ANKARA – Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Meclis’te görüşülen bütçenin yüzde 1’lik kesime ait olduğunu belirterek, “Sağlık Bakanlığın bütçesinde aşının bütün vatandaşlara ulaşması için yeterli bir bütçe yok” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekonomiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Meclis’te düzenlediği basın toplantısı ile gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Paylan, 2021 yılı bütçesinin yüzde 1’lik kesimin bütçesi olduğunu belirterek, tasarının saraydan geldiğini hatırlattı. Paylan, bütçenin halkın bütçesi olması için büyük bir mücadele yürüttüklerini dile getirerek, “Gelin bu bütçeye halkın taleplerini ekleyelim dedik. Saraylardan gelen bütçe vicdansız ve adaletsiz bütçe olabilir. Ama halkın taleplerini bu bütçeye mutlaka eklemeliyiz dedik. Çünkü işçilerin esnafın, çiftçinin talepleri yok” dedi.
’12 MİLYON İŞSİZE 5 KURUŞ KAYNAK YOK’
Pandemi de restoranları, kafelerin ve yüzerce iş yerinin kapatıldığını hatırlatan Paylan, “Bu bütçede esnaflara doğrudan gelir desteği vermek için 5 kuruşluk bir kaynak yok. Bir devlet iş yerini kapatıp ona 5 kuruş deste vermeden iş yerini kapatamaz. 2021 yılı bütçesinde beş kuruş destek kaynak koymuyorlar. 10 milyon vatandaşımız işsiz. Pandemide yeniden kapatılan iş yerleri ile birlikte 2 veya 3 milyon vatandaşımız daha işsiz kaldı. 2021 yılı bütçesi, yaklaşık 12 milyon işsiz kalan vatandaşımıza destek vermek için 5 kuruş kaynak koymadı bu bütçeye. Demokratik devletler işçilere kapanın diyorlar ama onlara gelir desteği veriyorlar ama Türkiye bütçesinde yok” diye konuştu.
‘GELİN HEP BERABER İTİRAZ EDELİM’
Bütçede, Emeklilikte Yaşa Takılan’ların (EYT) ve 5 milyon KYK borcu olan gençlerin dertlerine çözüm olmadığına dikkati çeken Paylan, “Sayın Cumhurbaşkanı 88 bin TL maaş alacak. Vatandaşlarımızın ödediği vergilerle bu maaşı alıyor. Bu mu adalet? Cumhurbaşkanı Mercedeslerden, saraylardan vazgeçecek ondan sonra vatandaşlardan sabır isteyecek. Bunlar lüks, şatafat içinde yüzerken vatandaşın derdine çare bulmuyorlar. Vatandaşın vergileri saraya gidiyor. Aynı zamanda bir avuç yandaşa gidiyor. Bütün vatandaşlarımızın bu bütçeye hep beraber itiraz etmeliyiz. Biz mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu mücadele mutlaka sokağa yansıması lazım. Gelin Türkiye’nin kanını sömüren bir avuç yandaşın, haramzadenin bütçesine hep beraber itiraz edelim” dedi.
‘HER GÜN 700 VATANDAŞIMIZ ÖLÜYOR’
Aşı gündemini değerlendiren Paylan, aşı meselesinin de bütçeyle ilgili olduğunu vurguladı. Sağlık Bakanlığı bütçesinin arttırılması gerektiğini aktaran Paylan, şöyle devam etti: “Sağlık Bakanlığın bütçesinde aşının bütün vatandaşlara ulaşması için yeterli bir bütçe yok. Bizim tespitlerimize göre her gün 600- 700 vatandaşımız hayatını kaybediyor. Bakmayın onların açıklamalarına her gün 600-700 vatandaşımız koronadan hayatını kaybediyor. Bu ölümlerin durdurulması için bir an önce en nitelikli aşıya vatandaşlarımıza ulaştırılması lazım. Bizim 100 milyon aşıya ihtiyacımız var ve Sağlık Bakanlığının bütçesinde 100 milyon aşı için yeterli bütçe yok.”
‘LONDRA’DA TEFECİLERE DİZ ÇÖKTÜLER’
Asgari ücretin sefalet ücretine dönüştüğünü dile getiren Paylan, “Asgari ücret alan yurttaşımız ay sonunu değil, ayın yarısını bile getiremiyorlar. Çünkü açlık sınırı 2 bin 580 TL’ye ulaşmış durumda. Dört kişilik ailenin yalnızca tenceresini kaynatmak için 2 bin 580 TL’ye ihtiyacı varken, asgari ücret 2 bin 320 TL. Eğer böyle giderse asgari ücret en fazla 2 bin 600 veya 2 bin 700 TL olacak. Neden çünkü bunlar IMF’ye söz vermişler. Çünkü Türkiye’de IMF’siz bir IMF programı uygulanıyor. Londra’da baronlara işçiye hak ettiği maaşı vermeyeceğiz sözünü verdiler. Londra’daki tefeciler önünde diz çöktüler. Asgari ücretin sefalet ücret olmaması için hep birlikte mücadele etmeliyiz değerli işçiler. HDP olarak asgari ücretin vergiden muaf net 4 bin TL olmasını öneriyoruz” dedi.
ERKEN SEÇİM
Paylan, 2021 yılının seçim yılı olmasının yüksek olduğunu belirterek, iktidarın ülkeyi yönetemediğini söyledi. Paylan, muhalefet partilerinin erken seçim talebinde bulunduklarını hatırlatarak, “Gerek parlamento gerek Cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylar ortaya çıkacaktır. Her parti elbette kendi düşüncesini söyleyecek. Yeni dönemde siyasi partilerin bir araya gelerek bu girdaptan Türkiye’yi nasıl çıkarırız, şapkayı önümüze koyarak konuşmalıyız. Faşist cepheye karşı demokrasi ittifakı çerçevesinde mutlaka nasıl parlamenter rejime döneceğimizin şartlarını düşünmeliyiz” diye belirtti.