MERSİN - Girdi maliyetlerinin artması ve ürünlerini istedikleri fiyata satamamaktan kaynaklı zarar eden çiftçi Mehmet Cevat Tan, stokçu tüccarlar ile kârlarına kâr kattan komisyoncuların denetlenmemesinden şikayetçi.
Tarım kenti Mersin'de, çiftçilerin yaşadıkları zorluklar derinleşen ekonomik krize bağlı olarak her geçen gün daha da artıyor. Kentteki çiftçiler en çok zirai tarım ilaçlarına yapılan zamlar ve ürünlerini istedikleri fiyattan satamamaktan şikayet ediyor. 35 yıl önce Diyarbakır’dan Mersin’e göç etmek zorunda kalan 45 yaşındaki Mehmet Cevat Tan adlı çiftçi de bunlardan birisi.
Çocukluğundan bu yana tarımla iç içe olan ve tarlalarda çalışan Tan, son 10 yıldır sebze üretip, satışını yapıyor. Geçtiğimiz yıl Eylül ayında 4 dönümlük arazide kurduğu serada salatalık eken Tan, ilk hasat sonrası sattığı ürünlerden kar edemedi. Aksine, salatalığa yaptığı masraflarını çıkaramayarak, zarar etti.
PANDEMİNİN ETKİSİ
Ekim yaptığı her bir dönüme en az 30 bin TL masraf yaptığını aktaran Tan, elde ettiği ürünü ise ucuza satmak zorunda kaldığını ifade etti. Bu durumundan kaynaklı kazancının giderlerini karşılamadığına dikkati çeken Tan, ilaç ve gübreye yapılan zamlardan yakındı. Yakıt ve işçi giderlerini de eklediğinde bu yıl 100 bin TL'yi aşkın bir zararının olduğunu kaydeden Tan, "Allah yardımcımız olsun, başka da bir şey demiyorum” dedi.
Salgın nedeniyle ilan edilen yasakların da kendilerini olumsuz etkilediğine işaret eden Tan, daha önce kilosunu 1,5 TL'den sattıkları ürünü salgın sürecinde 30 kuruşa satamadığını söyledi. Tan, “Ürünlerimi çöpe dökecektim ama bu sefer de ceza kesiyorlar. 3 buçuk ton salatalık hale götürdüm. Ürünlerimi 30 kuruşun altına sattım. Üzüntülüyüm. Sesimizi duyulsun" diye konuştu.
TÜCCARLARIN 'OYUNU'
30 kuruştan sattığı salatalığın bir süre sonra kimi marketlerde 6 TL'den satıldığına dikkati çeken Tan, "Yüreğim yanıyor. 30 kuruşa satamadığım ürün nasıl oluyor da marketlerde 6-7 lira oluyor. Olan garibana oluyor. Vatandaş nasıl geçinecek. Derdimizi anlatamıyoruz. Bu durumun önü alınmazsa ülke zarar görecek. Çiftçiyi desteklensinler" diye seslendi.
Söz konusu fiyat dengesizliğini "tüccarlara" bağlayan Tan, “Burada rantçılık ve fırsatçılık var. 30 kuruşa satamadığımız salatalık bir gün sonra 1,5 lira. Tüccar deposunu dolduruyor, diğer gün salatalığın fiyatı artıyor. Mersin Hal’inde 2 buçuk TL’ye çıkan ürün İstanbul’a gidene kadar 10 TL’yi bulur. Buna kim 'dur' diyecek?” diye sordu.
KOMİSYONCULAR DENETLENMİYOR
Tüccarların yanı sıra komisyoncuların da kendilerini mağdur ettiğini belirten Tan, yüzde 9 komisyon yerine kendilerinden yüzde 20 oranında komisyon alındığını aktardı. Tan, "Bunun önünü kim kesecek? Kim bunu denetleyecek? Kimse bu durumu denetlemiyor. Çiftçiyi kollayalım. Çiftçi olmazsa şehirdeki yurttaşımız ne yiyecek. Ekonomiyi kaldıran çiftçidir. Siyasiler; birbirinizi yiyeceğinize ülkemize sahip çıkalım” ifadelerini kullandı.
‘BORÇLUYUM, UYUYAMIYORUM’
Milletvekilleri başta olmak üzere siyasetçilerin yaşadıkları sorunlara kayıtsız kaldığını vurgulayan Tan, “5 yıl boyunca oturduğunuz sandalyede kimse bize karışamaz' diyorsunuz. Doğru söylüyorsunuz. Herkes bizi istediği gibi parmağında oynatıyor. Yeri geldiğinde oyumuzu veriyoruz. Ama bizimle ilgilenmiyorsunuz" diye tepki gösterdi.
Tan, şöyle devam etti: “Mağduruz. Hakkımızı ve alın terimizi yemeyin. Durumumuz hiç mi yüreğinizi sızlatmıyor? Böyle giderse bu işi yapamayacağız ve bırakmak zorunda olacağız. Bir aydır psikolojim bozuk. Evimde rahat uyuyamıyorum ve borçluyum."
MA / Ömer Akın - Mehmet Şah Oruç