ANTALYA - Her yıl milyonlarca turiste ev sahipliği yapan Antalya'daki işletme sahipleri, "en kötü tablo" ile karşı karşıya olduklarını belirterek, hükümetin politikalarını eleştirdi.
Koronavirüs (Kovid-19) salgınının en çok olumsuz etkilediği sektörlerin başında turizm geliyor. Salgından kaynaklı özellikle kıyı kentlerinde son iki yıldır hem yerli hem de yabancı turist sayısında ciddi düşüş yaşanıyor. Turizm denilince ilk akla gelen kentlerden birisi de Antalya. Her yıl milyonlarca turiste ev sahipliği yapan kentte son iki yıldır büyük bir durgunluk hakim. 2019 yılında 14 milyonu aşkın olan turist sayısı geçtiğimiz yıl 5 milyonda kaldı. Bu durum ise kent esnafı, turizm acentaları ve buralarda çalışan yüz binlerce işçiyi olumsuz etkiledi.
İSYAN ETTİ
Manavgat ilçesindaki Side Turizm Bölgesi’nde restorant işleten Kemal Oktan (61), turizm hayatında böylesi kötü bir tabloyla karşı karşıya kalmadığını ifade etti. Bu tablo karşısında hükümetin politikalarını eleştiren Oktan, “Böyle bir yokluk ve sorumsuzluk görmedim” dedi. Oktan, “Bütün kış yattılar. Daha sonra sokağa çıkma kısıtlaması, işyerlerini kapatma gibi yasaklar getirdiler. Dünya normale geçti biz daha bir yere varamadık. Bunun sebebi iktidardır. Her şeyin düzenli bir şekilde yapılması gerekiyordu. Normalde şimdi buranın çok yoğun olması gerekiyordu. Ama çoğu gün siftah bile yapamıyoruz" diye dert yandı. Oktan, kötü gidişattan kaynaklı restoranda çalışanlara şu an iş veremediğini aktardı.
Kentte hediyelik eşya satan Mustafa Yaman (45) ise, 26 yıldır bu iş ile uğraştığını belirterek, "Pandemiden önce kazandığımızla ev ve araba aldık. Şimdi ise iş yok" dedi. Yaman, işlerinen çok büyük bir düşüş yaşandığını ifade etti.
İŞÇİNİN DURUMU
Devrimci Turizm İşçileri Sendikası (Dev Turizm-İş) Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu ise, hükümet politikalarını eleştirerek, pandeminin "sınıfsal eziyete" dönüştüğünü ifade etti. Turizm sektöründe çalışanların büyük bir bölümünün 2019’dan bu yana işbaşı yapamadığına değinen Yahyaoğlu, işçilerin buna rağmen herhangi sosyal destek alamayarak, işsizlik sigortasından yararlanamadığını söyledi. "Tam kapanma" kararında da işçiler için herhangi bir değişimin yaşanmadığını vurgulayan Yahyaoğlu, “Bir işçi markete gidip ekmek alacak ama eldiven ve maske zorunlu. Cebindeki paradan bahsedilmiyor. Eldiven ve maskeden önce bir işçinin cebinde para olması lazım ki evine ekmek alabilsin. Devleti yönetenler bütün bunları ne yazık ki göz ardı etmiş durumda” dedi.
DESTEK TALEBİ
Turizm sektörünün pandemide en ağır bedel ödeyen sektörlerin başında geldiğini kaydeden Yahyaoğlu, şunları söyledi: “Bu süreçte devletin ekonomik ve sosyal rolünü üstlenmesini bekliyoruz. Böylesi bir afet durumunda şart koşmadan ve kayıt aramadan herkese hane desteği sağlasın. Ülke nüfusuna kayıtlı her vatandaşa sigortalı sigortasız durumuna bakılmaksızın hazine bütçesinden ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor. Pandeminin ekonomik sıkıntısını halk yaşamamalı."
MA / Ömer Akın