Sağlık emekçileri: Artık yeter, yaşamak ve yaşatmak istiyoruz

img
HABER MERKEZİ - Birçok kentte eş zamanlı olarak bir araya gelen sağlık emekçileri, hükümete "Artık yeter daha fazla eksilmek istemiyoruz. Bizler yaşamak, yaşatmak istiyoruz" diyerek seslendi. 
 
Sağlık emekçileri, salgınla mücadele kapsamında ağırlaştırılan çalışma koşullarını birçok kentte eş zamanlı olarak "Artık yeter, yaşamak istiyoruz" diyerek, protesto etti. 
 
İZMİR 
 
İzmir’de, Diş Hekimleri Odası, Eczacı Odası, Tabip Odası, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik Dayanışma Sendikası, Genel Sağlık-İş, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Aile Hekimleri Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Türk Psikologlar Derneği, Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği, Aile Sağlığı Çalışanları Derneği ve Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası, “Öfkeliyiz çünkü tükendik, çünkü ölüyoruz” sloganıyla bir araya geldi. 
 
‘HESABINI KİM VERECEK?’
 
Konak ilçesinde bulunan Eski Sümerbank önünde yapılan açıklamaya çok sayıda sağlık emekçisi katıldı.  Ortak basın açıklamayı yapan İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, “Siyasi ve ekonomik kaygılarla aldığınız kararlar, ötesinde alamadığınız kararlar yüzünden binlerce insanımızı, yüzlerce sağlık çalışanımızı kaybettik. Kaybetmeye de devam ediyoruz” dedi. Pandemi sürecinin doğru yönetilmediğini kaydeden Çamlı, “Bilim insanlarının önerilerine ve kararlarına kulaklarınızı tıkadınız. Salgından politik başarı hikayesi çıkarmaya çalıştınız. Salgın konusunda doğruları söyleyen kim varsa terörist ilan ettiniz. Geldiğimiz noktada maalesef haklı çıkmanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Ekonomik ve siyasi kaygılarla aldığınız kararlardan dolayı yitirdiğimiz binlerce canın, yüzlerce sağlık çalışanının hesabını kim verecek?” diye sordu. 
 
HÜKÜMETE: ÖDEVİNİZİ YAPMADINIZ
 
Sağlık çalışanlarının her zamankinden daha ağır koşullarda, korunmasız bir şekilde çalıştığını ifade eden Çamlı, "Aylar öncesinden grip aşısı konusunda uyardık, ‘gerekli çalışmaları yapın’ dedik. ‘Grip salgınıyla birlikte kovid-19 yıkıcı bir etki yapar’ dedik. Tüm toplumun aşılanması gerekirken, temin edilen aşı sayısı risk gruplarının hemen hiçbirine yetmedi. Sağlık çalışanlarını bile risk grubunda saymadınız. Yurttaşlarımız, yaşanan bu kaosun içinde aşı bulabilmek için ASM’ler, eczaneler ve hastaneler arasında dolaştı durdu. Yarattığınız bu kaos yurttaşlarımıza sağlık sorunu, sağlık çalışanlarına da şiddet olarak döndü. ‘Aşının bizler için bir hak, sizler için bir ödev’ olduğunu söyledik ama siz ödevinizi yapmadınız” diye belirtti. 
 
‘DAHA GÜÇLÜ UYARIYORUZ’
 
Kovid-19’un sağlık çalışanları için meslek hastalığı sayılması gerektiğini tekrardan hatırlatan Çamlı, şunları kaydetti: “2020 yılını geride bıraktığımız bu günlerde sizleri tekrar ve daha güçlü uyarıyoruz. Ekonomik çıkarları ve siyasi kaygılarınızı değil halkımızın ve bizlerin sağlığını önceleyin. Salgın yönetiminde aklı, bilimi ve bizleri dinleyin. Önlenebilir her ölümün sorumlusu sizsiniz. Yaşam hakkımızın ihlaline karşı sessiz kalmayacağız. Sağlık çalışanlarını ve vatandaşlarımızı kaybettiğimiz, yanlış sağlık politikaları sonucu ölümlerle ve tükenmişlikle geçen bir yılı geride bırakıyoruz ama tükenmememiz için, ölmememiz için yılın değil sizin zihniyetinizin değişmesi gerektiğini biliyoruz. Sağlık emek, meslek örgütleri ve tüm sağlık çalışanları adına, size artık yeter daha fazla eksilmek istemiyoruz diyoruz. Bizler yaşamak, yaşatmak istiyoruz.”
 
VAN
 
Van-Hakkâri Tabip Odası, Diş Hekimleri Odası, SES ve Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, salgın nedeniyle yaşamını yitiren sağlık emekçileri için İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya geldi. Polislerin açıklamaya izin vermemesi üzerine sağlık çalışanları, müdürlüğün önüne karanfil bırakarak, Tabip Odası’na geçti. 
 
Burada konuşan Tabip Odası Başkanı Dr. Hüseyin Yaviç, polis engellemesine tepki göstererek, sağlıkçılar için yapılan uyarıların dikkate alınmadığını dile getirdi.
 
HAKKARİ 
 
Hakkari'deki sağlık örgütleri de, KESK binasında bir araya gelerek açıklama yaptı. “Öfkeliyiz, çünkü tükendik çünkü ölüyoruz” pankartının açıldığı açıklaya, çok sayıda sağlıkçı katıldı. SES Şube Eşbaşkanı Remzi Özer, sağlık emekçilerinin kentlerde yaptıkları ortak açıklamayı okudu. 
 
URFA 
 
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Urfa Şubesi,  sendika binasında açıklamayı gerçekleştirdi. Sendika yöneticilerinin katıldığı açıklamada, metni Şube Eşbaşkanı Eylem Salar okudu. Salar, konuşmasına Şırnak'ın Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı döneminde 30 Aralık’ta yaralı bir kadını kurtarmaya çalışırken keskin nişancılar tarafından katledilen sağlık emekçisi Aziz Yural ile yine Şırnak’ta farklı tarihlerdeki yasaklar sırasında öldürülen Şehmuz Dursun ve Eyüp Ergen’i anarak başladı. 
 
Ardından ortak hazırlanan metni kamuoyu ile paylaştı. 
 
 
DİYARBAKIR 
 
Sağlık alanında faaliyet yürüten meslek örgütleri ve sendikalar, koronavirüs (Kovid-19) salgınına ilişkin Dicle Üniversitesi Hastanesi Başhekimliği önünde açıklama yaptı. “Öfkeliyiz! Çünkü tükendik! Çünkü ölüyoruz!” yazılı pankartın açıldığı açıklamaya, çok sayıda sağlık emekçisi katıldı. Açıklamada, yaşamını yitiren sağlık emekçileri için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.
 
Ortak açıklamayı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Şiyar Güldiken, yaptı.
 
ADANA 
 
Adana’da da, Türk Tabipleri Birliği (TTB), Tabip Odası (ATO),  Türk Dişhekimleri Birliği (TDB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş), Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği ile Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği yönetici ve üyeleri, Seyhan Devlet Hastanesi önünde "Artık yeter ölümleri durdurun. Yaşamak istiyoruz" sloganıyla buluştu. Açıklama öncesi sağlık emekçileri, salgın dolayısıyla yaşamını yitiren meslektaşları için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.
 
Açıklamayı ATO Başkanı Uzm. Dr. Selahattin Menteş yaptı., 
 
ANTALYA
 
Antalya’da, Tabip Odası (ATO) ve SES Antalya Şubesi, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya geldi. Açıklamadan önce yaşamını yitiren meslektaşlarını anan sağlık emekçileri adına açıklamayı SES Antalya Şubesi Eşbaşkanı Şükran İçöz yaptı.
 
“Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz” diyen İçöz, taleplerini şöyle sıraladı: 
 
*Kronik hastalığı olanlara ve kanser geçmişi olan veya tedavi olanlara derhal idari izin verilmelidir. 
 
*Covid-19, iş kazası ve meslek hastalığı sayılmalıdır.
 
*Kronik yorgunluğu olan ve tükenmişliğin sınırına gelen sağlık emekçilerine yönelik yeterli dinlenme, beslenme ve dönüşümlü çalışma koşulları sağlanmalıdır. 
 
*Diğer kamu çalışanlarına yönelik yapılan günlük 6 saat çalışma, sağlık emekçileri için de bir hak olarak görülmeli ve fazla yaptırılan mesai karşılığı izin verilmelidir.
 
*Sağlık emekçilerinin sağlığı ve toplum sağlığı için kadrolu ve güvenceli istihdamla sağlık emekçisi sayısı artırılmalıdır.
 
*Sağlık emekçilerine yönelik şiddet ve mobbingin önüne geçecek yasal tedbirler derhal alınmalıdır”  
 
ATO Yönetim Kurulu Üyesi Naci İsoglu da, “'Artık yeter daha fazla eksilmek istemiyoruz. Bizler yaşamak, yaşatmak istiyoruz” dedi.
 
MERSİN
 
Mersin’de ise Tabip Odası ve SES Mersin Şubesi, "Artık yeter ölümleri durdurun. Yaşamak istiyoruz" sloganıyla Mersin Şehir Hastanesi T1 Kule Poliklinikleri önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen,  “Her gün açıkladığınız sayıların her biri bir candı; anneydi, babaydı, çocuktu, eşti, dosttu. Bu canlarımızı sizin yanlış pandemi yönetiminiz nedeniyle kaybettik. Bu ölümlerin önemli bir bölümü önlenebilir ölümlerdi ve siz önlemediniz, önleyemediniz. En temel hakkımız olan 'yaşam hakkımızı' ihlal ettiniz. Artık yeter daha fazla eksilmek istemiyoruz. Bizler yaşamak, yaşatmak istiyoruz”  diye konuştu.
 
ANKARA 
 
Sağlık meslek ve emek örgütleri, koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle yaşamını yitiren sağlık emekçileri için Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin önünde anma gerçekleştirdi. Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Dişhekimleri Birliği (TDB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık Sen), Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER), Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUDER) tarafından gerçekleştirilen anmaya, çok sayıda sağlık emekçisi katıldı.
 
Kırmızı karanfillerin taşındığı anmada, Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitiren sağlık emekçilerin fotoğraflarının yer aldığı “Tükendik ölüyoruz” yazılı pankart taşındı. Yaşamını yitiren sağlık emekçileri için yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan anmada, ortak açıklamayı Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Uğurlu yaptı.
 
‘SORUMLU HÜKÜMET POLİTİKALARI’
 
Ardından konuşan TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, “Biz de 2021’i mutluluklar, sevinçle karşılamak isterdik ancak yaşamını kaybeden 310 sağlık çalışanının hüznüyle karşılıyoruz. Belirsizlikler hala devam ediyor. Aşıyla ilgili herhangi bir belirli açıklama yapılmıyor. Başından bu yana sağlık çalışanlarının kaybedilmesinden sorumlu olan bu hükümetin yanlış politikalarıdır” dedi.
 
SES Genel Kadın Sekreteri Gönül Adıbelli, sağlık emekçileri olarak siyasi iktidara seslendiklerini ancak seslerinin duyulmadığını söyledi. Adıbelli, “Aylar geçmesine rağmen bizi duymamaya, görmemeye ısrar ediyorlar ve biz bundan dolayı hayatımızı kaybediyoruz” diye belirtti.
 
 Dev-Sağlık İş Sendikası Ankara Temsilcisi Özgür Bozkurt da, “Bir kişi daha eksilmemek için, en yakın arkadaşlarımızı kaybetmemek bizlere de görev düşüyor. Bu noktada elimizden gelen mücadeleyi vermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 
 
HATALI SİYASETİN BEDELİ
 
Açıklamaya destek veren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer ise, şunları ifade etti: “Mart ayından beri maalesef organize bir beceriksizlik içerisinde salgınla mücadele ediliyor. Özellikle iktidar partisinin ‘ben yaptım oldu’ anlayışıyla bu mesleğe yıllarca emek veren sağlık, emek, meslek örgütlerini yok sayarak, bir pandemi sürecini yönetmeye çalışıyorlar. Yönetemedikleri için de bu hatalı siyasetin bedelini insanlar canıyla, sağlık emekçileri hayatlarıyla ödüyor. Tek bir sağlık emekçimizin dahi tükenmesine müsaade etmeyeceğiz bundan sonra.”