Domates tarlada kaldı

img

URFA - Mart ayında domates ektikten sonra yükselen tarımsal girdi fiyatları ve peş peşe gelen zamlardan dolayı zor günler yaşayan çiftçiler, domatesleri tarlada bırakmak zorunda kaldı.

Urfa’da satış fiyatı maliyetinin altında kalan domatesler tarlada kaldı. Siverek ilçesine 10 kilometre uzaklıkta bulunan Badirk (Kesmeköy) Mahallesi’nde domates üreticileri kiraladıkları topraklarda ektikleri domatesleri satamıyor. Komisyoncuların domates fiyatlarını daha da düşürmek istemesi üzerine birçok çiftçi ektiği domatesleri toplamadı. Yaklaşık 8 ay tarlanın yanında kurdukları naylon çadırlarda kalarak domates yetiştiren çiftçiler, ürünleri ektiklerinden bu yana yaşanan yüksek girdi fiyatlarının ürüne yansımadığını belirtti.
 
EMEĞİNİN KARŞILIĞINI ALAMIYOR 
 
Yaklaşık 50 yıldır bölgede tarım yaparak geçimini sağlayan çiftçi Ahmet Cenan (67), Mart ayında bölgede toprak kiralayarak ekim yapmaya başladıklarını söyledi. Tarlaların bulunduğu bölgeye yol olmadığını belirten Cenan, “Üretim yapmak zor. Mart ayında fidan, ilaç, gübre alıyoruz, işçi çalıştırıyoruz. 9 ay çalışıyoruz, ancak bize bir şey kalmıyor. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz” dedi.
 
GİRDİ FİYATLARINDA ARTIŞ 
 
Mart ayında domatesleri ektiklerinde motorinin fiyatı 6,32 TL olduğunu şimdi ise 8 TL’ye yükseldiğini belirten Cenan, “Gübrenin torbasını 200 TL’ye alıyorduk ancak şimdi iki katına çıkarak, 400 TL oldu. Ekinlere ilk attığımız gübrenin torbasını 200 TL’ye aldık, ikinci kez gübre verdiğimizde 300 TL ye aldık, son gübreyi ise 400’e aldık. Her aldığımızda katlanıyor. Komisyoncular istediğimiz fiyata almıyor, bunun için bizde satamıyoruz” diyerek artan girdi fiyatlarına dikkati çekti.
 
DOMATESLER TARLADA ÇÜRÜDÜ
 
Tarlada kalan domateslerin çürümeye başladığını ifade eden Cenan, şunları söyledi: “Ektiğimiz domates için çok masraf yaptık, ancak toplayamıyoruz. Toplasak ekstra zarar olacak. Kilosunu 1 TL’ye alıyorlar, ancak markette 6-7 TL’ye satıyorlar. Emek veren biziz ama kazanan biz değiliz. Eskiden daha iyiydi. Tohumumuzu kendimiz ekiyorduk, ancak şimdi yerli tohum yok. Fidanları dahi fabrikadan alıyoruz. Fahiş bir fiyatla veriyorlar. Eskiden gübre, ilaç, mazot ucuzdu, ancak şimdi alınamıyor.”  
 
ZOR ŞARTLARDA ÜRETİM
 
Aynı bölgede yaklaşık 20 yıldır tarım ile uğraşan çiftçi Emin Çalışkan (60), emeklerinin karşılığını alamadıklarını belirtti. Tarımsal girdilerdeki peş peşe yapılan zamlara dikkati çeken Çalışkan, “Kış geldi, ancak hala domates tarlada. Burada toprağı kiralıyoruz. 7-8 ay tarlaların yanında çadırlarda kalıyoruz. Yol yok, elektriği güneş panelleriyle sağlıyoruz. Zor şartlarda kalıyoruz. Dün yağmur yağdı, bütün çadırlar su altında kaldı. Kaldığımız yerler insan sağlığı için tehlikeli. Bütün tehlikeleri göze alıyoruz, ancak ürünler tarlada kaldı. Çürümeye bıraktık. Her şeye zam geliyor. Markete gidiyoruz ay çiçek yağı alamıyoruz. Domates 6-7 TL markette. Bizden aldıklarının 5-6 katı. 1 TL’ye satarak bu işi sürdüremeyiz. Destekleme alamıyoruz. Böyle devam ederse bu işi bırakacağız. Bir çözüm bulunsun?” şeklinde konuştu.
 
TARIM POLİTİKASI YOK
 
Tarlasındaki ürünleri toplayamayan çiftçi Erdal Kırmızı (35), “Zor şatlarda bakımlarını yaptık, ancak şimdi toplayamıyoruz" diye yakınan Kırmızı, "Kış geldi, don düşmek üzere. Toplasaydım buradan gidecektik. Çocuklarımız da bizimle perişan oldu. Okula gitmeleri lazım ama burada bizim yanımızdalar. Çocuklarımız okula gidemiyor. Bu yıl zararına ektik. Böyle olacağını bilseydik, hiç ekmezdik. Evde otursaydık, emeğimiz boşuna gitmezdi ve yaptığımız masraflar cebimizde kaldırdı. Daha çok kazanırdık. Üretim yapan birkaç kişi kaldık, ancak böyle devam ederse hiç kimse artık ekmez. Bir tarım politikası yok, biran önce bir tarım politikası yapılmalı. Üretici perişan” diye konuştu.
 
‘EMEĞİMİZİN KARŞILIĞINI İSTİYORUZ’  
 
Tarlada kadınların emekleriyle ürünlerin yetiştirildiğine vurgu yapan Fatima Mimkara (50) ise zararın yanında kadın emeğinin görülmediğini ekledi. Zor şartlarda üretim yaptıklarının altını çizen Mimkara, “6-7 aydır her sabah saat 5’te kalkıp tarlada çalışmaya gidiyoruz. Kimi günler 9-10 saat çalışıyoruz. Kadınların işi daha zordur. Çadırlarda kalıyoruz. Tarladan döndüğümüzde bizim iş bitmiyor. Çamaşır makinesi yok, elbiseleri elle yıkıyoruz. Çocuklarımız ile ilgileniyoruz. Yemek yapıyoruz. Bulaşık yıkıyoruz. Saat 5’te başlayan mesaimiz gece 12’de zar zor bitiyor. Bütün bunlara karşı emeğimizin karşılığını alamıyoruz” dedi.
 
‘PİŞMAN OLDUK’
 
Emeklerinin karşılığını almak istediklerini dile getiren Mimkara, şunları söyledi: “Kış geldi, daha 20 gün belki burada kalacağız. Yağmur yağınca yol yok, her yer çamur oluyor. Bu kadar zor koşullarda kalıyor ve çalışıyoruz, çocuklarımızın rızkı bu. Eskiden az çok bir şeyler kalıyordu, ancak şimdi bir şey kalmıyor. Evde kalmayı düşündük bu yıl, ancak sonra belki bir iyileşme olur diye geldik ve pişman olduk.”
 
MA / Emrullah Acar