KOCAELİ
DİSK, 15-16 Haziran büyük işçi direnişinin yıldönümü nedeniyle DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu'nun da katılımıyla İzmit'te bulunan Sabri Yalım Parkı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. "Sağlıklı, güvenceli ve insanca bir yaşam için bildiğimiz yoldan yürüyoruz" pankartının açıldığı açıklamada sık sık "Bildiğimiz yoldan yürüyoruz" ve "Yaşasın 15-16 Haziran direnişimiz" sloganları atıldı. Açıklamaya DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu'nun yanı sıra birçok DİSK üyesi katıldı.
Büyük işçi direnişinin 51’inci yıldönümünde olduklarını söyleyen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Türkiye işçi sınıfı sermayeye karşı büyük bir mücadele sergiledi” dedi.
‘BİLDİĞİMİZ YOLDAN YÜRÜYORUZ’
15-16 Haziran’ın kendileri için tarihten kalan bir gün olmadığının altını çizen Çerkezoğlu, “15-16 Haziran bütün güncelliğiyle bugün de işçi sınıfının ve DİSK’in mücadelesini aydınlatmaya devam ediyor. Aldığımız derslerle DİSK’liler, işçi sınıfı yeni bir yol açmak için mücadeleyi sürdürmeye ve büyütmeye devam ediyor. O yüzden sağlıklı, güvenceli bir yaşam için bildiğimiz yoldan yürüyoruz diyoruz. Bizden öncekilerin açtığı yoldan bildiğimiz yoldan yürüyoruz” ifadelerini kullandı.
İşçi sınıfının zor bir dönemden geçtiğini vurgulayan Çerkezoğlu, “Başta işçi sınıfı başta olmak üzere halkımız yaşam mücadelesi verirken az sayıda para ve iktidar sahibi servetlerinin küçücük kısmından bile vazgeçmiyorlar” dedi.
‘DUR DEMENİN ZAMANI’
Salgın koşullarında dahi ekmek mücadelesi vermeye devam edeceklerini söyleyen Çerkezoğlu, insanca yaşayacakları ve emeklerinin karşılığını alacakları bir ülkeyi kendi ellerinde kuracaklarının altını çizdi. “15-16 Haziran işçi ile sendika arasındaki güvenin de simgesidir” diyen Çerkezoğlu, “15-16 Haziran’da Türkiye işçi sınıfı masaya vurarak, ‘artık yeter’ demiştir. Bugün de işçi sınıfı ‘artık dur’ demenin zamanı gelmiştir” diye belirtti.
‘İŞSİZLİK FONU İŞÇİLERE AYRILMALI’
Çerkezoğlu, içinden geçilen zor durumdan çıkış için işçi sınıfının taleplerini ise şu şekilde sıraladı:
“*Pandeminin bütün etkileri sürdüğü sürece işten çıkarma yasağı bütün istisnaları kaldırılarak devam etmeli. Kod 29 ve ücretsiz izin zulmüne son verilmelidir.
*Asgari ücret üstündeki bütün vergi ve kesintiler yükleri sıfırlanmalı. Adil bir vergi sistemi getirilmelidir.
*İşsizlik fonu kaynakları işçilere ve işsizlere verilmeli. İşverenlere verilen paylar kesilmelidir.
*Kaynaklar doğa katili projelere, Kanal İstanbul’a değil, pandemi de işini kaybedenlere harcanmalıdır.
*Örgütlenme, toplu sözleşme, grev önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır.”
Basın açıklaması sloganlarla son buldu.
HATAY
Hatay'da KESK, DİSK, TMMOB ve Hatay Tabip Odası üyeleri, 5-16 Haziran İşçi Direnişi’nin 51’nci yıldönümünde dolayısıyla Köprübaşı'nda basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Hatay Baro Başkanı Hüseyin Cihat Açıkalın da destek verdi. Basın metnini okuyan DİSK'e bağlı Genel-İş Hatay Şube Başkanı Yusuf Berkyürek,"Sağlıklı, güvenceli, insanca bir yaşam için başta sağlık, eğitim, gelir haklarımız olmak üzere tüm sendikal-demokratik haklarımız için birlik olalım, güçlü olalım, mücadeleyi büyütelim" dedi.
İSTANBUL
Siyasi Parti ve Sivil Toplum Kuruluşları, 15-16 Haziran büyük işçi direnişinin yıl dönümüne ilişkin Kadıköy'de bulunan İskele Meydanı'nda bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu’da katıldı. "Hak verilmez alınır zafer sokakta kazanılır" pankartı açan kitle, "15-16 Haziran ruhuyla örgütlenme mücadele" ve "Bu pisliği devrim temizler" dövizleri açtı. Açıklamada sık sık "Yaşasın 15-16 Haziran direnişimiz" ve “Haziran'ın yolunda HDP'yi kapattırma” sloganları atıldı. Açıklama, özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlere atfen saygı duruşuyla başladı.
Açıklamada söz alan HDP’li Musa Piroğlu, işçi sınıfına güvencesizlik ve örgütsüzlük dayatıldığını belirterek 15-16 Haziran’ı hatırlattı. 15-16 Haziran’ın işverenlere nasıl cevap verileceğinin örneği olduğunu söyleyen Piroğlu, “Ülke açlık ve yoksulluk ile boğuşurken biriler servetine servet katmaya devam ederken 15-16 Haziran halka ne yapılması gerektiğini anlatır. Mafya ve devletin iç içe girdiği bir zamandan geçiyoruz. Hemen her gün TV kanallarında devleti yönetenlerin nasıl köşeye sıkıştıklarını görüyoruz. Biliyoruz ki iktidar ve yanındakiler bu çürümüşlüğü yaratanların yanında duruyor. Bizi baskı, tehdit, açlık ve yoksullukla sınayarak bu çürümüşlüğü ve kokuşmuşluğu kalıcı hale getirmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
İşçi sınıfına ve halka seslenen Piroğlu, işçi sınıfının ayağa kalkıp sesini yükselttiği zaman karşısında direnecek hiçbir iktidar ve devlet olmadığını söyledi.
Ardından basın açıklamasını yapan Birleşik Mücadele Güçleri (BMG) üyesi Mürvet Küçük de 15-16 Haziran büyük işçi direnişinde yaşamını yitirenleri andı. 15-16 Haziran’ın önemine değinen Küçük, ayak takımı olarak görülenlerin sahneye çıkıklarında büyük bir güç olduklarını gösterdiğine dikkati çekerek, “ Tıpkı Kavel’deki gibi yasalar yine sokakta yazılmış, hak verilmeyip söke söke alınmıştır. Postallar ve sendika bürokrasisi altında ezilmek istenen Direniş, işçi sınıfının örgütlülüğüne saldıran bu yasayı paramparça etmiş, geri çektirmişti” dedi. Bir yılı aşkın bir süredir pandeminin sermayedarlara sağladığı olanakların altında ezildiklerini söyleyen Küçük, “ Üretim artsın, çarklar dönsün, patronlar karlarına kar katsın diye sağlıksız koşullarda, salgın önlemleri alınmadan çalışmak zorunda bırakıldık. Milyonlarca işçi açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edildi. 10 binlercemiz işsiz kaldı. Gerçek işsizlik rakamları gizlenip ‘İş var ama beğenmiyorlar’ deniyor. İşçi intiharların göz ardı edilmek isteniyor” diye konuştu.