MARDİN - Mardin’de trafoları sökülen çiftçiler, hayvan, mazot, gübre desteklerine DEDAŞ tarafından el konulduğunu belirterek, faturaların arazi değerinde olduğunu söyledi.
Mardin’de kurak geçen bir sezonun ardından çiftçiler ikinci ürün olarak ekilen mısırın ekimine bu yıl da Dicle Elektrik Dağıtım AŞ.’nin (DEDAŞ) elektrik kesintileriyle başladı. Çiftçilerin toprağa tohum sermeye başlamasıyla birlikte bölgede kesinti uygulamaya başlayan DEDAŞ ekipleri, önceki yılların pratiklerine ek olarak sulama kuyularının trafolarına haciz işlemiyle el koyup, bazı bölgelerde elektrik direklerini de yerinden söküyor. DEDAŞ, uygulamalarını “Çiftçilerin birikmiş borçlarını ödemedikleri” iddiasıyla savunuyor. DEDAŞ’ın iddiasına karşı çiftçiler ise DEDAŞ’ın gerçeği yansıtmadığını belirttikleri faturaları nedeniyle açtıkları itiraz davalarının sonuçlanması gerektiğini belirtti. Çiftçiler, mahkeme kararına göre faturaları ödeyeceklerini dile getiriyor. Ancak devam eden mahkeme süreçlerine rağmen DEDAŞ, trafolara el koyup, elektrik kablolarını kesip, yeri geldiğinde direkleri kesme işlemlerini jandarma kontrolünde sürdürüyor.
Mardin’in Derik ilçesinde 8 Temmuz’ta Atlı (Qasra Qanco) kırsal mahallesine bağlı Kizlerê ve Menteşê mezralarına yüzlerce jandarma eşliğinde giden ekipler, benzer uygulamalara imza attı. Tepki gösteren yurttaşlar ise jandarmanın biber gazlı saldırısıyla ve havaya ateş açmasıyla karşılaştı. Kimi yurttaşlar müdahale sırasında darp edilirken, çiftçiler trafolara el konulması nedeniyle tohum serdikleri tarım arazilerini ekemez duruma geldi.
BİR KUYUYA BİR MİLYON LİRA CEZA
DEDAŞ’ın borcu gerekçe gösterdiğini ancak resmi olarak henüz kesinleşmiş bir borç olmadığını ifade eden Meteşê mezrasından Mürsel Aksoy, “Bu hat üzerinde 6 kuyu bulunuyor. Hepsinin borcu bulunmuyor ama DEDAŞ hepsinin elektriğini kesiyor” dedi. 100 dönüm arazi sulayan bir kuyu için bir milyon lira ceza kesildiğini belirten Aksoy, önceki yıla ilişkin de hayali faturalar ile abonesi olmayan kişilere dahi borç çıkarıldığını kaydetti. Kendilerinin bir aboneliği olduğunu ancak o bir abonelik üzerinden 3 kişiye farklı farklı faturalar çıkarıldığını ifade eden Aksoy, insanların su ihtiyaçlarını da elektrikle karşıladıklarını kesintiler nedeniyle bu insan ihtiyacının da karşılanamadığını söyledi. Elektrik olmadan bölgede yaşam olmadığını dile getiren Aksoy, “DEDAŞ insanların yaşam hakkını da elinden alıyor” dedi.
DESTEĞE DE EL KOYULUYOR
Bölgede kaçak elektrik kullanımı olmadığına dikkat çeken Aksoy, DEDAŞ’ın jandarma eşliğinde girdiği yerlerin insanların özel mülkleri olduğuna vurgu yaptı. Bölgedeki elektrik hatların tamamını kendi imkanlarıyla çektiklerini belirten Aksoy, DEDAŞ’ın jandarma zoru ile bunlara da el koyduğunu ifade etti. DEDAŞ’ın derdinin ne olduğunu anlamadıklarını, kendilerinin üretim yaptıklarını ifade eden Aksoy, “Dünya devletleri üretim olan yerlere imkan sağlıyor. Devlet şu an enerji için 3 milyar destek açıklamış. Neden DEDAŞ’a veriyor. Çiftçiye vermeli” diye konuştu. Çiftçiye verilen desteğe de DEDAŞ tarafından el konulduğuna dikkat çeken Aksoy, arazisini göstererek, “Buraya mısır ektik. Dönüm başına bin lira masraf yaptık. Destek olmadan yaptık. DEDAŞ’ta dönüm başına bin lira elektrik borcu gönderiyor. Nasıl yapacağız. Bu şekilde devam ederse, biz bu işi bırakacağız. Gübre, mazot fiyatlarını biliyorsunuz zaten. Her şey DEDAŞ’ın elinde ne isterse yapabiliyor” ifadelerini kullandı.
ELLE YAZILAN FATURALAR
Menteşê mezrası çiftçilerinden Delil Aksoy, , jandarma müdahalesiyle mağdur edildiklerini dile getirerek, “Kısıtlı imkanlarımız ile çalışıyoruz. Ama elektrikleri kesiyorlar. Karşı çıktığımız için kadın çocuk demeden saldırıyorlar. Mağduruz her durumda. Çiftçi rezil durumda. İstekleri çiftçinin eline geçecek olanı da kendi ceplerine indirmek. Çiftçi bu işi bırakacak bu gidişle. Kuraklıktır her yer zaten. Yaşamımız bu su ve elektriktir. Bunu da elimizden aldıklarında ne yapacağız. Yönümüzü Karadeniz’e vereceğiz. Her gün orada da bize saldıracaklar” diye belirtti. DEDAŞ’ın kendilerine bir milyon 500 bin lira civarında fatura çıkardığını ve elle yazılan faturalar olduğunu belirten Aksoy, “Arazimizi 4 defa satsak bu para etmez. 400 dönüm arazidir satsak bu para etmiyor. Kafalarına göre yazıyorlar” şeklinde konuştu.
FATURALAR ŞİŞİRİLİYOR
Kizlerê mezrasındaki çiftçilerden Ömer Adal, oksijenle direklerinin söküldüğünü belirterek, DEDAŞ ekiplerinin jandarmayla birlikte gelmesini, “Sanki bir yere baskın yapacaklarmış gibi, saldırgan bir tavırla bize yaklaşıyorlardı. Silahla beni birkaç defa iterek yere de düşürdüler” diye anlattı. 3 aylık bir sezonda 140 dönümlük arazi için 250 bin liraya varan faturalar kesildiğini ifade eden Adal, “Biz bunun mazot parasını mı, gübre parasını mı, tohum parasını mı, işçiliğini mi, elektriğini mi ödeyeceğiz? Nasıl yapacağız? Mısırın dönümüne kaç ton alsak biz bu masrafı ödeyebiliriz ki? Faturaların şişirildiğini düşünüyoruz” diyerek tepki gösterdi.
ARAZİ DEĞERİNDE
Bölgede elektriğin kaçak kullanılmasının mümkün olmadığını, DEDAŞ’ın uzaktan elektronik sistemle sayaçları kontrol ettiğine değinen Adal, “Kaçak kullanamayız. Bir de biz bu faturanın yüzde 55’ini ödüyoruz. 250 bin lira bize yansıtılan faturanın yarısıdır. Yarısını devlet ödüyor. Bir de bunun hepsini bizden tahsil etmeye kalksa nasıl olacak bilmiyoruz. Şu anda benim bir milyon 70 bin lira elektrik borcum var. Bana böyle bir fatura çıkarıyorlar. Ben kaçak kullandım ise, böyle bir borç nasıl çıktı. Gidip müdür ile görüştüm. Ne zaman böyle bir tüketim yaptım ise, bunun ay ay açıklanmasını istedim. ‘Ben uğraşamam. Her gelen çiftçi ile böyle uğraşırsak içinden çıkamayız’ diyor. Yani bu tükettiğimiz elektrik bedeli değil. Bu kendi kafalarına göre şişirilen hayali faturalardır. Burada bu köye çıkarılan faturalar, köylerin arazilerinin yarı değerinde. Nasıl ödeyeceğiz? Ödeyemeyiz ki” dedi.
HAYVAN DESTEĞİNE EL KONULDU
Sulayamadıkları durumunda ekinlerinin kuruyacağını sözlerine ekleyen Adal, önceki yıl aynı durumu yaşadıklarını ve ektiği pamuğu sulayamadığı için pamuğun kuruduğunu söyledi. “Bizi çıkmaza sokmuşlar. Ödeyemeyiz ödeyemiyoruz” diyen Adal, şöyle devam etti: “Ben Bursa’da, Konya’da, Balıkesir’de çiftçi arkadaşlarım var. Onlarla konuşuyoruz; dönüm başına 40-50 lira gibi cüzi bir para ödüyorlar. Onlar da mısır ekiyorlar, domates ekiyorlar. Bizde ne yapıyorlar? Dönüm başına 2 bin lira para istiyorlar. Bir de bunun masrafını koy. Bu ürün ne verecek ki sana. Bu ürünün o kadar verimi yok zaten. O da zaten maliyetleri var. Cumhurbaşkanı bas bas bağırıyor; ‘bir karış toprak boş kalmasın. Vatandaşımıza destek vereceğiz’ diye. Benim hayvan desteğim var alamıyorum. Buğday desteğim var alamıyorum. Gübre mazot desteğim var alamıyorum. Hiçbir şekilde devletten gelen destekleri alamıyorum. Çünkü Tarım Bakanlığı’ndan destek gelen hesabıma bloke koymuş DEDAŞ. Hepsine el koymuş. Tarım Bakanlığı ile anlaşmışlar. Ben bankaya kendi adıma havale çıkaramıyorum. Devlet şirkete destek veriyor. Bölgedeki bütün köyleri gezin kaç çiftçi desteklerini almış. Hepsi komple DEDAŞ’ın hesaplarına aktarılıyor.”
MA / Ahmet Kanbal