İSTANBUL - Sendikalarının yetki almasına rağmen işverenin TİS görüşmelerine oturmadığı Bel Karper işçileri, işverenden haklarını istediklerini ifade ederek, “İnsanca yaşamak istiyoruz” dedi.
Türkiye Gıda ve Yardımcı İşçileri Sendikası’nın (Tekgıda-İş) Çorlu’da bulunan Bel Karper Gıda SAN A.Ş Fabrikasında ki örgütlenme serüveni 2015 yılına kadar uzanıyor. 2015 yılında örgütlenmeye başlayan sendika, işverenin bütün uğraşlarına rağmen 2021 yılında çoğunluğu sağlayarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan sözleşme yetkisi aldı. Sendikanın yetki belgesine itiraz da bulunan işveren, hukuksal süreç devam ederken aralarında sendika baş temsilcisinin de olduğu 5 kişiyi işten çıkardı, 12 işçiyi ise ücretsiz izne ayırdı.
İşverenin bütün girişimlerine karşı, Tekgıda-İş sendikal hakkını kullanarak, işverenin Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasına oturmasını ve işten atılan işçilerin işe iadesi talebiyle fabrika önünde grev başlattı. Toplamda 118 işçinin çalıştığı fabrikada, grev 70 işçi tarafından sürdürülüyor. İşçilerin fabrika önündeki grevi 97’nci gününe girdi. Grevde yer alan işçilerle, taleplerini ve sorunlarını konuştuk.
20 yıldır Bel Karper fabrikasında çalışan Sami Can, firmanın sonradan Fransızlara satıldığını söyledi. Sendikada örgütlenmeye başladıklarını dile getiren Can, haklarını aradıklarını belirterek, “Biz emekçiyiz, insanca bir yaşam için mücadele ediyoruz” dedi.
İŞÇİLERE BİRLİK ÇAĞRISI
Sendikalarının yetki aldığını hatırlatan Can, buna rağmen işverenin bu yetkiye uymadığının altını çizdi. Can, “Yetkili sendika olmamıza rağmen, TİS imzalayabilmek için 3 aydır sokaktayız. Burası çok büyük bir firma, Türkiye’nin haricinde her yerde işçi haklarına saygı duyuyor. Biz ise kendimizi Fransız sömürgesi altındaymış gibi hissediyoruz” diye belirtti. Firmanın Türkiye’deki müdürlerine, “Bu işe bir son verin” diye seslenen Can, “Bu iş artık çığırından çıkmaya başladı. Bıçak kemiğe dayandı. Dayanacak gücümüz yok. İşçi sınıfını birliğe davet ediyorum” ifadelerinde bulundu.
Zeynep Köçek ise 3 yıldır Bel Karper firmasında çalıştığını söyleyerek, işe girdiğinde sendikanın örgütlenme çalışmaları olduğunu ve kendisinin de bu çalışmalarda yer aldığını dile getirdi. İşverenin TİS masasına yanaşmadığını dile getiren Köçek, sendikalarının her zaman arkalarında olduğunu ifade ederek, “İşverenin en yakın zamanda TİS masasına oturmasını istiyoruz” diye belirtti.
İNSANCA YAŞAMA TALEBİ
İşverenden tek taleplerinin “İnsanca yaşamak” olduğunu belirten Köçek, “Hakkımızı istiyoruz. Zaten yeterince iş yükümüz ağır, bunun karşılığını istiyoruz sadece” dedi. Firmanın Türkiye’nin dışındaki ülkelerde sendikal haklara saygı duyduğunu anımsatan Köçek, kadın olarak çalışma şartlarının zor olduğunu dile getirdi. Köçek, “Gece vardiyasına geliyoruz, bu bizi yıpratıyor. Bu yıpranma payını istiyoruz. Zaten hem evde hem işyerinde yeterince fazla emek harcıyoruz. Yeri geliyor ağır şeyler kaldırıyoruz. Bunun için bir önlem yok” şeklinde konuştu.
DESTEK ÇAĞRISI
Taleplerinin karşılanmaması halinde direnişlerini ürün boykotu başta olmak üzere daha ileri boyutlara taşıyacaklarını ifade eden Köçek, “Bütün işçi dostlarımızın mücadelede yanımızda olmalarını istiyoruz. Ürünleri boykot ederek bize destek olabilirler” şeklinde konuştu.