İSTANBUL - Ekonomik krizin intiharla vücut bulduğu bir dönemde bütçe ve asgari ücret görüşmelerinin yapıldığına dikkati çeken HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse, her eki görüşmede de iktidarın “Emekçiye vermekten ziyade almayı” planlandığını söyledi.
Derinleşen ekonomik krizle birlikte yüzlerce yurttaşın intihar ettiği bir yıl olarak hafızalara kazınan 2020’nin son ayında milyonların gözü, 2021 yılında geçerli olacak asgari ücret ve Meclis’te devam eden bütçe görüşmelerinde.
Görüşmeleri değerlendiren Hakların Demokratik Partisi (HDP) Emek Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse, 2020 yılının ekonomik krizin, intiharlarla vücut bulduğu bir yıl olduğunu dile getirdi. 2019 yılının asgari ücretin belirlemesinde 2020 yılının nasıl geçeceğinin habercisi olduğunu ifade eden Köse, geçen bir yılda açıkla sınanan işçilerin hak mücadelesine ve direnişine sahne olduğunu belirtti. Türkiye’de 2019’da yaşanan ekonomik krizin yükü her zaman olduğu gibi işçi, emekçilerin omuzlarına yüklendiğini hatırlatan Köse, dünyayı kasıp kavuran salgın krizi, Türkiye’deki mevcut ekonomik krizi tetiklediğini söyledi.
2020’NİN EKONOMİK PANORAMASI
2020’de iki krizin iç içe geçtiğini dile getiren Köse, “Fakat hükümet ve sermaye, yaşanılan ekonomik krizin yükünü, salgını fırsata çevirerek, tam bir ‘sermaye fırsatçılığı’ ile yeniden işçi ve emekçilerin sırtına yükledi. İşten atmalar, ücretsiz izne çıkarmalar, yoksulluk, yoksunluk, KHK’lerle işleri elinden alınanlar, ücretlerin azalması, çalışma saat ve koşullarının belirsizleştirilmesi, her hak aramanın karşısına kolluk güçlerinin dikilmesi, şiddet, baskı, gözaltılar, evine ekmek götüremeyenlerin hayatlarından vazgeçişi. Sermaye lehine çıkarılan önlem paketleri, bu paketlerde işçi ve emekçilerin adına hiçbir şey olmaması… İşsizliğin korkunç boyutlara ulaşması, destek adı altında kredilerle borçlandırılıp, batağa sürüklenen esnaf, köylü” yılı olarak geçtiğini belirtti.
BİZDEN İSTENİLENİ BEYAN ETTİK
Böylesi bir dönemde milyonlarca yurttaşı etkileyecek Asgari Ücret Komisyonu’nun toplandığını hatırlatan Köse, parti olarak vergilerden muaf asgari ücretin en az 4 bin TL taleplerinin yaptıkları bir dizi çalışma sonucunda belirlediklerini aktardı. Köse, “Emek örgütlerine, meslek odalarına, esnaf odalarına ziyaretler gerçekleştirip taleplerini ve görüşlerini aldık. İşçilerle görüşmeler yaptık. Parti olarak sokak sokak çalıştık. Yurttaşları ve esnafı ziyaret ettik, dinledik. Kısacası asgari ücreti biz tespit etmedik. Bizden istenileni, bize iletileni ‘beyan’ etmiş olduk” diye konuştu.
HALKÇI BİR BÜTÇE
Meclis’te devam bütçe görüşmesine de değinen Köse, şöyle devam etti: “Yine bir savaş bütçesiyle, iktidarın, sermayenin çıkarlarını koruyan bir bütçeyle karşı karşıyayız. Bütçede; işçinin, emekçinin, yoksulun, yoksunun, kadının, gencin adı yok. Hukuksuzluğu, yoksulluğu, eşitsizliği ve adaletsizliği derinleştiren bir bütçe. Partimiz ‘Saray iktidarı sebeptir, yaşanan tüm bu ekonomik, siyasal krizler ise bir sonuçtur. Bugün yaşamakta olduğumuz durum; tam da tekçi sistemin çoklu krizidir. Kurduğunuz sistemde; çoğulculuğun yerine tekçiliği, demokrasinin yerine faşizmi, hukuk devleti yerine polis devletini, özgürlüklerin yerine yasakları, barışın yerine çatışmayı, ekmeğin yerine mermiyi, seçilmişlerin yerine kayyımı, çözümün yerine inkârı ve çözümsüzlüğü koydunuz’ demektedir. Bu çerçevede; partimiz, ‘savaş bütçesine’ karşı bir muhalif çizgide durarak, tüm il, ilçe örgütlerimiz, parti meclisi ve merkez yürütme kurulumuz, vekillerimiz ile birlikte, sadece mecliste değil, işçisi, emekçisi, kadını, genci, yoksulu, yoksunu ile birlikte, emeğin haklarını, ekmeği, eşitliği, özgürlüğü, barışı, çoğulculuğu savunuyoruz. Halkçı bir bütçe için mücadele ediyoruz.”
‘BÜTÇEYE KATILIM HAKKI’
Bütçe görüşmeleri ve asgari ücret belirleme görüşmelerinde, aşağıdan yukarıya bir çalışma yürüttüklerini belirten Köse, çalışmalarını şöyle aktardı: “İşçiler, emekçiler, kadınlar, yoksullar, gençler, esnaflar, yurttaşlar ile bire bir görüşmeler gerçekleştirdik. Bunu bir kampanyaya dönüştürdük. Herkesi kendi talep ve programlarıyla bütçe ve asgari ücretin belirlenmesinde taraf olmaya çağırdık. ‘Bütçeye katılım hakkı’, ‘kadın bütçe çalıştayı’ yaptık. Çalışmalarımız ise halen devam ediyor.”
ÖNE ÇIKAN TALEPLER
Asgari ücret konusunda her gün sokak sokak çalışmalar yürüttükleri bilgisini paylaşan Köse, şunları söyledi: “Yurttaşlar; savaşa ve ranta değil, barışa, toplumsal refah ve huzura göre bir bütçe, hiçbir destek verilmeden, borç batağına sürüklenen esnaf, kapanmanın gerekli olduğunu fakat gerekli maddi önlem ve desteğin yapılmasını, bütçede pay ayrılmasını, işçiler, işten atmanın yasaklanmasını, zorunlu olmayan sektörlerde üretime, ücretlere dokunulmayarak ara verilmesini, işsizlik fonundan şartsız yararlanmayı, kadınlar yoksullaşmanın azaltılması için pay ayrılmasını ve toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir bütçeyi, köylüler haciz batağında, tarıma ve hayvancılığa karşılıksız kredi verilmesini, gençler, KYK borçlarının silinmesini vs. gibi saymakla bitmez birçok haklı talepte bulunuyor.”
İKTİDAR ALMA GAYRETİNDE
Ülkede çok boyutlu bir krizin yaşandığının altını çizen Köse, devamla şunları ifade etti: “Ekonomik daralma, topluma vahimleşen geçim sıkıntısı, büyüyen işsizlik, pahalılık, yoksulluk, açlık ve yaygınlaşan hastalıklar olarak geri dönüyor ve dönmeye devam edecek. 2021’de hükümet, kamu harcamalarını kısarak, toplumsal ihtiyaçlar için ayrılan fonları -işsizlik sigortası, kıdem tazminatı ve emeklilik ödenekleri- sermayeye tahsis ederek yükü emekçi sınıflara ve sermaye dışı toplum kesimlerine yıkmanın imkanları araştırıyor. ‘Vermekten ziyade almayı planlayıp’, yoklamalar yapıyorlar.”
Bu durumun erken seçimi tetikleyeceğini vurgulayan Köse, sözlerini şöyle tamamladı: “Vahimleşen geçim sıkıntısı, işsizlik, pahalılık, yoksulluk, açlık bir seçim nedenidir. Fakat tekçi rejim ve sermaye egemenliğine karşı, örgütlü ve hedefi olan, aşağıdan yukarı bir toplumsal muhalefet ve topyekun mücadeleyle, basınçla yürütüldüğü takdirde gerçek bir seçime kapı aralanabilir.”
MA / Naci Kaya