HABER MERKEZİ - İş kazaları ve meslek hastalığı sonucu her gün 35 emekçinin yaşamını yitirdiğini söyleyen TMMOB Başkanı Emin Koramaz, “Buna rağmen işçi sağlığı ve iş güvenliği konusu ülke gündeminde yeterli düzeyde yer alamamaktadır” dedi.
Grizu patlaması sonucu 263 madencinin yaşamını yitirdiği 3 Mart 1992 Kozlu faciasının yıldönümünde Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) iş cinayetlerine, işçi sağlığının ve iş güvenliğinin önemine dikkati çekmek için basın toplantısı düzenledi. 2010 ile 2020 ile yılları arasında yaşanan iş kazalarının raporunu paylaşıldığı toplantı Maden Mühendisleri Odası'nda yapıldı. TMMOB, 2012 yılında 3 Mart’ı "İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü" olarak ilan etmişti.
Türkiye tarihinin iş cinayeti ve işçi katliamı faciaları ile dolu olduğunu aktaran TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Kozlu'daki faciadan günümüze kadar yaşanan olumsuzluklardan gerekli dersler çıkarılmadığını belirtti. Koramaz, atılması gereken adımlar atılmadığını, iş cinayetleri ve işçi katliamları artarak devam ettiğini söyledi.
GÜNDE 35 EMEKÇİ HAYATINI KAYBEDİYOR
İş kollarının neredeyse tamamında iş cinayetleri yaşanmakta olduğu bilgisini veren Koramaz, “Binlerce işçi iş kazalarında sakat kalmakta, meslek hastalıkları ile hayatını kaybetmektedir. SGK'nİn iş kazaları ve meslek hastalıklarına dair yayınladığı 2019 yılına ait istatistiğe göre, 2019 yılında bin 149 emekçinin hayatını kaybettiği, buna karşın meslek hastalığı sonucu ise bir tane bile can kaybı yaşanmadığı ilan edilmiştir. ILO'nun yürüttüğü çalışmalara göre; dünyada her yıl meydana gelen iş kazası sonucu ölümlerin 6,3 katı kadar can kaybı, meslek hastalığı ve işle ilgili hastalıklar sonucu meydana gelmektedir. Bu çalışmalar ile SGK tarafından açıklanan veriler esas alındığında 2017 yılında en az 10 bin 218, 2018 yılında en az 9 bin 714, 2019 yılında en az 7 bin 238 emekçi meslek hastalığı sonucu hayatını kaybetmiştir. İş kazaları ve meslek hastalığı sonucu her gün 35 emekçi hayatını kaybetmektedir. Buna rağmen işçi sağlığı ve iş güvenliği konusu ülke gündeminde yeterli düzeyde yer alamamaktadır" diye belirtti.
BİN İŞYERİNDEN 1,6’SI DENETLENİYOR
İşyerleri denetlenmediğini, denetimsizlik ve yaptırımsızlık sürdükçe iş cinayetlerini engellemenin mümkün olmadığını ifade eden Koramaz, her bin iş yerinden yalnızca 1,6’sının denetlendiğini belirtti. Devletin gerekli sorumluluğu göstermediğini altını çizen Koramaz, “Her yıl, evine ekmek götürebilmek için emek harcayan 2 bin civarında emekçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor olması, 10 bin civarında emekçinin meslek hastalıkları sonucu hayatını kaybediyor olması büyük bir sorun ile karşı karşıya olduğumuzu anlatmaya yetmektedir” diye ifade etti.
SORUMLULAR KORUNUP AKLANIYOR
İş kazaları ve meslek hastalıklarına yönelik resmi makamlarca açıklanan istatistikler yaşamakta olan tabloyu göstermeye yetmediğini dile getiren Koramaz, iş cinayetlerinin sorumlularının ise korunarak aklandığını söyledi. Koramaz, 301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma Faciası davasında yaşananları aktardı.
İş cinayetleri ile mücadele ertelenebilir, ötelenebilir bir gündem olmadığını vurgulayan Koramaz, “Taşeronlaştırma, özelleştirme, sendikasızlaştırma, denetimsizlik, esnek istihdam politikaları, kayıt dışı çalışmaya izin veren politikalar ve bunun sonucu oluşturulan mevzuat ile sorunlu bir sistem üretmiştir. Emeğe ve emekçiye düşman olan bu sistem sermayenin sınırsız sömürü düzenin bir tezahürüdür. İş cinayetlerini seyrederek olan biteni kadere, fıtrata bağlayan açıklamalar yapan siyasi iktidar bu sistemi korumak üzere yoğun çaba sarf etmektedir” ifadelerini kullandı. Olumsuz gidişata pandemi etkilerinin eklediğini söyleyen Koramaz, “İşçilerde Covid-19 pozitif vaka oranı, Türkiye geneli vaka oranının 3,2 katıdır. Salgın koşulları altında sağlıkçılar başta olmak üzere emekçiler için gerekli tedbirler alınmamış, çarklar dönsün denilerek yurttaşlarımız salgına kurban verilmiştir” diye konuştu.
‘BAĞIMSIZ BİR ENSTİTÜ’
6331 sayılı iş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu amacına uygun olarak değiştirilmesi gerektiğini ifade eden Koramaz, devamında emekçilerin taleplerini şöyle sıraladı:
“* İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanına ilişkin düzenlemelerin ve denetimin yalnızca Aile, Çalışma Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yürütülmesi, doğru kararların alınmasının önünde bir engeldir. Bu nedenle düzenleme ve denetleme; Aile, Çalışma Sosyal Hizmetler Bakanlığının yanında, Sağlık Bakanlığı, üniversiteler, sendikalar, TTB ve TMMOB'den oluşan idari ve mali yönden bağımsız bir enstitü tarafından yerine getirilmelidir. Çalışma yaşamına ilişkin tüm düzenlemeler bu enstitü tarafından yeniden ele alınmalı ve kararlaştırılmalıdır.
*İş güvenliği uzmanlığı sistemi kamu eliyle sağlanacak şekilde yeniden yapılandırılmalı, hizmetin piyasalaştırılmasına son verilmelidir.
* Örgütlenme ve sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılmalıdır. Taşeronlaşma ve benzeri uygulamalara son verilmelidir.
* Denetim mekanizmaları bağımsız organizasyonlar olarak yeniden yapılandırılmalı, güçlendirilmelidir.
* İş kazaları ve cinayetlerinin sorumlularına yaptırım uygulanmalı, işveren, ilgili kamu görevlileri ve sorumlular hakkında yargı süreçleri bağımsız bir şekilde işletilmelidir. Sorumluların aklanmasına son verilmelidir. Adalet sağlanmalıdır.”
MADEN OCAKLARINDA SON 10 YIL
TMMOB’un hazırladığı raporda ayrıca şu bilgiler yer aldı:
* ABD’ye göre 7 kat daha fazla kaza meydana geldi.
* Ölüm sayısını tüm sektörlerdeki toplam ölümlere oranı yüzde 7,5.
* Madencilik sektöründe son 10 yılda bin 42 emekçi yaşamını yitirdi.
* Toplam kazaların sayısı tüm sektörlerdeki toplam kazalara oranı yüzde 5.
* Meslek hastalıkların yüzde 73’ü kömür ocaklarında tespit edildi.
* Son 10 yılda 16 maden mühendisi çalışırken yaşamını yitirdi.
* Son 10 yılda görülen toplam meslek hastalıkları sayısının tüm sektördeki toplama meslek hastalıkları sayısına oranı yüzde 19.
* Kazaların yüzde 77'si, ölümlerin yüzde 55'i kömür ocaklarında meydana geldi.”
ADANA
TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK), 3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü kapsamında basın toplantısı düzenledi. Oda binasında yapılan toplantıya HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, sivil toplum örgütü ile siyasi parti temsilcileri de destek verdi. TMMOB Adana İKK adına İKK Sekreteri Ahmet Uncu açıklama yaptı.
İZMİR
TMMOB İzmir İKK, 3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü kapsamında basın toplantısı gerçekleştirdi. İzmir Mimarlık Merkezi’nde yapılan toplantıda TMMOB İzmir İKK Sekreteri Aykut Akdemir konuştu. Gerçekleşen iş cinayetleri ve iş kazalarının büyük çoğunluğunun önlenebilir olduğuna dikkat çeken Akdemir, iş cinayetlerine karşı mücadelede yapılması gerekenleri sıraladı.