ADANA - Koronavirüs vaka sayısında yüzde 50 artışın yaşandığı Adana’da salgına yakalanan sağlıkçılardan SES Şube Sekreteri Haşim Çağrı, “Psikolojik olarak çok yıprandım, tükendik” sözleriyle yaşadığı durumu özetledi.
Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de koronavirüs (Kovid-19) salgınından en çok etkilenenlerin başında sağlık çalışanları geliyor. Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) verilerine göre, 9 aylık salgın sürecinde ülke genelinde 89'u hekim olmak üzere toplam 216 sağlık çalışanı yaşamını yitirdi ve 50 bine yakın sağlıkçı da enfekte oldu. Söz konusu ölümlerin yaşandığı kentlerden birisi de salgın vakalarındaki artışla dikkati çeken Adana. Kentte şimdiye kadar 2’si hekim olmak üzere 3 sağlıkçı yaşamını yitirdi ve bine yakın sağlıkçı salgına yakalandı.
BOŞ SEDYE KALMADI
Özellikle son dönemlerde vaka sayısındaki artıştan kaynaklı bu tablonun derinleşmesinden endişe ediliyor. Sağlık Bakanlığı’na göre en riski 4 il arasında bulunan kentte son günlerde vaka oranında yüzde 50 artışın yaşanması bu endişeyi daha da büyütüyor. Kentteki sağlık örgütlerinin açıkladığı veriler de yaşanan durumu özetler nitelikte. Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Selahattin Menteş’e göre, 16 kamu hastanesinde toplam bin 412 yoğun bakım yatağı bulunan kentte hasta sayısı 2 bin civarında ve vefat sayısı hızla artıyor. Menteş’e göre kentteki ameliyathaneler bile yoğun bakıma dönüştürüldü ve boş sedye kalmadı.
Yine, CHP'li Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanı Zeydan Karalar da geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında, son 3 ayda 724 kişinin "bulaşıcı hastalık" raporuyla defnedildiğini duyurdu. Adana Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Daire Başkanı Mekin Şahin, 1 Ocak ila 2 Aralık tarihleri arasında kentte 8 bin 909 ölüm olayının gerçekleştiğini, bu ölüm olaylarından bin 150’sinin kayıtlara "bulaşıcı hastalık ölümü” olarak geçtiğini açıkladı.
3 DAKİKADA BİR HASTA TAŞINIYOR
Hastanelerdeki yoğunluktan kaynaklı salgına yakalanan yurttaşların çoğu evlerine gönderilerek, evlerinde tedavi görüyor. Yoğunluğun yaşandığı hastanelerden biri olan Çukurova Devlet Hastanesi Acil Servisi’nde gün boyu ambulans hareketliliği yaşanıyor. Her 3 dakikada bir ambulans ile hastaneye hasta taşınırken, PCR testlerinin yapıldığı yerlerdeki yoğunluk da gözden kaçmıyor.
ÇAĞRI’NIN TESTİ DE POZİTİF
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şube Sekreteri Haşim Çağrı ile günlük ortalama 10 bin testin yapıldığı kentteki son durumu konuştuk. Önceki gün yaptığımız röportajda boğaz ağrısıyla çalıştığı hastanede PCR testi verdiğini ve dün testinin pozitif çıktığını aktaran Çağrı, yaşadıkları durumu “Tükenmişlik sendromu yaşıyoruz” şeklinde özetledi.
‘SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKER’ UYARISI
Kentte hastaların artık yatacak yer dahi bulamadığını ve hastanelerde hasta ayrımına gidildiğini belirten Çağrı, hastaların servislerde ya da acillerdeki gözlem odalarında entübe edildiğini aktardı. Çağrı, "Eğer gerekli tedbirler alınmazsa İtalya da olduğu gibi sağlık sistemi çökecek” uyarısında bulundu. Kayıt dışı vakaların hesaba katılması durumunda Adana'daki günlük vaka sayısının 4 binin üzerinde olduğunu kaydeden Çağrı, "Şu an pandemi yüzde 200 ila 300 artmış durumda" dedi.
Ambulansların ve filyasyon ekiplerinin hastalara ulaşamaz durumda olduğunu söyleyen Çağrı, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklamalarına değinerek, şunları söyledi: “Koca'nın en son yoğun bakımlarda doluluk oranının yüzde 70 ila 80 olduğu söylemi aslında bizi doğrular nitelikte. Çünkü bu oran ‘tam kapasite çalışıyoruz’ anlamına gelir. Sağlık emekçileri bu durum karşısında çaresiz ve sesini duyurmaya çalışıyor.”
İTALYA’YI ARATMIYOR
"Toplam 10 yıllık hemşirelik mesleğimde şuan yaşadığım tükenmişlik ve yıpranmayı kelimelere dökemem sanırım" diyen Çağrı, “Şuan tek dileğim eşim ve 2 kızımın hastalanmamasıdır. Yaşadığımız şu günlerin İtalya'yı aratmayacak düzeyde olduğunu düşünüyorum. Çalıştığım hastanede ve haber aldığımız diğer hastanelerde genel tablo çok vahim. Sadece geçen hafta bizim yoğun bakımda 12 arkadaşımız aynı anda hastalandı. Hemşire eksikliğinden kaynaklı fazla mesai saatlerimiz 128 saate ulaştı. Psikolojik olarak yıprandım ve artık tükendik. Bütün haklarımız elimizden alındı. İzin kullanamıyoruz, istifa edemiyoruz, emekli olamıyoruz… Maaşlarımız enflasyon karşısında ezildi. Çalışarak ve insanüstü gayretle çalışmamıza rağmen hala en düşük memur maaşına sahip meslek gruplarından biriyiz. Hem psikolojik hem de ekonomik olarak çok yıpranmış durumdayız. En azından Covid-19 hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmesini istiyoruz. Personel, yatak sayısı ve yoğun bakım sayısının en üst düzeye çıkartılması, bulaş hızını en aza indirecek bir uygulama olan 14 günlük sokağa çıkma yasağının uygulanarak, sağlık emekçileri üzerindeki yükün hafifletilmesini istiyoruz” dedi.
MA / Hamdullah Kesen - Muhammed Enes Sezgin