son 16 ilin de Kürt ili olması tesadüf müdür değerli arkadaşlar?” diye sordu.
'KÜRT İLLERİ' KAVRAMI KABUL EDİLMEDİ
Bunun üzerine oturum başkanı Abdullah Nejat Koçer, “İfade ettiğiniz ‘Kürt illeri’ diye bir ifadeyi kabul etmek mümkün değil. Böyle bir ifadeyi kabul etmiyoruz” dedi.
Koçyiğit ise, “Kürtlerin yoğun yaşadığı yere Kürt ili diyoruz. Kürtler yoğunluklu yaşadığı yerlere ne diyeceğiz” şeklinde yanıt verdi. Konuşmasına devam eden Koçyiğit, “En önemlisi ilim olan Muş’un Varto ilçesinde sırf HDP’li oldukları için yeşil kartlarını, yaşlılık aylıklarını ve bakım aylığını niye kestiniz? Size soru önergesi de yönelttim 28 Eylül’de sayın bakan ama hala cevabını alamadım” ifadelerini kullandı.
CEZAEVİNDEKİ ÇOCUKLAR SORULDU
HDP grubundan söz alan Ömer Faruk Gergerlioğlu da cezaevinde bulunan 800’den fazla çocuk için ne yapıldığını sordu. Gergerlioğlu, “0-6 yaş arası 800’den fazla çocuk var ve fizyolojik, psikolojik olarak çok büyük sıkıntılar içindeler. Yine, cezaevi dışında anne babası tutuklu olduğu için yakınlarının yanında kalan 18 yaş altı binlerce çocuk var ve hepsi psikolojik sorunlar yaşıyorlar. Ne yapıyorsunuz bunun için? İşçi sağlığı için neler yapıyorsunuz? 1.493 işçi ölümü var, bunu Bakanlık açıklamıyor, bir STK açıklıyor, bu bir ayıptır.”
BAKANA SORULAR
Konuşmaların ardından soru-cevap kısmına geçildi. Muhalefet partilerinden vekiller Bakan Selçuk’a şu soruları yöneltti:
HDP’den Necdet İpekyüz: “Çalışma yaşamı istatistikleri 2018 yılından itibaren yayınlanmıyor. Niçin yayınlanmıyor ve yayınlanacak mı? Görüşülen- 25 yaş altı ve 50 yaş üstü esnek çalışmayı geri çekmeyi düşünüyor musunuz?”,
HDP’den Filiz Kerestecioğlu: “İstanbul Sözleşmesi’nin etkin uygulanması yönünde yol haritası niteliği taşıyan Grevio Türkiye raporunun 15 Ekim 2018’den beri niçin resmi çevirisi yapılarak ilgili kurum ve kuruluşlara gönderilmedi? 2021 bütçesinde böyle bir pay ayrıldı mı bununla ilgili olarak?”
CHP’den Ali Şeker: “Gençlerin işsizlik sorununun çözümüne yönelik üretimi, istihdamı artıracak bir politikanız var mı?”
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NE DAİR PLAN NEDİR?
CHP’den Aysu Bankoğlu: “Bir televizyon programında, ‘Her kadın cinayeti, bizim kadına yönelik şiddetteki kadın cinayeti değildir. Her intihar kadın cinayeti değildir. Her şüpheli ölüm de kadın cinayeti değildir’ Size göre kadın cinayeti nedir? İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasının denetlenmesi hususundaki planınız ya da stratejiniz nedir? Buna göre bir planınız var mıdır?”
2020’DE 327 KADIN KATLETTİLER
HDP’den Oya Ersoy: “Bu ülkede kadın katliamı var, erkekler 2020’de 327 kadını katlettiler. Kadına yönelik şiddetle mücadele ve kadının toplumsal statüsünü yükseltmek, istihdam ve ücret yönünden eşitliği sağlamak için bütçenizden kadının payına düşen oranı kalemler hâlinde ve toplam olarak açıklar mısınız?”
HDP’den Garo Paylan: “Hala ücretsiz izinde olan kaç vatandaşımız var ve bunlar ne kadar süredir ücretsiz izindeler? Bu bin 160 lirayla kaç ay daha hayatta kalacaklarını düşünüyorsunuz?”
KOVİD DESTEKLERİ 32 MİLYARA ULAŞTI
Soruların bir kısmını yanıtlayan Bakan Selçuk, “41 milyar haricinde sosyal koruma kalkanı haricinde devlet, 6 milyar dışında para vermedi mi? Bir kez daha tamponun yüzde 25’ine katkımız mevcut. Sadece salgın dönemine has ödemelerimizin miktarı 3,6 milyar oldu. Dolayısıyla Kovid döneminde yapılan bütün bu desteklerin, kısa çalışma, nakdi ücret desteği, normalleşme desteği ve işsizlik ödeneği harcamalarının tutarı 32,8 milyar liraya ulaştı” dedi.
YOKSULLUĞU KABUL ETMEDİ
“Ya, bu ülkede güzel şeyler oluyor” diyen Selçuk, aşırı yoksulluğu bitirdiklerini ileri sürdü. Selçuk hedeflerinin göreceli yoksulluğu bitirmek olduğunu ifade etti. Selçuk, “Aşırı yoksulluk yok bu ülkede” iddiasında bullundu.
Kadın cinayetleri verilerine dair bir TV kanalında söylediklerine dair ise Selçuk, “Benim oradaki yanlışım; çok teknik bir konuyu televizyon ortamında paylaşmış olmak. Ama orada benim niyetim bu kadın cinayeti değildir, bunları kabul etmeyelim, esasında kadın cinayetleri az filan değildi. Ama şunu da kabul edelim: Kadın cinayetleri azalıyor, bunu da kabul etmemiz lazım” şeklinde konuştu.
Kadın vekillerin kadın cinayetlerine, İstanbul Sözleşmesi’ne dair sorularını yanıtsız bırakan Selçuk, “Kadın cinayetleri ve kadına şiddet konusunda kadın vekillerimizi ayrıca misafir edeyim” dedi. Selçuk kıdem tazminatına dair gelen soruları ise yazılı olarak cevaplayacağını belirtti.
MA / Zemo Ağgöz