ANKARA – Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na sunacakları TİS teklifini 6 ana başlıkta toplayan KESK, en düşük kamu emekçisi maaşının asgari geçim indirimi hariç 5 bin 219 TL'ye yükseltilmesini istedi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuz'da Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na verecekleri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) teklifinin detaylarını paylaştı. Teklifin Bakanlığa sunulması öncesinde Ankara’daki Alba Otel’de basın toplantısı düzenlendi. Açıklamanın yapıldığı salona “Güvenceli iş, güvenceli gelecek, insanca yaşanacak ücret” pankartı asıldı.
Toplantıda konuşan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, toplu sözleşme tekliflerini yarın Devlet Personel Başkanlığı’na ulaştıracaklarını açıkladı.
2 Ağustos’ta başlayacak TİS görüşmelerini, 5,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisinin artan sorunlarla karşıladığını belirten Bozgeyik, sözleşmenin 20 milyonluk önemli bir kitleyi etkileyeceğini dile getirdi. Bozgeyik, bugüne dek 5 kez kurulan masadan insanca yaşamaya yetecek bir ücretten, güvencesiz, sözleşmeli istihdama son verilmesine ve adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasına kadar hiçbir temel sorunun çözülmediğini söyledi.
TEMEL GELİR GÜVENCESİ
Bu ülkenin tüm emekçilerin, ezilenlerin, emeği sömürülenlerin ve işsizlerinin talebinin aynı olduğunu vurgulayan Bozgeyik, “Toplumun emeğiyle geçinen yüzde 99’u öncelikle bugüne kadar ellerinden alınanları, gasp edilen haklarını istiyor. Yoksullaştırılan, borçlandırılan, mülksüzleştirilen milyonlar temel gelir güvencesi istiyor. Kamu emekçileri ve emeklileri bugüne kadar hep ertelenen, fazlası ile hak ettikleri insanca yaşam, güvenceli iş ve güvenlik için haklarını garanti altına almak istiyor” dedi.
6 ANA BAŞLIK
Bozgeyik, KESK olarak hazırladıkları TİS tekliflerinin “İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret, Halktan yana bir kamu hizmeti; Temel gelir güvencesi; Güvenceli istihdam, güvenli gelecek; Demokratik, adil bir çalışma yaşamı; Gerçek bir toplu pazarlık” olmak üzere 6 ana başlıktan oluştuğunu duyurdu.
Ülkeyi yönetenlerden en çok duyulan sözlerden birinin ‘işçiyi, memuru enflasyona ezdirmedik’ sözü olduğunu ifade eden Bozgeyik, “Ancak bu sözde ifade edilen enflasyon TÜİK tarafından açıklanan, çarpık hesaplamalara dayalı resmi enflasyondur. Oysa işçiyi, kamu emekçisini, emekli ezen TÜİK'in resmi rakamları değil, sokakta, pazarda, mutfakta yaşanan hayatın gerçek, gayri resmi enflasyonudur. Nitekim 2019 Haziran-2021 Haziran arası dönemini kapsayan iki yıllık resmi enflasyon 32,36'dır. Aynı dönemde Yurt İçi Üretici Enflasyonu (Y-ÜFE) yüzde 51,71 artmıştır. Üretici enflasyonunun bu kadar yüksek olduğu bir tabloda TÜFE'nin 20 puan aşağıda olması gerçekçi değildir” diye konuştu.
SON BİR YILDA ENFLASYON YÜZDE 45,4
Bozgeyik, son iki yılda kamu emekçilerinin temel maaş unsurlarında resmi verilere göre yüzde 29,85 artış yaşandığını da dikkat çekti. Bozgeyik, şöyle devam etti: “Nitekim 2020 yılı resmi enflasyonu yüzde14,60, 2021 yılı ilk 6 ayı enflasyonu yüzde 8,45'dir. Buna karşın bağımsız iktisatçı akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGrup) verilerine göre 2020 yılı enflasyonu 36,72 iken, toplamda son bir yılın enflasyonu yüzde 45,4'tür. ENAGrup verilerine göre, sadece son 6 aylık enflasyon ise yüzde 19,16'dır. Dolayısıyla yıllardır maaşları çarpık resmi enflasyon rakamlarına endekslenen kamu emekçilerinin reel geliri erimeye devam etmektedir. Bu erimeyi görmek için döviz kurunda, altın fiyatlarında ve en önemlisi yoksulluk sınırında aynı dönemde yaşanan artışlara bakmak yeterlidir.
NE KADAR ÇEYREK ALTIN ALINABİLİYOR?
12 Temmuz 2019 itibariyle en düşük kamu emekçisi maaşı ile 7,6 çeyrek altın, 12,5 adet gram altın alınabiliyor iken, bugün itibariyle 5,08 çeyrek altın, 8,4 adet gram altın alınabilmektedir. Dolaysıyla son iki yılda en düşük maaş ile alınan çeyrek altın sayısı 2,5 adet, gram altın sayısı 4 adet azalmıştır. Asgari ücretteki sınırlı artışlara rağmen kamu emekçilerinin maaş artışı asgari ücretin de altında kalmıştır. Son iki yılda 4 kişilik ailenin yoksulluk sınırı 6.733 TL'den 2.599 TL artışla, yani 8,6 artışla, 9.332 TL'ye çıkmıştır. Tüm bunlar göz önünde bulundurularak kamu emekçileri son iki yılda, yoksulluk sınırı verilerine göre yüzde 8,5 reel gelir kaybı yaşamıştır.”
‘ASGARİ GEÇİM STANDARDI TESPİT KOMİSYONU KURULSUN’
Konfederasyon olarak bugüne kadar yaptıkları TİS görüşmelerinde ‘Asgari Geçim Standardı Tespit Komisyonu’ kurulması önerisinde bulunduklarını kaydeden Bozgeyik, “Söz konusu komisyonun 4 kişilik bir aile için asgari geçim standardı tutarı belirlemesini, maaş artışlarında da söz konusu tutardaki artışın temel alınmasını önermektedir. Dolaysıyla yaşanan reel gelir kayıplarının giderilmesi için: Yoksulluk sınırındaki artış oranının tüm kamu emekçilerinin maaş artışında temel alınmasını, Buna göre, öncelikle 2022 yılı için, son iki yılda yoksulluk sınırı ile temel maaş unsurları arasında oluşan yüzde 8,5 oranındaki reel kaybın giderilmesini, ardından maaşların en son açıklanan Haziran 2021 TÜFE + Y-ÜFE / 2 oranında artırılmasını ve söz konusu tutara yüzde 3 refah payı eklenmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Bozgeyik, TİS’e dair taleplerini ise şöyle sıraladı:
“* Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırını esas aldığımızda bugün itibariyle 408,68 TL çalışmayan eş yardımı, 179,80 TL 0-6 yaş arası 2 çocuk yardımı ile birlikte net maaşı 4.810 TL olan en düşük kamu emekçisi maaşının AGİ hariç 5 bin 219 TL'ye yükseltilmesini,
* Bu tutar üzerinden en son açıklanan Haziran 2021 TÜFE yüzde 17,53 + Haziran 2021 ÜFE yüzde 42,89 = yüzde 60,42 / 2 yüzde 30,21 ve yüzde 3 pay verilerek toplamda 3,21 artırılarak (5.219,33 3,21) 6 bin 952 TL'ye yükseltilmesini,
* Sonuç olarak 2022 yılı için tüm kamu emekçilerinin maaşlarında yansımalarla birlikte C,5 artış yapılmasını,
* Hali hazırda 408,67 TL olan eş yardımının asgari aylık gıda harcaması olan 707,50 TL'ye çıkarılmasını, Yine 0-6 yaş arasındaki çocuklar için 89,90 TL, 6 yaş üstü çocuklar için 44,95 TL gibi komik tutarlarda ödenen çocuk yardımının her bir çocuk için asgari aylık gıda harcaması olan 707,50 TL'ye çıkarılmasını,
* Eşi çalışmayan, bakmakla yükümlü olduğu çocuğu bulunan emekli kamu emekçilerine de eş ve çocuk yardımı verilmesini,
* Lojmanda oturan kamu emekçisi 100 metrekare için 630 TL kira ödemektedir. Ödediği lojman kira bedelinin ortalama konut kira bedeli olan 1.180 TL'den düşülmesinden sonra kalan 550 TL'nin lojmanda oturmayan kamu emekçisine ödenmesini,
* İş yerinde yemek çıkmayan kamu emekçilerine aylık 520 TL yemek yardımı yapılmasını,
* Tüm kamu emekçilerine Türkiye doğalgaz tüketim ortalaması düşünülerek yıllık 4 bin 357 TL,
* Taleplerimizin kabulü halinde 2023 yılı için 2022 yılında gerçekleşen TÜFE+ÜFE ortalaması üzerine TL yakacak yardımı yapılmasını,
* 3 puan refah payı verilerek maaş hesabının yapılmasını,
* Tüm kamu emekçilerine Türkiye genelinde kamu ulaşım araçlarından faydalanacağı ücretsiz aylık abonman kartı verilmesini, Tüm kamu emekçilerine yılda iki kez brüt asgari ücret tutarında ikramiye verilmesini,
*Göreve ilk başlayan kamu emekçilerine iki maaş tutarında ‘Hoş Geldin İkramiyesi’ verilmesini,
* Ücretsiz kamu kreşleri açılıncaya kadar 0-6 yaş arasındaki her çocuk için 1 bin 100 TL tutarında kreş yardımı verilmesini istiyoruz.”
'GÜVENCELİ İSTİHDAM, GÜVENCELİ YAŞAM'
Bozgeyik, KESK olarak ayrıca güvenceli istihdam, güvenceli gelecek için, hukuksuz ve keyfi olarak OHAL-KHK'leri ile işinden, ekmeğinden edilen kamu emekçilerinin görevlerine iade edilmesini, geriye dönük tüm hak kayıplarının karşılanmasını, Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması yasasının geri çekilmesini, sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil gibi her türlü güvencesiz istihdama son verilmesini, tüm kamu emekçilerinin güvenceli-kadrolu istihdam edilmesini, performans, esnek çalışma gibi kamu hizmetlerinde niteliği düşüren, kamu emekçilerini birbirinin rakibi haline getiren uygulamalara son verilmesini, Yardımcı Hizmetler Sınıfı personelinin öğrenim durumlarına göre diğer hizmet sınıflarına sınavsız atanmalarını, ayrımsız tüm çalışanları kapsayan, başta Kovid- 19 olmak üzere meslek hastalıklarının tanımlandığı yeni bir ‘İşçi Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın hayata geçirilmesini talep ettiklerini ifade etti.
KHK’LER
OHAL ve Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) ihraç edilen kamu emekçilerinin durumuna da dikkati çeken Bozgeyik, “23 Ocak 2017 günü 685 sayılı OHAL KHK'si ile iki yıllık süre içinde kamudan ihraç edilmiş yüz binlerce kamu emekçisinin ihraç başvurularını değerlendirmek ve karar altına almakla görevlendirilmiş olmasına rağmen aradan neredeyse 4 yıl geçmiş, Komisyon hala 16 bin 50 dosyayı karara bağlamamıştır. Karara bağladığı dosyaların yüzde 88,5'ini ise ret etmiştir. Hala 2 bin 500 KESK'linin dosyası karara bağlanmayı bekliyor” dedi.
‘OHAL'İ UZATMAK İSTİYORLAR’
Bozgeyik, AKP’nin OHAL uygulamalarını uzatmak için Meclis’e sunduğu kanun teklifi üzerinde de durdu.
Bozgeyik, “AKP iktidarı Meclis’e geçen hafta sevk ettiği tasarı ile adı kalksa da OHAL'i 3 yıl daha fiilen sürdürmek, hukuksuz ihraçlara devam etmek istemektedir. AKP, aynı amaç ve hedefle Anayasa Mahkemesi kararına ve anayasaya rağmen askeri darbe dönemi uygulamalarından olan Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmasını kalıcı hale getirmeye yönelik tasarıyı Meclis iç tüzüğünü ve iradesini hiçe sayarak yasalaştırmıştır” dedi.