İZMİR - Sokağa çıkma kısıtlamaları nedeniyle bir yılı aşkındır kapalı olan kahvehane esnafı, daha fazla dayanacak güçlerinin olmadığını belirterek, Erdoğan’ın “helallik” isteğine “Hakkımızı helal etmiyoruz” diyerek, tepki gösterdi.
Koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında alınan sokağa çıkma kısıtlaması kararı bugün sonar eriyor. “Kademeli Normalleşme Tedbirleri” ile kısıtlama kararları kısmi olarak kaldırılırken, kahvehane esnafı, 1 Haziran’a kapalı kalmaya devam edecek. Sadece işyerlerine çay satabilmelerinin önü açılan kahvehane esnafı, destek verilmeden alınan karara tepkili.
İzmir’in Narlıdere ilçesine bağlı Çatalkaya Mahallesi’nde çay ocağı işleten Lütfi Doğan ve kahve esnafı olan Yetiş Karabulut yaşadıkları zorlukları anlatırken, İzmir Kahveciler Esnaf Odası Başkanı İsmail Hakkı Kırdı da desteksiz kapatma kararının devam etmesine tepki gösterdi.
AMELİYAT OLAMIYOR
Yıllarca inşaatlarda sigortasız çalıştırıldığını, ağır iş koşullarından dolayı ciddi sağlık sorunlarından kaynaklı artık çalışamadığı için borçlanarak binbir zorlukla çay ocağı açtığını anlatan Lütfi Doğan (45) "Boya işi çok ağır, iki kere belimden fıtık ameliyatı oldum. İki ameliyatı da sigortam olmadığı için mahalledeki komşularımın topladığı paralarla olabildim. Geçen yıl aynı yerde bir fıtık daha oluştu. Sigortam olmadığı için ameliyat olamıyorum. Açtığım çay ocağı da kısıtlamalar nedeniyle kapalı kalmak zorunda" dedi.
FATURALAR BİRİKTİ
İktidar tarafından esnafa yardım yapıldığı açıklamalarının da gerçeği yansıtmadığını aktaran Doğan, başvurduğu esnaf yardım desteğine de Ticaret Bakanlığı tarafından onay verilmediği için alamadığını belirtti. “Borçlarımın, kiramın, faturalarımın ödeme zamanı geldi çattı ama yatıracak param yok” diyen Doğan, “Geceleri uyuyamıyorum, psikolojim bozuldu. Tüm esnaflar aynı haldeyiz, intihar edenleri çok iyi anlıyorum ama bize dayatılan çaresizliğe yenik düşmemiz gerekiyor" diye konuştu.
'HELAL ETMİYORUM’
Kamu bütçelerinin yandaşlara peşkeş çekildiğini, halkın payına açlık ve hastalık düştüğünü dile getiren Doğan, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “helallik” istemesine “Vergilerimizin, bütçelerin hesabını soracağız, önce bunların nerelere aktarıldığını açıklasınlar sonra helallik istesinler. Ben hakkımı helal etmiyorum" sözleriyle yanıt verdi.
BORÇLARI ÖDEYEMİYOR
İlçede beş yıldır kıraathane işleten Yetiş Karabulut, kısıtlamalar nedeniyle dükkanını açamadığı için inşaatlarda çalışarak, ayakta durmaya çalıştığını belirtti. Kapanma kararı verilirken esnafları ayakta tutacak çözüm üretilmediğini dile getiren Karabulut, “Aylık bin TL gibi bir destek verileceği söylendi ama çoğu arkadaşımız bunu alamadı. Bu miktarla ne kiramızı ne de faturalarımızı ödeyebildik. Ben dağ gibi bir borçla açtım dükkanı beş yıldır borçlarımı ödüyorum. Şimdi ödediğim kadar yeniden borçlandım ve dükkanım kapalı olduğu için ödeyemiyorum" ifadelerinde bulundu.
ELEKTRİK VE SU KESİLDİ
Destek verilmediği için dükkanının kapalı olduğu dönemde elektrik ve su faturalarını ödeyemediğinden dolayı elektrik ve suyunun kesildiğini anlatan Karabulut, “Dükkanı kapalı esnafın suyu kesilir mi, kestiler. Çok ağrıma gitti. Bu dönemde fatura kesilmemeli, vergiler alınmamalıydı" dedi.
Erdoğan'ın “helallik” isteyen sözlerine de değinen Karabulut, "Bir yıldır kısıtlamalar nedeniyle kapalı kaldık. Daha ne kadar böyle gidecek bilmiyoruz. Yapılan yardımlar yeterli değil, esnafı korumuyor. Biz birilerine helallik vermek istemiyoruz, başımıza ne gelecek bilmek istiyoruz, bu ülkenin yurttaşları olarak böylesi dönemlerde hak ettiğimiz haklarımızın kesintisiz verilmesini istiyoruz" dedi.
DAYANACAK GÜÇ KALMADI
İzmir Kahveciler Esnaf Odası Başkanı İsmail Hakkı Kırdı da, kahvehane esnafının dayanacak gücü kalmadığını belirtti. Türkiye'de kahvehane işletmelerinin 400 bin kişiye ekmek kapısı olduğunu ve bunun ailelerle milyonları etkilediğini dile getiren Kırdı, “AVM'lerde, metrolarda, otobüslerde bulaş olmuyor. Bir tek kapalı olan kahvelerde oluyor. Bu kararı alanların aklına şaşıyorum. Bizlerden helallik isteniyor. Helallik kişilere aittir, esnafımızın takdirine bırakıyorum" dedi.