ADANA - ASM'lerin durumlarının hizmete elverişli olmadığını belirten Adana Tabip Odası Genel Sekreteri Ahmet Suntur, "Sağlık Bakanlığı’nca sağlık çalışanları uygunsuz hizmet binalarında çalışmaya mecbur bırakılırken, halkın sağlığı da hiçe sayılmaktadır" dedi.
Adana Tabip Odası, kentteki Aile Sağlık Merkezleri'nin durumuna ilişkin açıklama yaptı. Oda binasında yapılan açıklamaya Adana Tabip Odası Başkanı Selahattin Menteş, Oda Genel Sekreteri Ahmet Suntur ve çok sayıda aile hekimi katıldı. Toplantıda konuşan Suntur, birinci basamak sağlık hizmetlerinin toplumla ilk temas eden yüzü olan Aile Sağlığı Merkezleri'nin (ASM) pandemi döneminde de bu özelliğini sürdürdüğünü ifade etti.
Suntur, “Toplum hasta olduğunda en kolay ulaşabildiği aile hekimlerine adeta sımsıkı sarılmıştır. Bu durum pandemi döneminde de birinci basamağın önemini bir kez daha açıkça ortaya koymuştur. ASM’ler sağlık insan gücünün yüzde 5’i ile tüm hastaların yüzde 30’una hizmet vermektedir. Bugünkü durumuyla birinci basamak sağlık kurumlarının bu yükün altından kalkması mümkün olmadığı gibi aile sağlığı merkezlerinin sadece yüzde 10’unun COVID-19 tedbirlerini uygulamaya elverişli olması sorunun büyüklüğünü çarpıcı bir şekilde göstermektedir” dedi.
ASM'LER HİZMETE ELVERİŞLİ DEĞİL
Şehir Hastanelerine 1 yıl için ödenen kira bedeli ile 16 bin aile sağlığı merkezi yapılabileceğinin altını çizen Suntur, “Aile hekimlerinin hizmet verdiği mekânların sağlık hizmeti vermeye uygun olmadığını ve de bu sorunun pandemiyle birlikte tahammül edilemez hale geldiğini, bir kez daha belirtmek gerekir. Bu aile sağlığı merkezlerinin büyük bir kısmı ücreti aile hekimlerince ödenen; binaların güneş dahi görmeyen apartman altı dükkanlar, giriş ya da bodrum kat daireler vb gibi elverişsiz ortamlarda bulunmaktadır. Sağlık Bakanlığı’nca sağlık çalışanları uygunsuz hizmet binalarında çalışmaya mecbur bırakılırken halkın sağlığı da hiçe sayılmaktadır. Oysa ki şehir hastanelerine 1 yıl için ödenen 16 milyar lira kira ile 16 bin aile sağlığı merkezi yapılabilmekte ve birinci basamak sağlık hizmeti sunumunun mekan sorunu uzun yıllar boyu sürdürülebilir şekilde çözülebilmektedir.”
TALEPLERİNİ AÇIKLADI
Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimleri Kolu tarafından başlatılan "ASM Mekânları İçin Harekete Geçiyoruz" kampanyasını destekledikleri açıklayan Suntur, taleplerini şöyle sıraladı: "ASM’lerin yeterli sayıda, uygunlukta ve eşit standartlarda olmasını sağlamak Sağlık Bakanlığının görevidir. ASM’ler Sağlık Bakanlığı tarafından projesi bilimsel verilere göre yapılmış, hizmet sunumuna uygun eşit, standart binalarda hizmet vermelidir. Bu proje ilgili mimar ve mühendislik alanları, alanın sahibi Aile Hekimleri, Aile Sağlığı Çalışanları, Türk Tabipler Birliği gibi yapılarında yer alacağı kurullar tarafından oluşturulmalıdır. Aile hekimlerinden bu binalar için kira adı altında hiçbir ücret talep edilmemelidir. Mobil sağlık hizmeti verilen kırsal bölgelerde de Sağlık Bakanlığı tarafından hizmete uygun donanımı sağlanmış mekânlarda hizmet verilmelidir.”
BAKANLIĞIN KİRACISIYIZ
Türk Tabipleri Birliği (TTB) AHK Yürütme Kurulu Üyesi Dr. A. Erhan Özeren ise hizmet verdikleri ASM’lerin pandemi ve doğal felaketlere açık, halk sağlığı ve iş güvenliği için riskli alanlar olduğunu belirtti. Sağlık Bakanlığı’nı göreve davet eden Özeren, "Kamuoyuna şu çelişkiyi de ifade edeyim ülke de aşağı yukarı tüm aile hekimleri Sağlık Bakanlığı’nın kiracısıdır. Polis, karakola, öğretmen okula, hakim adliyeye kira mı veriyor? Aile hekimlerinin ASM’lere kira vermelerini cidden anlamlandıramıyoruz. Daha kat mülkiyeti dahi olmayan ASM’ler var. Bu sorun ivedilikle çözülmelidir” ifadesinde bulundu.