ANKARA - Emek ve meslek örgütleri, halktan alınan bütçenin savaşa ve silah tüccarlarına ayrıldığını belirterek, “Gelirde adalet, vergide adalet istiyoruz” diye haykırdı.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) öncülüğünde, “Geçinemiyoruz, emekten, halktan yana bütçe için omuz omuza” şiarıyla Ankara’da bulunan Anıtpark’ta miting düzenledi. Çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi ve üyesinin katıldığı mitinge, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Emek Partisi (EMEP), Halkevleri, Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) ile sivil toplum örgütleri de katılım gösterdi. Mitingde, “Halk için bütçe vergide adalet insanca yaşanacak asgari ücret”, “Emekçilerin kara kışını durduralım”, “İnsan onuruna yanaşır bir yaşam istiyoruz” yazılı pankartlar açıldı. Mitingde sıklıkla, “Patronlara değil emekçiye bütçe”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” ve “Savaşa değil emekçiye bütçe” sloganları atıldı.
YAPTIKLARI YAPACAKLARININ TEMİNATI
Mitingde konuşan TMMOB Ankara İl Koordinasyonu Sekreteri Özgür Topçu, “Anayasasında sosyal-hukuk devleti yazan ülkelerde, oluşturulacak bütçeler ile toplumun ezici çoğunluğu, üreten emekçi çoğunluğu korunabilir. Ancak ne yazık ki Türkiye’de yıllardır bütçeler ülke kaynaklarının, emekçilerden, halktan alınan vergilerin sermayeye-patronlara, yandaşlara aktarılmasının bir aracı haline dönüşmüştür. Ve yaptıkları yapacaklarının teminatıdır. Türkiye dolaylı ve dolaysız vergilerle işçilerin-emekçilerin patronundan daha yüksek oranda vergi ödediği bir ülke haline gelmiştir” dedi.
ADALET TALEBİ
Halkın cebinden alınanların eğitime, sağlığa, sosyal güvenliğe değil silahlanmaya ve iktidarın destek beklediği silah tüccarı devletlere aktarıldığını söyleyen Topçu, “Bizim cebimizden alınanlar, bir avuç yandaşın aldığı beş rakamlı üçer beşer maaşa, itibar adı altındaki şatafata, yandaş vakıflara-cemaatlere aktarılmaktadır. Asgari ücret ve bütün ücretlerin asgari ücret kadarı için tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın ve net ödensin. Böylece tüm ücretler yaklaşık 750 lira artırılsın. Elektrik, su, doğalgaz ve internet faturaları vergi ve kesintiden muaf tutulsun. Dolaylı vergiler düşürülsün, tüm gıda ürünlerinde KDV sıfırlansın. Eğitim, sağlık gibi kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına son verilsin, kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılsın. En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine yükseltilsin. Herkese temel gelir güvencesi sağlansın. Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçe hayata geçirilsin. Gelirde adalet, vergide adalet istiyoruz” diye belirtti.
OPERASYONLARA AKTARILIYOR
KESK Eşbaşkanı Şükran Kablan, biat etmeyen, teslim olmayan, asla pes etmeyen, emeğinin karşılığını alamayan işçiler olarak burada olduklarının altını çizdi. Sefalete ve ucuz iş gücüne karşı direnen milyonlar olduğunu söyleyen Kablan, “Emek, demokrasi mücadelesine sahip çıktığı için güvenlik soruşturması gerekçesiyle ataması yapılmayan yüzler olarak buradayız. Her geçen gün biraz daha yoksullaşıyoruz ve artık geçinemiyoruz, çünkü mutlu bir azınlık ülkeyi talan ediyor. Bütçe talan ediliyor, 5’li çetenin yolsuzluğu almış başını almış gidiyor. Angarya çalışma almış başını gidiyor. Bütçemiz sınır ötesi operasyonlara aktarılıyor. Eğitim, sağlık, iletişim başta olmak üzere özelleştirilen kamuya hayır demek için buradayız. Savaşa karşı barışı haykırmak için buradayız. Bir ayağı tarikatlarda ve cemaatlerde olan, toplumda ayrıştırıcı diliyle diyanete ayrılan bütçeye karşı buradayız” diye konuştu.
KUR YÜZDE 30’U AŞTI
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, yıllardır bir bütçe parodisi izlediklerini kaydetti. Sarayda hazırlanan bütçenin, Meclis’te olduğu gibi kabul edildiğine dikkat çeken Koramaz, “Çok sayıda kesim ise borçlarla yaşıyor. Ülkede şatafat içinde yaşayan tek kesim ise saraylılar. Bu gidişe artık dur diyoruz. Çünkü yaşanan derin krizin etkilerini iliklerine kadar sadece biz hissediyoruz. Meclisin ve sarayın tam ortasında bunu dile getiriyoruz ama örgütlü olduğumuz her alana taşıyacağız bunu. Liyakata dayalı kamu istiyoruz. İş ve aş istiyoruz. Geçmişte olduğu gibi omuz omuza mücadele ederek kazanacağız. Mücadeleyi bırakmayacağız, çünkü kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” ifadelerini kullandı.
HAYAT YOKSULUN EVİNE SIĞMIYOR
TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut, pandemi döneminde 500 sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini belirterek, “Pandemi bir işçi ve yoksul sınıfının hastalığı olarak gelişti. Bütçenin bir lirasını halka verilirken, 99’u sermayeye gitti. 2022 bütçesi de sermayeden yana olan bir bütçe. Her şeyimize zam gelirken bir avuç insan refah içinde yaşıyor. Omuz omuza mücadele etmek için buradayız. Hayat eve sığar dediler ama hayat yoksulun evine sığmıyor. Sağlık Bakanlığından randevu talep ettik ancak kabul edilmeyince ‘beyaz önlüklüler’ yürüyüşünü örgütledik. Savaşa ayrılan para sağlıktan ayrılan, mutfaklarımızdan kesilen paradır. Sizler için buradayız” diye konuştu.
İŞSİZLİK VE YOKSULLUK
DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün de artan işsizlik ve yoksulluğa dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Yaşamı baştan aşağı sarsan salgında omuzlarına bin kat daha yük binen kadınlar her gün öldürülürken, İstanbul Sözleşmesinin iptal edilmesi ayıbını da yaşadık. Sermayeyi kar hırsına terk edenler her yıl 2 bin işçinin çalışırken öldüğü, tarımın küçüldüğü, her geçen gün daha çok dışa bağımlı hale geldiği ve buna rağmen betona, inşaata yatırım yapmaktan vazgeçmiyorlar. Borçlarımız artarken eriyen maaşlarımız yaşamımızı sürdürmeye yetmiyor. Bir yandan salgından korunurken bir yandan geçinmeye çalışıyoruz. Memleketin tüm dengesi bozuldu bu nedenle kaygılıyız. Vergide adalet, gelirde adalet istiyoruz. Geleceğimiz için birlikte mücadele etmek zorundayız. Yaşamı hep birlikte yeniden kurmak boynumuzun borcudur.”
Konuşmaların ardından miting Grup Kibele’nin şarkılarıyla devam etti. Miting, müzik dinletisinin ardından halaylar, alkışlar ve sloganlar eşliğinde son buldu.