İSTANBUL – Depolarına baskın düzenlenen Ümraniye’deki atık kağıt işçileri, kendilerine dönük baskının sona ermesi için iktidara çağrıda bulundu.
Atık kağıt işçileri, İstanbul Ümraniye’de dün geri dönüşüm depolarına baskın düzenlenmesini ve kendilerine dönük baskıları protesto etmek için Ümraniye’de bulunan depoları önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul İl Meclisi yöneticileri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Musa Piroğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl ve Ümraniye ilçe örgütü çeşitli sendika temsilcileri katıldı.
Açıklamada konuşan katı atık işçilerinden Mahmut Aytar, aylardır valilik kararı ile süregelen kağıt depoları baskınlarına bir yenisinin eklendiğini belirterek, gelen tepkiler üzerine valiliğin açıklama yaptığını belirtti. Ancak sorunun diğer muhataplarının derin bir sessizlik içinde olduğunu belirten Aytar, "Bu baskın kararları sadece valiliğin kararı mıdır, yoksa bu kararlarda belediyelerin onayı var mıdır? Ümraniye Belediye Başkanı bizzat kendisi toplayıcılara Kadosan bölgesinde yer göstermedi mi? Ümraniye bölgesindeki kağıt depolarının Kadosan’a taşınmasını kendisi istemedi mi? Şimdi kendisinin kağıtçılara gösterdiği bölgeye Valilik müdahale ederken sessiz kalmaya devam ediyor?” şeklinde tepkisini dile getirdi.
SİYASİ PARTİLER SESSİZ
Depolarına dönük baskına ilişkin siyasi partilerin sessiz kaldığını belirten Aytar, “Seçmenleri olan kağıtçıların yaşadığı bu mağduriyet karşısında daha ne kadar sessiz kalacaklar? Yoksulların vatandaşlık haklarını beş yılda bir kimin ensesinde boza pişireceğini seçmesinden ibaret mi görüyorsunuz? Kağıtçılara yönelik bu operasyonların açıkça yoksul insanların yaşam hakkını hiçe saymak olduğunu bilen siyasi partiler ve belediyeler topu valiliğe atarak kendilerini kurtaracaklarını düşünüyorlarsa çok yanılıyorlar" diye konuştu.
‘SUSARSANIZ SUÇA ORTAKSINIZ’
Aytar, siyasi partilere şöyle seslendi: “Eğer yüzbinlerce insana yaşatılan bu mağduriyeti doğru bulmuyorsanız yanımızda olun. Doğru buluyorsanız çıkın ve söyleyin. Suskunluğunuza devam ederseniz bu suça ortak olduğunuza dair kanaatimiz artık kanaat olmaktan çıkıp somut bir ispata dönüşecektir.Valilik bu baskınların tek gerekçesinin mevzuata uygunluk sağlamak olduğunu söylüyor. Bahsettiğiniz mevzuat çıktığı 2004 yılından bu güne kadar bizim sayabildiğimiz kadarıyla 17 kere değişikliğe uğradı. Daha mevzuatı çıkaranlar ne istediğini bilmiyor. Siz hangi mevzuata uygunluktan bahsediyorsunuz? Yarın mevzuat bir kere daha değişirse bugün yaptığınız zulümden dolayı acı çektirdiğiniz yüzbinlerce insana ‘pardon’ mu diyeceksiniz? Bizim yaşadığımız maddi ve manevi kaybın karşılığı bir özürden mi ibaret olacak?”
'DÜNE KADAR TEŞEKKÜR EDİYORLARDI'
Aytar, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kağıt toplayıcılara teşekkür ettiğini hatırlatarak, “Halkın iddia ettiğiniz gibi size mi yoksa kendisi gibi yoksul kağıtçılara mı destek verdiğini hep beraber göreceğiz. Bizler çektiğimiz tüm acılara rağmen hayata tutunabilmek ve onurlu yaşamak için bu işi yaptığımızı defalarca belirttik. Bizim haksız kazanç sağladığımızı söylemek kimsenin haddine değildir. Haksız kazanç elde ettiğimizi söyleyenler gelsinler ve sadece bir gün bizimle çalışıp bizimle yaşasınlar. O zaman kazancımızın helal mi haram mı olduğunu anlayacaklardır. Basın aracılığı ile buradan sonunun muhatabı olan belediyelere, valilik ve çevre bakanlığına sesleniyoruz. Tutuklanan arkadaşlarımızı serbest bırakın. Bir an önce bu baskınlardan vazgeçin. Bir sorun varsa bu sorunu konuşarak çözmek için kağıt toplayıcıları muhatap alın” şeklinde taleplerini sıraladı.