Dersim esnafı: Çalıp çırpanlar halden anlamaz

img

DERSİM - Dersim’de ekonomik krizi derinden yaşayan esnaf, “Çalıp çırpanlar, kendi ceplerini dolduranlar gerçekten bu ekonominin ne halde olduğunu bilmiyorlar mı?” dedi. 

Dersim’de pandemi döneminde birçok işyeri kepenk kapattı, binlerce kişi işsiz kaldı.  Devletten yardım alamayan esnaf, süreci borçlanarak atlatmaya çalıştı. İşletmeciler, geçen yıldan biriken borçlarını kredi çekerek kapatmaya çalışırken, serbest çalışan yurttaşlar ise günü 10 veya 20 TL ile çalışarak, geçinmeye çalışıyor. Dersim’de ekonomik krizi derinden yaşayan esnaf, iktidarın aldığı kararlara tepki gösterdi. 
 
‘KİRA PARASI İÇİN KREDİ ÇEKTİK’
 
Aylık 2 bin 750 TL kira parası ödeyen kafe işletmecisi Haskar Demir, kira, elektrik ve su faturalarını çektikleri krediyle ödediklerini söyledi. Daha önce 4 kişinin çalıştığı kafede, şu an sadece kendisinin çalıştığını dile getiren Demir, “Ekonomik olarak esnaf bitti. İnsanlar işsiz, çünkü bizim coğrafyamızda iş imkanları çok kısıtlı. İnsanlar komi, garsonluk gibi günü birlik işler yapıyor. Kirasını ödemeyen birçok insan var. Kiramızı çektiğimiz kredilerle ödüyoruz. Çalıp çırpanlar, kendi ceplerini dolduranlar gerçekten bu ekonominin ne halde olduğunu bilmiyorlar mı? Bu esnafa verilen zararın farkında değiller mi? Son bir yıldır işlemeyen bir yer için ne kadar kredi çekilirse o kadar para çektik. Bunun faiziyle de ödüyoruz. Küçük esnaf bitti, sırf bitirebilmek için de ellerinden geleni yapıyorlar” dedi.
 
‘KAPATMAM AN MESLESİ’
 
Tuhafiye mağazasında giyim, yün, iplik ve ev eşyası satan Hasan Erk, ekonomik krizden dolayı her ay ürünlere zam gelmesinden yakındı. İnsanların alım gücünün düştüğüne dikkat çeken Erk, “İnsanlar şikayet ediyorlar, tepki gösteriyorlar. Yün ipliği 7 liraya alıyorken bir hafta sonra aynı ürün 10 liraya çıkıyor. Pandemi sürecinde 3 ay 500 lira destek aldık ama hangi birine yetsin. Sürekli bir iş stresi yaşıyoruz. Ramazan ayı geldiğinde tekrar her yer kapanacak. Fiyatların artışını doların yükselmesine bağlıyorlar fakat dolar düştüğü zaman da fiyatlar düşmüyor. Toparlanamayacak derecede zararımız var. İş yerini kapatmam an meselesi” diye konuştu.
 
‘ZOR DURUMDAYIZ’
 
Bir süre işsiz kaldıktan sonra dağlardan çiriş (gulik) toplayarak geçimini sağlamaya çalışan İmam Moroğlu ise, “Gelirimiz yok, sigortamız yok, serbest piyasada çalışıyoruz. Artık kimseye muhtaç olmamak için dağlara çıkıp gulik topluyorum. Aylık kazancımız bin 500 TL fakat bu şehirde bu parayla geçinmek çok zor. Evimizi zor geçindiriyoruz, perişan oluyoruz. Bu parayla kira, elektrik veya su mu ödeyelim, yoksa gıda mı alalım bilmiyoruz. Çünkü ay bitmeden elimizde para kalmıyor. Şimdi evin ihtiyaçlarını bile karşılayamıyoruz. Dersim çok pahalı bir kent. Yemeği, çayı, kahvesi her şeyi pahalı. Pandemi yasaklarında devlet bir kereliğine bin TL yardım yaptı. Fakat bunun devamı gelmedi. Hepimiz çok zor durumdayız. Çünkü devletten bir beklenti içinde değiliz. Tek isteğimiz normalleşme sürecine girip zorda olsa geçimimizi sağlamak. Çünkü bu yasaklarla geçimimizi, gelirimizi sağlayamıyoruz” şeklinde konuştu.
 
‘ESNAF SESİNİ ÇIKARMIYOR’
 
Kafe işletmecisi Ali Soylu, hiçbir dönemin bu kadar kötü geçmediğini belirtti. Esnafa sahip çıkılmadığını dile getiren Soylu, “Örneğin kafeleri insanlara bir günah keçisi olarak gösterdiler, sanki bütün hastalık kafelerden, restoranlardan çıkıyormuş gibi bir algı yarattılar. Ancak hiçbir alakası yok. Şimdi kafeleri açtılar ancak hiç müşteri yok, hastalık tekrar çoğaldı. Demek ki hastalığın sebebi kafeler ve restoranlar değil, alamadıkları önlemlerdir. Herkesin kiraları birikti, borçlar sürekli artıyor esnaf gerçekten zor duruma düştü, çoğu kepenk kapattı. Bize hiçbir şekilde yardım yapılmadı,  zaten 500 lira yardım verilse ne olur verilmese ne olur? Mağduriyetten başka hiçbir şey yok kendi hatalarının bedelini esnafa çektiriyorlar. Esnafta haksızlıklara karşı sesini çıkarmıyor. Çünkü sen konuşmazsan, sıkıntılarını dile getirmezsen, hiçbir şey değişmez” sözlerine yer verdi.
 
‘KAPATARAK HASTALIK ÇÖZÜLMEZ’
 
Ramazan ayından dolayı tekrar kapanmaya gidileceğini ifade eden Soylu, şöyle konuştu; “Zarar görenleriz, kendi adamları zarar görmüyor. Her yer açık ama sadece dört yeri kapatarak koronayı yenmeye çalışıyorlar. Kapatacaksanız her şeyi kapatın. Siz böyle yaparak bizi yavaş yavaş öldürüyorsunuz, esnafını işkence yaparak öldürüyorsunuz. Gerekirse bir ay boyunca kapatın ama insanları bu şekilde mağdur etmeyin. Mitingler yapılıyor ana baba günü onlarla ilgili hiçbir şey yok ama esnafa her gün kontrol, ceza yazılıyor. Bu hastalık herkesi etkileyecek. Sadece üç beş esnafı mağdur ederek hastalıkla başa çıkılmaz. Bu hastalığı sadece esnafları kapatarak çözemezsiniz.”