İSTANBUL - Yemeksepeti’ndeki örgütlenmenin aynı işkolundaki işçilere umut olduğunu belirten TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk, “Bu bile tek başına büyük bir başarı ve muhakkak bunu toplu sözleşmeyle taçlandıracağız” dedi.
Online yemek ve market siparişi uygulaması olan Yemeksepeti, salgınla birlikte e-ticaret ve online alışveriş sektörünün büyüdüğü yönünde açıklamalarda bulundu. Şirketin İnsan Kaynakları Genel Müdürü Yardımcısı İlke Şentürk Öksüz, yaptığı bir açıklamada, Yemeksepeti olarak aldıkları günlük sipariş sayısının 600 bini, kullanıcı sayısının ise 19 milyonu aştığını ifade etti.
Şirketin yüz binlere varan siparişlerinin bütün yükü ise işçilerin omuzlarına yüklendi. İşçiler, 10-12 saate kadar süren zor şartlarda çalışıyor. Çalışma şartları salgınla birlikte daha da kötüleşen işçiler, bu duruma karşı örgütlenme yoluna gitti. Tüm Taşıma İşçileri Sendikası’na (TÜMTİS) üye olan işçiler, işverenin bir dizi engeliyle karşı karşıya kaldı. Engellemelere rağmen TÜMTİS, Çalışma Bakanlığı’na yaptığı başvuruyla çoğunluk yetki belgesini alarak toplu sözleşme hakkını kazandı. İşveren ise buna karşı 3 işçinin işine son verdi.
ÖRGÜTLENMEYİ ENGELLEME
TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk, Yemeksepeti’ndeki örgütlenme sürecini ve bunun kurye, kargo işçileri açısından önemini anlattı. Sene başından bu yana firmada örgütlenme faaliyetlerinin sürdüğünü belirten Öztürk, işverenin sendikal örgütlenmeyi engellemek için işyeri sınıflandırma kodunu değiştirmeye varana kadar birçok yöntemi denediğini söyledi.
BÖLÜNMÜŞLÜK DEZAVANTAJI
Örgütlenme yaptıkları işkolunun dağınık işyerlerinden oluştuğuna dikkati çeken Öztürk, işverenlerin sendikalaşmanın önüne işçilerin bölünmüşlüğünden faydalanarak geçtiğini söyledi. Öztürk, “Sektörün genelindeki örgütsüz yapı, sendikamızın UPS Kargo örgütlenmesi ile kırılmıştır. Kargolarda sendika olmaz anlayışına ve engellemelere rağmen UPS Kargo’da örgütlenme başarıya ulaştı. DHL ve Aras Kargo da bu başarıyı takip etti” dedi.
ÖRGÜTLENME ÇAĞRISINA YANIT
Sektörde kazandıkları deneyimle Yemeksepeti’nde örgütlenmeye başladıklarını ifade eden Öztürk, “Buradaki örgütlenme, işkolumuzdaki işçilere umut veren ve tüm gıda kuryelerinin kaderini etkileyecek önemde bir örgütlenmedir. Bu bile tek başına büyük bir başarıdır ve muhakkak bunu toplu sözleşme ile taçlandıracağız” ifadelerini kullandı.
190 MOTOKURYE HAYATINI KAYBETTİ
Salgınla birlikte yurttaşların internet alışverişine yönelmesiyle iş yükleri artan kuryelerin 10-12 saat çalıştığını belirten Öztürk, sendikalı işçilerin 8 saati aşan çalışmalar için fazla mesai ücretlerini aldıklarını söyledi. Puanlama ve hız baskısı nedeniyle motokuryelerin trafikteki risklerinin arttığına dikkati çeken Öztürk, pandemi sürecinde en az 190 motokuryenin trafik kazasında yaşamını yitirdiğini söyledi. Öztürk, alıcıların da siparişlerini verirken bu yaşananları göz önünde bulundurması gerektiğini belirtti.
EHLİYETSİZ KURYE
Artan işsizlik sebebiyle ehliyeti olmayan kişilerin de motorlu kurye olarak çalıştıklarını aktaran, “Bu durum işçi sağlığı ve iş güvenliği bağlamında riskler oluşturmaktadır. Kargo işçilerinin çalışma ve yaşam koşullarının düzeltilmesi, işyerinde söz hakkının olması için örgütlü yani birlikte hareket etmesi gerekiyor. Aksi takdirde içinde bulunduğu koşulları değiştirmesinin, insanca bir yaşam ve insanca bir çalışma düzeni sağlamasının olanağı yoktur” dedi.
Yemeksepeti’ndeki sendikal mücadelenin kazanımlarının işkolundaki tüm kuryeleri kapsayacağını belirten Öztürk, “Bu sürecin daha fazla uzatılmadan işverenin itirazından vazgeçip sendikamızla müzakereleri başlatması çağrımızı yineliyoruz. Aksi halde yasal ve meşru haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz. Atılan işçilerin geri alınması için ve işyeri sınıflandırma kodu değişikliği konusunda hukuki mücadelemiz ise sürüyor” diye konuştu.
ÖRGÜTLENME ÇAĞRISI
Dayanışmayı güçlendirme çağrısı yapan Öztürk, iş yetiştirme baskısı altında söz hakkı olmadan güvencesiz koşullarda çalışan işçileri sendikalarında örgütlenmeye çağırdı.
MA / Kadir Güney