HABER MERKEZİ - TİS görüşmeleri öncesi seslerini yükselten KESK’liler, çarşıda, pazarda, markette, sokakta yaşanan gerçek enflasyon oranında, insanca yaşama yetecek bir ücret istedi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı kamu emekçileri 2 milyonu emekli, yaklaşık 5.5 milyon kişiyi ilgilendiren 2021-2022 dönemi Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin 2 Ağustos’ta başlaması öncesinde sokağa çıktı.
Kamu görevlilerinin 2 yıllık zam oranının belirleneceği 6'ncı dönem TİS süreci öncesinde hükümete önüne bırakacakları tekliflerini 6 ana başlıkta toplayan KESK’in talebi, en düşük kamu emekçisi maaşının asgari geçim indirimi hariç 5 bin 219 TL'ye yükseltilmesi.
“İnsanca yaşamaya yetecek bir maaş istiyoruz” demel için birçok merkezde sokağa çıkan KESK'liler, hükümete seslendi.
MERSİN
KESK Mersin Şubeler Platformu, TİS taleplerine ilişkin Özgür Çocuk Parkı’nda basın açıklaması yaptı. Mersin Emek ve Demokrasi Güçleri temsilcilerinin de destek verdiği açıklama öncesi “Sadaka değil, toplu sözleşme” sloganı atıldı.
Burada konuşan KESK Dönem Sözcüsü, Tüm-Bel Sen Mersin Şube Başkanı Mustafa Özbay, emekçilerin ücretlerinin gün geçtikçe hızla eridiğini ve bu duruma da siyasi iktidarın gözlerini kapadığını dile getirdi. 5 milyon kişinin hayatı enflasyon rakamlarının arasına sıkıştırılamayacağını söyleyen Özbay, “Yaşamlarımız, ekonomik müjdelerinizden, reform paketlerinizden, çılgın projelerinizden ve doymak bilmeyen sermayedarlarınızdan daha az kıymetli değildir” dedi. Özbay, iktidarın hayatlarıyla oynamaya devam ettiğini, tüm kamu emekçilerin ise bu duruma ‘artık yeter’ demesi gerektiğini ifade etti.
ANKARA
Ankara’da da Eğitim Sen 5 Nolu Şube binası önünde bir araya gelen KESK’liler, “İnsanca yaşama yetecek bir maaş istiyoruz” yazılı pankart açıp, açıklama yaptı. KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Sacit Ünalmış, yaptığı konuşmada çarşıda, pazarda, markette, sokakta yaşanan gerçek enflasyon oranında, insanca yaşama yetecek bir maaş istediklerini söyledi. Ünalmış, “Asgari ücretli, emekli, kamu emekçisi ve dar gelirli olan tüm kesimler günden güne hızla eriyen ücretleriyle, satın alma güçlerindeki ağır kayıplarla gündelik yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. İşsizlik, geçim derdi ve düşük ücretler artık hayatların sönmesine, ailelerin dağılmasına, çocukların çalışmak zorunda kalmasına neden oluyor” dedi.
TÜİK’in verilerinin gerçeği yansıtmadığını dile getiren Ünalmış, “Yıllardır olduğu gibi çarşıda, pazarda ya da sokakta, yani hayatın en sahici yerindeki enflasyonun yanına dahi yaklaşamayacak veriler, resmi istatistik olarak karşımıza çıkarılıyor. Sendikalı ya da sendikasız, 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon emeklinin iradesi ve ihtiyaçları yok sayılıyor” diye konuştu.
Ünalmış, tüm kamu emekçisi ve emeklilere “Biz bu gidişe dur demediğimiz sürece, sahici ve samimi bir şekilde yan yana gelip el ele vermediğimiz sürece, kapalı kapılar ardında rakamlarla oynadıkları gibi hayatlarımızla oynamaya devam edeceklerdir. Dolayısıyla sendikalı ya da sendikasız, tüm kamu emekçileri ‘artık yeter’ demeli ve bu gidişe bir son vermelidir” diyerek çağrıda bulundu.
VAN
KESK üyeleri Van’da ise sendika binalarında açıklama yaptı. Dönem Sözcüsü olan Haber-Sen Şube Başkanı Hamit Aker asgari ücretli, emekli, kamu emekçisi ve dar gelirli olan tüm kesimlerin ücretlerinin günden güne eridiğini, siyasi iktidarın bu tabloya karşı gözlerini yumduğunu, kulaklarını tıkadığını söyledi. Ekonomik krizin üzerlerindeki ağırlığının pandemi koşullarında taşınamayacak düzeye ulaştığını belirten Aker, “Haziran ayı resmi enflasyon oranı üzerinden verilen zam daha maaşlara yansımadan, Temmuz ayından geçerli olmak üzere elektriğe yüzde 15, konutlarda kullanılan doğalgaza ise yüzde 12 zam yapılıyor. Siyasi iktidarın kaşıkla verdiğini kepçeyle alma politikası yıllara kıyaslandığında ise kaşığın giderek küçüldüğü, kepçenin ise devasa boyutlara ulaştığı herkes tarafından çok iyi biliniyor” dedi.
URFA
KESK Urfa Şubeler Platformu üyeleri de kent merkezindeki Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde açıklama yaptı. HDP Urfa İl Eşbaşkanları Ziya Çalışkan ile Çiğdem Karakeçili'nin de katıldığı açıklamada Haber Sen İl Yemsilcisi İbrahim Halil Doğan konuştu.
Ekonomik krizin toplum üzerindeki ağırlığının pandemi koşullarında taşınamayacak düzeye ulaştığını, TÜİK tarafından açıklanan verilerin gerçeği yansıtmadığını ifade eden Doğan, tüm kamu emekçilerini ve emeklileri bu gidişata "dur" demeye çaüırdı.
KESK'lilerin hükümetten talepleri şöyle:
* En düşük kamu maaşı; kira, yakacak, ulaşım gibi sosyal ödemelerle yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır.
* Maaşlarımızda hedeflenen enflasyon oranında değil, yaşanan gerçek enflasyon oranında, satın alma gücümüzdeki azalma ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak artış yapılmalıdır.
* Elektrik, doğalgaz, su, akaryakıt, ekmek, toplu taşıma gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamlar geri alınmalı, söz konusu temel ihtiyaçlara zam yapılmamalıdır.
* Tüm yükü emekçilerin sırtına yıkan vergi adaletsizliğine son verilmelidir.
* Sadece geçtiğimiz yılın kapılarını telafi etmek için maaşlarımız 2021 yılının başından itibaren geçerli olmak üzere seyyanen bin TL artırılmalıdır.
* Yıllardır yandaş konfederasyonla yapılan satış sözleşmelerine son verilmeli, uluslararası sözleşmelerde güvence altına alınan grev hakkımız engellenmemeli, derhal grevli özgür toplu sözleşme mekanizması kurulmalı, bunun için 4688 sayılı yasa baştan sona yeniden düzenlenmelidir.”
ÇORUM
KESK Çorum Şubeler Platformu, artan enflasyon karşısında maaşların erimesine ilişkin kent merkezinde bulunan Saat Kulesi Meydanı'nda açıklama yaptı. “Yaşanan gerçek enflasyon oranında, insanca yaşamaya yetecek bir maaş istiyoruz” pankartının açıldığı açıklamada, “Bekle enflasyon yetişemiyoruz” ve “Kuru ekmek zammı istemiyoruz” dövizleri taşındı. Açıklamaya KESK üyelerinin yanı sıra kentteki siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.
Grup adına basın açıklamasını Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) Çorum Şube Başkanı Nevzat Veldet okudu.
Asgari ücretli, emekli, kamu emekçisi kesimlerin satın alma güçlerinde günden güne erime yaşandığını kaydeden Veldet, siyasi iktidarın bu duruma gözlerini yumduğunu aktardı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinin gerçek hayattaki enflasyon oranlarının yanından bile geçmediğini söyleyen Veldet, “Sendikalı ya da sendikasız, 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon emeklinin iradesi ve ihtiyaçları yok sayılıyor. Kamu emekçileri, 2022-2023 dönemi toplu sözleşmeye gitme sürecinde, yüzde 3’lük kısmı toplu sözleşmeden kaynaklanan, yüzde 5,45’lik kısmı ise enflasyon farkı olarak ‘lütfedilen’ yüzde 8,45’lik bir zamla karşılaşıyor. Enflasyon, halkın satın alma gücündeki azalmanın en somut göstergesi olmasına rağmen, iktidarın denetimindeki medya, açıklanan verileri ‘işçi, memur ve emekliye zam müjdesi’ olarak veriyor” dedi.
ADANA
KESK Adana Şubeler Platformu, TİS taleplerine ilişkin Atatürk Parkı’nda basın açıklaması yaptı.
Burada konuşan KESK Dönem Sözcüsü Tonguç Özkan, taleplerini sıralayarak, "KESK olarak, 5 milyon kişinin hayatlarının enflasyon rakamların arasına sıkıştırılamayacağı artık görülmelidir. Siyasi iktidar bir gerçeği unutmamalıdır. Yaşamlarımızın ekonomik müjdelerinizden, reform paketlerinizden, çılgın projelerinizden ve doymak bilmeyen sermayedarlarınızdan daha az kıymetli değildir. Tüm kamu emekçilerine ve emeklilere çağrımız açık ve nettir. Biz bu gidişe dur demediğimiz sürece, sahici ve samimi bir şekilde yan yana gelip el ele vermediğimiz sürece, kapalı kapılar ardında rakamlarla oynadıkları gibi hayatlarımızla oynamaya devam edeceklerdir. Dolayısıyla sendikalı ya da sendikasız, tüm kamu emekçileri 'artık yeter' demeli ve bu gidişe bir son vermelidir" dedi.