İZMİR - Koronavirüs salgına dair alınan tedbirlerden dolayı iş yapamamaktan yakınıp, her akşam “sessiz” eylem yaparak tepkilerini gösteren İzmirli esnaf ve müzisyenler, mağduriyetlerinin giderilmesi beklentisinde.
İçişleri Bakanlığı, 4 Kasım’da alınan yeni koronavirüsü tedbirleri ile ilgili 81 il valiliğine gönderdiği genelge ile paket servis dışında restoran, lokanta, düğün salonu, kuaför, halı saha, yüzme havuzu, sinema, tiyatro, konser salonu ve benzeri iş yerlerinde hizmetlerin saat 22.00'de sona ereceğini açıkladı. İzmir’de alınan bu kararlarla çalışamaz duruma geldiklerinden şikayet eden esnaf ve müzisyenler, tepkilerini “sessizlik nöbeti” başlatarak gösterme yoluna gitti.
Her akşam Alsancak semtindeki Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde bir araya gelen bir grup esnaf ve müzisyenlerin 30 dakika boyunca sürdürdüğü eylem 17’nci gününde.
Sonuç alıncaya kadar eylemlerine devam etmekte kararlı olan esnaf ve müzisyenlerin beklentisi ise, alınan salgın tedbirlerinin neden olduğu ekonomik mağduriyetlerinin giderilmesi.
KREDİLERİN ERTELENMESİ ÇÖZÜM OLMADI
Alsancak’ta 10 yıldır esnaflık yaptığını dile getiren bu eylemcilerden Ali Ekber Yurtsever, Türkiye'de bitmek bilmeyen ekonomik krizlerin, dövizdeki artışların yarattığı pahalılığın esnafın ayakta kalmasını zorlaştırdığını belirtti.
Bu mevcut sıkıntıların üstüne gelen pandemi tedbirlerinin esnafı hayli zorladığını söyleyen Yurtsever, "Hükümet pandemi döneminde esnaf kredilerini ertelediğini söyledi. Ancak bunların yükü yine bizim sırtımızda. Faizleriyle ödediğimiz kredilerin ertelenmesi bizim için çözüm olmadı" diye konuştu.
MAAŞLARI ÖDEYEMİYORLAR
Faaliyet yürüttükleri eğlence sektörünün mevsimlerden, okulların açılması veya kapanmasından etkilenip, yine gündüz saatlerinde iş yapan bir alan olmadığını vurgulayan Yurtsever, şunları ifade etti: "Bizim sektörümüz akşam saatlerinde iş yapan bir alan. Bu yüzden dükkanları saat 22.00'de kapatmamız büyük bir kayıp yaşatıyor. Ayrıca ekonomiye ciddi katkıları olan bir sektörüz, hizmet sunabilmemiz için ürün alıyoruz. Örneğin çay, şeker, meşrubat, peçete gibi aklınıza gelen ne varsa en çok bizim sektörümüzün tükettiği ürünler. Biz çalışmadığımızda bu ürünlerin satışları da düşecek. Dolayısıyla sadece bizim değil, pek çok sektörün olumsuz etkileneceği bir süreci yaşıyoruz. Hizmet sektöründe ciddi bir çalışan nüfusu var. Bu insanların maaşlarının ödeyemeyecek duruma geldik.”
Yurtsever, bu nedenle hükümetin aldığı kararın yol açtığı ekonomik olumsuzlukların karşılanması talebinde bulundu. Yurtsever, "Madem bir karar alınıyor, bizlerin yaşayacağı sorunlar da öngörülmeli. Hepimizin ailesi var, okutmamız gereken çocuklarımız var. Ekmek götürmek zorunda olduğumuz evlerimiz var. Bütün bunların düşünüp, mağduriyetimizin giderilmesi gerekiyor" dedi.
KARAR ÇELİŞKİLİ
Esnaflardan Erdal Taşkıran da yüksek vergiler ve yüksek maliyetlerden dolayı esnaflık yapmanın çok zor olduğu bir ülkede yaşadıklarından yakındı.
Pandemi sürecinde Türkiye'de bilimsel önlemlerin alınmadığı gibi esnafları koruyan bir yaklaşımın da gösterilmediğini söyleyen Taşkıran, "Halk sağlığını para hırsıyla göz ardı edecek insanlar değiliz. Elbette bilimsel önlemlerin alınmasından yanayız. Hükümetin aldığı saat 22.00’den sonra kapatılma kararını çelişkili buluyorum. Bu ülkede insanlar her sabah balık istifi şeklinde işe gidip, fabrikalarda işçiler hiçbir önlem alınmadan çalıştırılıyor. 'Hamamları, düğün salonlarını da saat 22.00'de kapattık' diyorlar. Fakat bu gerçekçi bir durum değil” diye belirtti.
Taşkıran, bu yüzden alınan salgın tedbirlerinin belli bir sosyo-kültürel yaşamı hedef alan bir karar olduğu düşüncesinde olduklarının altını çizdi.
DESTEK TALEBİ
Alsancak esnafları, müzisyenler, çalışanlar olarak ekonomik taleplerimizin karşılanması için her akşam saat 22.00'de "Hayatı değil, Kovid’i bitirin" şiarıyla sessiz eylem yaptıklarını söyleyen Taşkıran, hükümete "Sektörü kapatıyorsanız, mağduriyetlerimizi de giderin. Sosyal Güvenlik Kurumu sigorta pirimi almasın, vergi alınmasın, kiramızı karşılayın, çalışanlar için maaş desteği sunun. Bunları yapmıyorsanız, yasak kararını geri çekin. Yaşayabilmemiz için, evlerimizi geçindirebilmemiz için bunları yapmanız gerekiyor" sözleriyle seslendi.
ESNAF YALNIZ BIRAKILDI
Kafe ve kitabevi işletmeciliği yapan Hatun Gezici ise, iki yıldır ekonomik krizden dolayı esnaflar olarak zor bir süreç yaşadıklarını anlattı.
"Pandemi süreci çok ağır etkiledi, ardından depremle birlikte ciddi bir müşteri kaybı yaşadık" diyen Gezici, hükümetin bu dönemde esnafı yalnız bıraktığını dile getirdi. Gezici, "Destek yok, yardım yok. Biz bu yüzden saat uygulamasının tekrar düşünülmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı.
YARDIM ADI ALTINDA KREDİ
Pandeminin başlamasından bu yana birçok zorlukla karşı karşıya kalmalarından şikayet eden esnaflardan Esin Bilge Yılmazer de şunları söyledi: "Bize aileden ya da başka yerden gelen ayrı bir gelir yok. Eşim de ben de 3 ay evde işsiz kaldık. Bu süreçte evimin ve dükkanın kirasını ödemek zorunda kaldım. Böyle bir dönemde devletin hiçbir yardımı olmadı ve yardım adı altında kredi verildi. Kasım ayındayız ve hiçbir kredimi ödeyemedim.”
Kafesinde çalışan tek personelinin maaşını ve gelen 2 bin 500 TL elektrik faturasını ödemekte zorlanırken, bunların üstüne bir de saat uygulaması getirilmesini eleştiren Yılmazer, “Çelişkili bir durum var. AVM'ler, toplu taşıma araçları tıklım tıklım doluyken, eğlence sektörünü batıracak bu kararı anlamıyorum. Dükkanımı bu şekilde sürdürebilmem, borçlarımı ödeyebilmem mümkün değil. Yani pandemi döneminde üç ay kapalı kalan dükkan için neden vergi verdiğimi bilmiyorum, vergi affı getirilmeli. Hükümetin bizleri kredilerle borçlandırarak değil, mağduriyetlerimizi giderecek bir yardım yapılması gerekiyor" diye seslendi.
MA / Sevda Aydın