DİYARBAKIR - HDP Milletvekili Dersim Dağ, AKP ve MHP iktidarının savaş politikaları nedeniyle halkın gün geçtikçe yoksullaştığını, bu yoksulluğun ise iktidarın sonunu getireceğini söyledi.
Türkiye ekonomisi bir yılı aşkın süredir devam eden pandemi sürecinin de etkisiyle uzmanlara göre derin bir kriz içerisinde. Bu noktaya gelinmesine neden olan yanlış politikaların ve adımların başında ise izlenen savaş siyaseti geliyor. İçte ve dışta yürütülen savaş politikalarına denk şekilde büyüyen askeri harcamalar ülke ekonomisine dair yaklaşmakta olan krizin işaret fişeği olarak daha baştan kendisini göstermişti. Bu konuda ekonomist ve muhalefetten gelen uyarılara iktidar nezdinde verilen yanıt “Bir kurşun kaç para biliyor musunuz?” oldu.
Türkiye’nin içte otoriter, dışta yayılmacı politika izlemesi nedeniyle yabancı sermayenin yatırımlarını durdurması ve sıcak paranın kaçması ile TL’de yaşanan değer kaybı, krizi herkes tarafından hissedildiği bir evreye soktu.
Daha önce ekonomik kriz uyarısı yapan veya sosyal medyada paylaşımlarında bunu ima eden, dillendirenler hakkında soruşturma başlatılırken, pandemi süreci birlikte ise bu kriz artık üstü örtülmeyecek bir noktaya gelmiş durumda. Merkez Bankası’na ait 128 milyar dolarlık rezervin nereye harcandığı konusunda muhalefetin yönelttiği soruya iktidardan doğru hala tatmin edici bir yanıt verilmiş değil.
Ülke rezervlerin gün geçtikçe eridiği, üretim ve yatırımların durduğu, işsizliğin pandeminin de etkisiyle katlandığı koşullarda devletten sosyal yardım alamayan kesimler krizin kucağına itildi. Bu nedenle sık sık intihar haberleri bültenlere düşerken gelirken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yaptığı şey “helallik” istemek oldu.
Pandemi ile birlikte derinleşen ekonomik krizi değerlendiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, AKP’nin “3 Y” diye tabir ettiği yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla mücadele vaadiyle iktidara geldiğini, gelinen aşamada ise bu 3Y’nin daha da derinleştiğini ifade etti.
Dağ, ekonomik krizin kıskacında giderek yoksullaşan halka sokaklarda patates ve soğan dağıtılmasının yanı sıra en demokratik eylem ve etkinliklerin yasaklandığı ülkenin açık bir cezaevine dönüştürüldüğünü dile getirdi.
İktidarın yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadelesini ironik olarak niteleyen Dağ, “AKP iktidarı bizzat halkı yoksullaştıran, bizzat halkı çıkmaza sokan ve halkı giderek yoksullaştırandır. AKP iktidarının iktidara geldiği günden bu yana dile getirdiği bu vaatleri kendisini götürecektir” dedi.
Ortaya çıkan bu karanlık tabloya karşı sesini yükselten, muhalefete eden, iktidarın belirlediği yaşam sınırlarının dışına çıkan herkesin cezalandırdığını söyleyen Dağ, bunun tekçi zihniyetten kaynaklandığı vurguladı.
128 MİLYAR DOLAR
Dağ, AKP’li yandaşlar servetlerine servet katarken yoksullukla mücadelede edemeyecek duruma gelmiş halkın özellikle de çıkmaza giren ve umutsuz olan genç nüfusun intihara kalkıştığını ifade etti. İşsizlik nedeniyle insanların ailece intiharın eşiğine geldiğine dikkat çeken Dağ, toplu intiharların artık sık rastlanan bir durum haline dönüştüğüne işaret etti.
Dağ, “Devlet hazinesindeki ‘128 milyar dolarlık açık nerede’ diye sorulurken insanlar giderek yoksullaşmaya devam ediyor durumda. Biz o paranın iktidarın kendisi için, kendi geleceği için kullandığını biliyoruz. Bugün ‘128 milyar dolar nerede’ sorusu iktidarın korkulu rüyası durumda, ‘halkım için harcadım’ diyemiyor. Bu paranın sadece 2 milyar doları gençlere istihdam yaratabilecek düzeydeyken, halkın açlığını ya da yoksulluğunu bir nebze de olsa giderebilecek bir miktarken bu parayı kendisi ve yandaşları için kullanmış olması ne kadar da halktan uzak olduğunun göstergesidir. Tüm bunlara rağmen çıkıp bir de ‘128 milyar dolar halkın cebinde’ diyorlar. AKP iktidarının koltuğu sallanıyor, sarayları yıkılmaya yakındır. Halk bu soruyu sormaya devam etmelidir. O para halkların, kadınların ve gençlerin bütçesidir. Halk birlik olmalı ve bu soruyu sormaya devam etmelidir. Çünkü biz 128 milyar doların halkın cebinde olmadığını çok iyi biliyoruz” diye konuştu.
Halkın bütçesinin savaşa harcandığını dile getiren Dağ, devletin kasasındaki bütçenin nasıl kullanıldığına ilişkin “Halkın parası üçe bölünüyor; yandaşlara, saraylar ve savaşa bölünüyor. Savaşa harcanan paralar halkı yoksulluğa ve yokluğa daha fazla sürüklüyor” ifadelerini kullandı.
MEDYA GÖRMÜYOR
Dağ, yaşanan bunca yoksulluğun medyada görülmemesinin de bir iktidar politikası olduğunu ifade etti. AKP’ye zarar verecek bütün gelişmelerin iktidar medyası tarafından görülmediğini belirten Dağ, şunları dile getirdi: “Biz işi olmadığı için Meclis binalarında intihar etmek isteyenleri gördük, valiliklerde aç olduğu ve yoksul olduğu için kendisini yakan insanlar gördük, ama AKP iktidarı bu görüntülerin yayılmasını istemiyor, halkın bunu görmesini istemiyor. AKP halkın aç ve yoksul olduğunu görüyor. İktidar yoksulluk ve açlığın gündem de olmasını istemiyor. Her şey güllük gülistanlık gibi görünmesini istiyor. Aslında hakikatleri yazmakla sorunlu olan yandaş medya da bu yoksulluktan, bu açlıktan ve intiharlardan bizzat sorumludur. İnsanların açlıktan pazarlarda çöpleri karıştırdığı bir haberi, iktidar medyası ‘sokakları temizliyorlar’ şeklinde absürt haberler görmeye başladık. Medya hakikatleri halka ulaştırmakla görevliyken mesleğin etik kurallarından uzaklaşıp iktidarın maşası haline gelmiş durumda. Medya da AKP ve MHP iktidarı kadar bu yoksulluktan ve intiharlardan sorumludur.”
MÜCADELE HATTI
Dağ, partisinin Diyarbakır, Van, İzmir, İstanbul ve Mersin gibi ülkenin pilot kentlerinde gerçekleştirdiği “İş-Aş Buluşmaları”nda gördükleri tablonun iktidarın çizmeye çalıştığı tozpembe tablodan çok uzak olduğunu da kaydetti.
Halka yoksulluğa karşı mücadele çağrısında bulunan Dağ, “AKP iktidarından halkın alması gerekeni alacağız. Bunu da mücadele hattı çizerek yapacağız. Bunun için de İş-Aş Buluşmaları'nı sürdürüyoruz” dedi.
MA / Ergin Çağlar - Mehmet Erol