Türkiye’nin dört bir yanında hakları için eylemdeler

img

İSTANBUL - Ağır ve kötü çalışma koşullarına itiraz ettikleri ya da sendikaya üye oldukları için işten atılan işçilerin direnişleri dört bir yana yayıldı. 

Pandemiyle daha da ağırlaşan ekonomik krizin faturası işçilere kesiliyor. Salgın tedbirleri adı altında yüzlerce esnaf kepenk kapatmak zorunda kalırken, buralarda çalışan binlerce işçi ise işsiz kaldı. Öyle ki Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) Ocak ayı raporuna göre geniş tanımlı işsiz sayısı bir önceki aya göre artarak 9,7 milyona yükseldi. Öte yandan 2020’nin sonunda 2 bin 825 olarak belirlenen asgari ücret ise zor koşullar altında çalışan işçiler için her zamanki gibi hayal kırıklığına neden oldu. 
 
ÜCRETSİZ İZİN BİR KOZ
 
Salgınla birlikte hem işsiz hem de ekonomik olarak zorda kalan işçilerin karşısına birde hak gaspları çıktı. İşçiler, Kod 29 (iyi niyet ve ahlak kurallarına uymamak) sebep gösterilerek kıdem, ihbar ve işsizlik maaşı alamadan işten atılmak ve zorunlu ücretsiz izin gibi uygulamalarla karşı karşıya kaldı. Sendikalaşmak isteyen işçilere karşı kullanılan bu uygulamalar işverenin elinde bir koz haline dönüştü. 
Tüm zor koşullara rağmen kendisine dayatılan bu durumu kabul etmeyen işçiler ise ülkenin dört bir yanında yaptıkları eylem ve etkinlikler ile direnmeye devam ediyor. 
 
CARGİLL İŞÇİLERİ: BİR HAK MÜCADELESİ
 
Uluslararası tarım şirketi Cargill, Bursa-Orhangazi’deki nişasta fabrikasında Türkiye Gıda ve Yardımcı İşçileri Sendikası’nda (Tek Gıda-İş) örgütlenme girişiminde bulundukları gerekçesiyle 17 Nisan 2018’de 14 işçiyi işten çıkardı. Bin 22 gündür işlerini geri isteyen Cargill işçileri, haklarını arayarak mahkemeye başvurdu. İşçiler mahkemeyi kazanmalarına rağmen işe geri alınmadı. 
İşçiler daha sonra, “işe iade” talebi ile fabrika önünde çadır kurarak direnmeye başladı. 
 
BİN 22 GÜNDÜR DİRENİYORLAR
 
İşçiler daha sonra eylemlerini Bursa’dan İstanbul’a yürüyerek sürdürdü. Burada Cargill Genel Merkezi önünde çadır eylemlerini sürdüren işçiler salgın nedeniyle bir müddet eylemlerine ara verdi. Verilen aranın ardından yeniden genel merkez önüne gelen işçiler, burada fabrika ve genel merkezleri önünde basın açıklamaları gerçekleştirdi. Direnişlerinin 1000’inci günü nedeniyle Tarım ve Orman Bakanlığı önünde açıklama yapmak isteyen işçilere polis izin vermezken, eylemleri sırasında birçok kez olduğu gibi yeniden gözaltına alındılar. Daha sonra serbest bırakılan işçiler direnmeye devam ediyor. 
 
8 YILDIR SÜREN MÜCADELE
 
Üzel Makine işçileri de 8 yıldır haklarını talep ediyor.  Uzel Makina Fabrikası 2013 yılında iflasını açıkladı. Yaklaşık 2 bin 200 işçi işsiz kaldı. İşsiz kalan işçilerin 5 aylık maaşları ve tazminatları ise verilmedi. İşçiler, iflas açıklamasından bu güne haklarını almak için çeşitli eylemler yapıyor. İstanbul Edirnekapı da bulunan fabrika önünde basın açıklamaları yapan işçiler DİSK’e bağlı Nakliyat-İş Sendikası öncülüğünde 2020 Eylül ayında bir kez daha direniş kararı alarak fabrika önüne direniş çadırı kurdu. İşçiler bu güne kadar yaptıkları eylemlerde, İflasın planlı olduğu, fabrika malzemelerinin çalındığını, devletin yaşananlara göz yumduğunu belirtti. 151 gündür çadır eylemini sürdüren işçiler eylemlerinde kararlı. 
 
BİMEKS İŞÇİLERİ: HER YER EYLEM ALANI
 
Bimeks, 1990 yılında Mehmet Murat Akgiray ve Ahmet Vedat Akgiray kardeşler tarafından kurularak Türkiye’nin en büyük teknoloji mağazalarından birisi haline geldi. 2016 yılından itibaren işçilerin maaşlarını geç yatırmaya başlayan işverenler, 2018 yılında “mali krizi” gerekçe göstererek mağazalarını tek tek kapattı. Mağazaların kapatılmasıyla birlikte yaklaşık bin 500 işçi maaş ve tazminatlarını alamadan işsiz kaldı.  Resmi olarak iflasını açıklamayan işverenler, küçük bir depoda faaliyetine devam ediyor. İşçiler ise bu durumun işçi haklarının zaman aşımına uğraması amacıyla yapıldığını söylüyor.
 
İşsiz kalan işçiler haklarını alabilmek için yıllardır mücadele veriyor. Bugüne kadar 11 ilde basın açıklamaları ve protestolar gerçekleştirerek seslerini duyurmaya çalışan işçiler bu amaçla işverenlerin akademisyen olarak çalıştığı Özyeğin Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi önünde de çeşitli eylemler yaptı. Burada yapılan eylemlerde polis ile karşı karşıya gelen işçiler onlarca kez gözaltına alındı. Gözaltına alınmalarına rağmen eylemlerine devam eden işçiler, haklarını alana kadar eylemlerini sürdüreceklerini ifade etti.
 
ATLAS GLOBAL İŞÇİLERİ: AZAP GELİYOR
 
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un kardeşi Ali Murat Ersoy’un sahibi olduğu havacılık şirketi Atlas Global şirketi de 2019 yılında iflasını açıkladı. İflasını açıklayan şirkette yaklaşık 2 bin çalışan ise içeride kalan maaşlarını, kıdem ve ihbar tazminat ücretlerini alamadan işsiz kaldı. Haklarını isteyen işçiler bir araya gelerek Atlas Zedeler Adalet Platformu’nu (AZAP) kurdu ve Haziran 2020 tarihinde eylemlerine başladı. İşçiler, Bakırköy’de bulunan Atlas Global’in eski merkez binası önünde yaptıkları eylemleri Mehmet Nuri Ersoy’un sahibi olduğu turizm şirketi ETS Tur’un önüne taşıdı. Çadır eyleminin 6’ıncı gününde polis müdahalesi ile karşılaşan işçiler çadırı kaldırmak zorunda kaldı. Yer yer basın açıklamaları yaparak haklarını talep eden işçilerin önümüzdeki günlerde sürekli bir eylemsellik kararı alacağı ifade ediliyor. 
 
70 İŞÇİ ÜCRETSİZ İZNE ÇIKARILDI 
 
Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde bulunan Migros deposunda belli zaman aralığında 70 işçi ücretsiz izine çıkarıldı. İşçilerin ücretsiz izine çıkarılmasından sonra ise depoya yeni işçiler alındı. Ücretsiz izine çıkarılan işçiler 5 Ocak tarihinden itibaren depo önünde, "Depoda tacizci amirlerin işten atılması, çalışma koşullarının düzeltilmesi, salgın önlemlerinin alınması ve ücretsiz izinin kaldırılması” talepleriyle direnişe geçti. Her gün 11.00-17.00 saatleri arasında depo önüne kurdukları direniş çadırında geçiren işçiler, gün boyu içeride bulunan çalışma arkadaşlarına sesleniyor. İşçiler geçtiğimiz günlerde Caddebostan’da bulunan Migros şubesinde kasa kapatma eylemi yaparak eylemlerinin farklı türlerle devam edeceğinin mesajını verdi. Migros depo işçilerinin direnişi 30’uncu gününde sürüyor.
 
41 GÜNDÜR GREVDELER 
 
Baldur işçileri kurdukları çadır ile haklarını talep ediyor. Baldur Süspansiyon fabrikasında işçiler beş yıl önce Birleşik Metal-İş Sendikasına örgütlendi. Sendikalaşmaya çalışan işçilerin mücadelesi beş yılın sonunda alınan yetki belgesiyle tescillendi ve işçiler sözleşme sürecini başlattı. Sendikanın yetki belgesini kabul etmeyen ve sözleşme sürecine katılmayan işveren 5 Kasım günü sendika üyesi 3 işçiyi işten attı. İşten atılan işçiler işyeri önüne kurdukları çadırla direnişe geçti. Yetki sahibi sendikaya baskıların devam etmesi sonucunda greve çıkmaya hazırlanan işçileri vazgeçirmek isteyen işveren “grev oylaması” istemesi üzerine yapılan oylamada 87 işçi greve evet oyu verdi. Grev oylamasından sonra işçiler 25 Aralık günü işverenin grev kırıcılığına rağmen greve çıktı. Grevin 41’inci gününe gelen işçiler havanın soğuk olmasına rağmen “İşe iade” taleplerinin yerine getirilmesi için direniyor.
 
DİRENİŞİ ANKARA’YA TAŞIDILAR 
 
Posta, Telefon ve Telekomünikasyon (PTT) bünyesinde çalışan işçiler, temel haklarını alabilmek amacıyla Posta, Telefon ve Telekomünikasyon İşçileri Sendikası’nı (PTT-Sen) kurdu. Sendikanın kurulmasının ardından örgütlenmeyi engellemek için onlarca işçi kod 29 sebep gösterilerek tazminatları ödenmeden işten çıkarıldı. İşçiler, “işe iade” talebiyle İstanbul ve İzmir’de bulunan PTT Merkez Müdürlüğü önünde direnişe geçti. Eylemlerinde 40’ıncı gününü geride bırakan işçiler, dün Ankara’ya doğru yürüyüşe geçti. Bu gün Ankara PTT Genel Müdürlüğü önüne gelecek olan işçiler eylemlerini bundan sonra burada sürdüreceklerini ifade etti. 
 
KAYI İNŞAAT İŞÇİLERİ: HAKKIMIZI ALACAĞIZ
 
Kayı İnşaat’ın, Cezayir’deki Bechar Askeri Hastanesi, Cite Financiere, Oran Askeri Konaklama ve Ouargla Askeri Hastane şantiyelerinde çalışan 250'ye yakın işçi de bir yıllık maaşlarının iki yıldır ödenmemesi nedeniyle işveren Coşkun Yılmaz’ın İstanbul’da bulunan ofisinin önünde direnişe başladı.  2019 yılında Cezayir’de çalıştıkları sırada maaşları ödenmeyen işçiler, orada iş bırakma eylemi yaptı. Bunun üzerine işveren 2020’nin Mart ayında maaşlarını ödeyeceği sözü vermesi üzerine işçiler yine iş başı yaptı. Ancak verilen sözler yine tutulmadı. Bunun üzerine işçiler 17 gün önce iş verinin ofisi önünde direnişe geçti. Türkiye’nin birçok şehrinden zor koşullara rağmen İstanbul’a gelen işçiler haklarını almadan dönmeyeceklerini ifade ediyor. 
 
GREV İLE GEÇEN 1 YIL
 
Yenibosna’da bulunan Yeditepe Tır Garajı’nda faaliyet gösteren Samsun - Çorum Nakliyat Ambarı işçileri de DİSK’e bağlı Nakliyat İş Sendikası’na üye oldu. İşyerinde çoğunluğu sağlayan sendika yetki belgesi almasına rağmen işveren toplu sözleşme görüşmelerine katılmadı. Sendika işverenin görüşmelere katılmaması sonrasında 17 Ocak 2020 tarihinde greve çıktı. İşçilerin direnişi bir yılı geride bırakırken, “sendikal faaliyetlerin engellenmemesi” talebiyle başlayan direniş sürüyor.
 
DİRENEN İŞÇİLER 
 
Haklarını alabilmek için ülkenin dört bir yanından direnen diğer işçiler ise şu şekilde: 
 
* Çorum’da bulunan Ekmekçioğlu Fabrikasında çalışan işçiler Birleşik Metal-İş Sendikasına üye oldu. İşçilerin sendikaya üye olmasından sonra işveren kod 29’u gerekçe göstererek 90 işçiyi işten çıkardı. Çıkarılan işçiler 7 Ağustos gününden bu yana işe iade talebiyle fabrika önünde direnişte. 
 
* TÜV-TÜRK’ün şubelerinde sendikalaşma mücadeleleri ise sürüyor. TÜV-TÜRK’ün Şanlıurfa, Muğla ve Kastamonu’da çalışan işçiler DİSK’e bağlı Nakliyat-İş Sendikasına üye oldu. Sendikaya üye olan onlarca işçi işten atıldı. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle işyerlerinin önünde direnişe geçti. İşçiler işlerine sendikalı olarak geri dönmek için Muğla’da 907,  Kastamonu 431, Şanlıurfa’da ise 809 gündür direniyor.
 
* Muğla’da bulunan Kömürcüoğlu Gruba ait Çınartaş işçilerinin Nakliyat-İş Sendikasına üye olmaları üzerine işveren sendikaya üye olan işçileri işten çıkardı.  İşçiler fabrika önünde işe iade talebiyle eyleme geçerken, işveren ile yapılan görüşmelerin hiçbirisinde anlaşma çıkmadı.  İşçilerin eylemleri 262’ıncı gününde kararlılıkla devam ediyor.
 
* İzmir’de bulunan NAK Kargo’da 5 işçi, "Pandemi ve mevsimsel geçiş süreçlerine bağlı olarak işlerin azalması" gerekçesiyle ücretsiz izne çıkartıldı. İşlerine geri dönmek isteyen NAK Kargo işçileri şirket önünde “İşe iade” talebiyle oturma eylemi başlattı. 13’üncü günü geride bırakan işçiler her gün 08.00-17.00 saatleri arasında oturma eylemi yaparak taleplerini dile getiriyor. 
 
* Kayseri merkezli Beğendik Grubu tarafından satın alındıktan sonra Real Market Zincirine ait 12 mağazanın “hileli iflas yoluyla” kapatılmasından sonra yaklaşık bin 720 işçi hiçbir hakkını almadan işten atıldı. İşçiler 2 Ağustos 2017'de haklarını almak için direnişe başladı. 2017 Kasım'da konkordato ilan eden Uyum ve Makro Market işçileri de haklarını almadan işsiz kaldı. 28 Haziran 2018'de Makro/Uyum Market İşçileri ve Real Market İşçileri direnişlerini birleştirme kararı aldı. İşçiler birlikte basın açıklamaları yaparak haklarını istemeye devam ediyor.
 
* 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile binlerce işçi yurttaş atıldı. İşten atılan binlerce yurttaşın bu durum siciline işleyerek sonrasında iş bulmalarında sorun yaratıldı. İşten atılan onlarca yurttaş ise ülkenin dört bir yanında direnişe geçti. Ankara’da Nuriye Gülmen, Semih Özakça, Acun Karadağ, Nazan Bozkurt, Mehmet Dersulu, Mahmut Konuk, Düzce’de Alev Şahin, İstanbul’da Kenan Güngördü gibi onlarca yurttaş işlerine geri dönebilmek için yıllardır ülkenin çeşitli meydanlarında mücadele ediyor. İşçiler bu eylemlerinde yüzlerce kez gözaltına alınırken, Ankara’dan Nazan Bozkurt, Mehmet Dersulu, Mahmut Konuk, Düzce’den Alev Şahin ise yaptıkları eylemler gerekçe gösterilerek tutuklandı. Tutuklu olmayan onlarca KHK'lı ise işlerine geri dönmek için direnişlerine devam ediyor.
 
* Tüm Otomotiv ve Metal işçileri Sendikası’na (TOMİS) üye oldukları için daha öncesinde Simbo Fabrikasında ücretsiz izine çıkarılan ve direniş sonucunda işe alınmak zorunda kalan işçilerden Dilbent Türker Kod 29 bahane gösterilerek işten atıldı. İşten atıldıktan sonra fabrika önünde, “Kod 29 kaldırılsın, işe iade” talepleriyle direnişe geçen Türker, direnişin 10’uncu gününü geride bıraktı.
 
MA / Kadir Güney