ANKARA - Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın görevden alınmasının kritik bir karar olduğuna işaret eden HDP Ekonomik Komisyonu üyesi Erol Katırcıoğlu, “Türkiye sandalının nereye gittiği belli değil” dedi. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekonomi Komisyonu üyesi ve İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısıyla gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Katırcıoğlu, iktidarın geçen hafta aldığı bazı kararların Türkiye gündemini karmakarışık bir hale getirdiğini söyledi. İktidarın siyasi ve ekonomik alanda aldığı kararların MHP ve kendi “yandaşlarına” karşı güven tazeleme olduğunu belirten Katırcıoğlu, “Bu kararlardan biri Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi, bir diğeri de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın HDP’yi kapatma kararı. İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi, Gezi Parkı’nın İBB’den devralınarak bir vakfa geçirilmesi ve Kanal İstanbul için bazı adımlar atılması, kendi seçmeni ve yandaşlarına yönelik atılmış adımlardır” dedi.

 

KRİTİK KARAR

 

Naci Ağbal’ın Merkez Bankası Başkanlığı görevinden alınmasını kritik bir karar olarak değerlendiren Katırcıoğlu, “Naci Ağbal’ın Merkez Bankası’na gelmesi, aşağı yukarı 4 aydı. Mevcut sistemin içerisinde adımlar atılacağına dair teminatlar verilmişti. Faizlerin arttırılarak piyasadaki dengeyi sağlamaya çalışan Ağbal, AKP ve onun yanında yer alan kesimler arasında bir rahatsızlığa yer verdi” şeklinde konuştu.

 

DALGALANMA BEKLENİYOR 

 

Beklentilerin faizlerin düşürülmesi yönünde olacağını söyleyen Katırcıoğlu, yabancı yatırımcıların ve medyanın bu konuda beklentiye girdiğini ifade etti. Merkez Bankası’ndan yapılan son açıklamalarda serbest piyasa ekonomisine güvence verildiğini belirten Katırcıoğlu, devamında şunları söyledi: “Yerel ekonomide çok ciddi bir dalgalanma olacaktır. Salgın sürecinde arzla ilgili değil taleple ilgili kararlar alındı. Bizim önerilerimiz hala geçerlidir. Üretim artmış olsaydı, bile bunu satın alması mümkün olmayacaktı. Ama siyasetteki aktörler bunu anlamamakta ısrar ediyor. Az sayıda insanın çok sayıda insan adına karar almaması gerekiyor. Türkiye, sandalı nereye gittiği belli olmayan bir yere doğru gidiyor.”