URFA - Her gün giderek artan hayat pahalılığını yorumlayan 27 yaşındaki Recep Okkaş, zamlar nedeniyle hayallerini ertelediğini belirtti. 75 yaşında sokakta tesbih ve yüzük satarak geçimini sağlayan Ali Kay ise, “Sonu uçurum” dedi.
Ekonomik krizin etkisini her geçen gün daha fazla hisseden halk, döviz kurundaki yükselişlerle daha da yoksullaştı. Elektrik, su, doğalgaz faturaları yanı sıra ekmek, patates, soğan gibi zaruri tüketim ürünlerine gelen zamlar ve ucuz eşya bulma kuyrukları yayılıyor. Urfa sokaklarından son dönemde sokakta en çok konuşulan konuların başında temel tüketim ürünlerine yapılan zamlar geliyor. Sokakta “Hayat pahalılığı var mı?" sorusunu sorduğumuz esnaf ve yurttaşlar, hayallerini ertelediklerini ve sonun hiç de iyi olmadığını dile getirdi.
1 TL ÇOK DİYENLER VAR
Haşimiye Meydanından mikrofon uzattığımız meyan kökü şerbeti (Ava sûse) satan Recep Okkaş (27), ekonomin çöküşte olduğunu söyledi. Asgari ücretin insanların giderlerini karşılamadığını dile getiren Okkaş, kurduğu evlilik hayallerini zamlardan kaynaklı ertelemek zorunda kaldığını dile getirdi. Dolar kurundaki dalgalanmaya değinen Okkaş, “Her şey dolara bağlandı. Meyan şerbeti satıyorum, bardağı yıllardır 1 TL. Son dönemde 1 TL’ye bile çok diyerek içemeyenler var. Bir ekmek olmuş 2 TL. Millet aç. Zam yapamıyorum ancak giderleri çıkardığımda bana günde 50 TL kalıyor. Bu benin giderlerimi karşılamıyor” diye konuştu.
‘ZAMLARI CHP YAPIYOR’
Aynı meydanda konuştuğumuz Müslüm Tantaş da zamların Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından yapıldığını ileri sürerek, amacın AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı devirmek olduğunu söyledi. Bir ay önce 2 TL’ye aldığı ürünü bugün 4 TL’ye aldığını ifade eden Tantaş, “Tayyip düşmez, aç kalırız yine Tayyip'e oy veririz” diye konuştu.
Haşimiye Meydanında esnaf olan Müslüm Çiftçi de, 12 yıldır aynı yerde baharat ve çay satıyor. Koronavirüs salgınıyla birlikte esnafın bitme noktasına geldiğini belirten Çiftçi, “Ekonomi diye bir şey kalmadı. İki yıldır cebimizden yiyoruz. İnsanalar eve bir ekmek götüremiyor. Hepimizin içinde bir korku var. Ekonomi düzelmezse hepimiz kepenk kapatacağız. İnsanların cebinde para yok. Bu çarşı Urfa’nın kalbi ancak esnaf kan ağlıyor. Bu sadece burası için değil her yer için böyle. Hiç kimse gönül rahatlığıyla Urfa'da yetişen isot ve fıstıkları dahi alamıyor” ifadelerini kullandı.
‘BÖYLE BİR ŞEY GÖRMEDİM’
Balıklıgöl Platosu çevresinde tesbih ve yüzük satarak geçimini sağlayan 75 yaşındaki Ali Kay da içinde bulunduğu durumu “Hiç iyi değil” sözüyle özetledi. Temel gıda ürünlerinde yapılan zamlara değinen Kay, “Milleti eziyorlar. Bunun sonu uçurumdur. Sabahtan akşama kadar tesbih ve yüzük satmaya çalışıyorum ancak akşam eve gittiğimde cebimde bir kuruş olmuyor. Kazancım hep giderlere gidiyor. Ben 5 aydır dışarıda yemek yiyemiyorum. Bir yemek 50 TL olmuş. Sabahtan akşama kadar aç geziyorum. 75 yaşındayım daha önce böyle bir şey görmedim” diye belirtti.
‘ARTIK BİTTİ’
Balıklıgöl Dergah Çarşısında manifaturacılık yapan Ahmet Balyemez de dolar kurundaki dalgalanma salgın nedeniyle bitme noktasına geldiklerini anlattı. Çoğu gün siftah yapmadan kepenk kapattığını söyleyen Balyemez, şöyle devam etti: “Birkaç ay önce 10 TL’ye aldığımız kumaş 50 TL olmuş. Kimse artık kumaş alamıyor. Ev geçindiriyorum ancak bu durum nedeniyle artık eve bir şey alamıyoruz. Daha önce hiç borçlanmadım ancak şimdi 30 bin TL borcum var. Dükkanın kirası 3 bin TL cebimden ödüyorum. Böyle devam ederse bir iki aya kapatırız. Yazık günah, Türkiye artık bitti.”
‘HER GÜN FİYAT ARTIYOR’
Kazaklar Çarşısında İsot ve kahve satan Kemal Catın da, “25 gün önce 20 TL olan kahve şuan 80-90 TL oldu. Fiyatlar iki katı değil 4 katı oluyor artık. Durum sıkıntılı. Her gün fiyat artıyor. Artık akrabalarımız dahi onları kandırdığımızı düşünür oldular. Kimse gönül rahatlığıyla alışveriş yapamıyor. Bir kilogram kahve alan şuan 250 gram alıyor. Koronadan dolayı borcum 100 bine dayandı. Kirayı şuan borçla ödüyoruz, bakalım nasıl olacak” ifadelerinde bulundu.
Balıklıgöl Platosunda sorularımızı yanıtlayan Ali Yolcu ise, ekonomik krizin bütün dünyada olduğunu savunarak, Türkiye'nin diğer ülkelere kıyasla durumunun iyi olduğunu söyledi. Amerika ve İngiltere’de krizlerin büyüdüğünü ileri süren Yolcu, Merkez Bankası’nın rezervlerinin dolu olduğunu savundu.
MA / Emrullah Acar - Ferhat Çelik