ŞIRNAK – Şırnak’ta hobi amacıyla başladıkları baston üretimini geçim kaynağına dönüştüren bir grup yurttaş, emek ve sabır isteyen baston yapımının inceliklerini anlattı.
Çoğunlukla yürüme veya ayakta durma zorluğu çekenler tarafından destek olarak kullanılan bastonlar, Şırnak’ta bir araya gelen 50-75 yaş aralığında bir grup yurttaşın elinde şekilleniyor. Bastonlar dağlarda budama vakti gelen ağaçlardan elde edilen dallar toplanarak üretiliyor. Toplandıkları Bahçelievler Mahallesi’ndeki meydanda ezgiler eşliğinde baston üretimine başlayan yurttaşların bu hali renkli görüntüler oluşturuyor. Baston üretiminde günlük yaşamın stresinden kurtulma şansı da doğuyor. Her gün sabah serinliğinde başlanan baston üretimi, öğle saat 12.00’a kadar sürüyor. Baston üreten yurttaşlardan bazıları bu işi sadece hobi olarak yaparken, bazı yurttaşlar da üretimlerini 100 ile 50 TL arasında satışa sunuyor.
Bölgede bastonlar, kimi zaman yaşı ilerlemiş yurttaşların yürümesine destek için kullanılırken, kimi zaman gençlerin Gabar, Cudi ve Namaz dağlarına gezi amaçlı tırmanmasında destek görevi görüyor. Hayvancılık ile uğraşan ya da çobanlık yapan yurttaşlar da bastonları hayvanlarını hizaya koymak ve yüksek tepelere tırmanmak için kullanıyor.
KİMİ HEDİYE EDİYOR, KİMİ PARA KAZANIYOR
Baston üreten bu grup, ağaç dallarına gerekli şekli verdikten sonra bastonun baş kısmını eğiyor. Bu eğimin bozulmaması için o bölge tel ile bağlanıyor ve bu şekilde bir hafta bekletiliyor. Bastonlara şekil verildikten sonra etrafı cilayla parlatılıyor. İsteğe göre bazı bastonların alt kısmına demir kazıklar takılıyor. Bu şekilde günde 15 baston üretiliyor. Yapılan bastonlar kimi zaman eşe dosta hediye olarak sunulurken, kimi zaman bir ailenin geçim kapısı olabiliyor.
KÜLTÜRÜ YAŞATMAK ADINA
Büyüklerinden öğrendiği baston yapımını geleceğe taşımak için bir geleneği sürdüren Hacı Temelkuran, baston yapım aşamalarını şu şekilde anlattı: "Dağlardan topladığımız yaş çubukları ilk olarak 3 güne yakın bir süre bekletiyoruz. Ardından yaktığımız ateşin içinde yumuşatıp, kalıp veriyoruz ve daha sonra bastona çeviriyoruz. Çocukluğumuzda çobanlık yaparken baston kullanırdık. Çünkü bir ihtiyaçtı. Şehirlere göç ettikten sonra da bu kültürü sürdürüyoruz. Çünkü şehirde yapabileceğimiz, ya da uğraşabileceğimiz bir şey yok. Boş boş oturacağımıza baston yapıyoruz. Hem ihtiyacı olanlara veriyoruz hem de bu geleneği sürdürüyoruz. Yaptığım bastonları satmıyorum. Ancak satanlar oluyor. Birçok insan bastonu eline almaya utanıyor. Ne olursa olsun bu geleneğin yok olmasını istemiyorum.”
KÖY HASRETİNİ GİDERİYOR
Mehmet Kaynar da, bostan yapımının emek ve sabır isteyen bir iş olduğunu kaydederek, "Eskiden köyümüz ve hayvanlarımız vardı. Elimizden her iş gelirdi. Ama daha sonra köylerimizi yaktılar. Her yer kirlendi, köylerde korucu olanlar oldu. Şimdi şehirde yaşıyoruz. Bu iş olmazsa şehirde yaşanılmaz. Önümden yüzlerce araç geçse hiçbiri ilgimi çekmez ama elinde baston olan biri geçse hemen dönüp ona bakarım. Sabır isteyen bir iş ve bize iyi geliyor” diye konuştu.
MA / Zeynep Durgut