ŞIRNAK - İdil’in Bafê Köyü’nde 20 yıl önceye ait su pompası saatinin birikmiş bir milyon TL borcu ödenmeyince DEDAŞ elektriği kesti. Susuz kalan köylüler, fatura için “köyü satsak ödeyemeyiz” dedi.
Şırnak’ın Güçlükonak ilçesine bağlı 13 köyde 20 yıl önceye ait su pompası saatinin birikmiş 8 milyon TL borcu ödenemediği için Dicle Elektrik Dağıtım AŞ. (DEDAŞ), 3 ay önce elektriği kesti. Susuz kalan köylüler, kış koşullarında çaresiz bir durumda yaşıyor.
Halkı mağdur eden uygulamalara bir yenisini ekleyen DEDAŞ, bu sefer de İdil ilçesine bağlı Sulak (Bafê) Köyü sakinlerinin su pompalama kuyusuna giden elektriği kesti.
2004 yılında kurulan su pompalama kuyusuna giden elektriği, 1 milyon TL’yi geçen elektrik borcunu gerekçe göstererek kesen DEDAŞ, Bin 200 nüfuslu Bafê Köyü’nü susuz bıraktı. 3 ay önce suları kesilen köy sakinleri, pandemi sürecinde içme suyu dahi bulmakta zorlandıklarını ve sorunun bir an önce çözülmesini istedi.
KÖYÜ SATSAK ÖDEYEMEYİZ
Köylülerden Hatice Karçin (50), 40 yıldır Bafê Köyü’nde yaşadığını belirterek, “Kendimi bildim bileli bu köyde su sorunu var. Su olmadığı için sondaj suyu çıkardı. Fakat su sondajlarımızı da kapattıkları için köyde su yok. Yıllardır su kuyularını da kullanmadığımız için kirliler. Susuz kaldık. Hayvanlarımız ve bahçemiz var, önümüz bahar, su olmadığı için bahçelerimizde ekim yapamayacağız. DEDAŞ, ‘Borcunuz var’ deyip duruyor. Bu parayı ödeyecek durumumuz yok. Susuzluktan ölmezsek iyi. Köyün tümünü de satsak bu borcu ödeyemeyiz. Sularımızın bir an önce akmasını istiyoruz” diye belirtti.
BİDONLARLA SU TAŞIYORLAR
Köyde yaşayan kadınlardan Emine Şaman (48) ise köyde elektrik ve su sorunun sürekli var olduğunu söyleyerek, “Bizim köyde sadece su sorunu yok ki. Haftada bir defa elektriklerimizi kesiyorlar. Geçen yıl elektriklerimiz kesildi ve 15 gün boyunca bize elektrik verilmedi. Devlet bizim için bir şey yapmıyor. Geçimimizi hayvancılıkla sağlıyoruz. Su akmadığı için hayvanlar susuzluktan ölecek. Su olmadığı içinde en fazla biz kadınlar yoruluyoruz. Her gün köyün en uzak noktasından su kaynağından bidonlarla su taşıyoruz. Suyun olmaması ağır ve zor olan yükümüzü daha da ağırlaştırıyor” dedi.
Köylülerden Hasan Uğur (66) da, 2004 yılından sonra köyden başka kentlere göçlerin yaşandığını, borcun ise kalan birkaç hanenin omuzlarına yüklendiğini ifade ederek, “Biz de bu devletin vatandaşlarıyız. Bize haksızlık yapıyorlar. Yıllar öncesine ait borçları önümüze çıkartarak, ‘ödeyin yoksa sularınız akmayacak’ diyorlar. Bir sürü kişi göç edip etti. Giden her evin de borcu da bize kaldı. Bu borcu ödeyemeyiz. 1 milyon TL’yi kim ödeyebilir? Daha önce kendi ellerimizle kazdığımız kuyulardan su çekiyoruz. Ancak kuyular temiz değil. Bu borcun silinip, bize su vermelerini istiyoruz” talebinde bulundu.