İSTANBUL - TTB'nin Ankara’ya yapacağı “Beyaz Yürüyüş”e ilişkin sağlık çalışanlarına çağrıda bulunan İTO yöneticisi Osman Öztürk, “Emek bizim, söz bizim. Gelelim, sözümüzü söyleyelim” dedi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), taleplerini iletmek istediği Sağlık Bakanlığı’ndan randevu alamamaları üzerine Ankara’ya “Beyaz Yürüyüş” başlatıyor. "Karanlığa karşı; önlüğümüzün beyazına, özlük haklarımıza, halkın sağlık hakkına sahip çıkıyoruz" sloganıyla 23 Kasım’da tüm illerden başlayacak yürüyüş, 27 Kasım’da son bulacak.
İstanbul Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu üyesi Osman Öztürk, yürüyüşün amacı, talepleri ve programına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ÇALIŞMA KOŞULLARI AĞIRLAŞTI
İktidarın sağlık reformu adıyla 2013’ten bu yana uygulamaya koyduğu sağlık politikalarının çalışanlara zarar verdiğini belirten Öztürk, iş yüklerinin arttığını ve çalışma koşullarının ağırlaştığını dile getirdi. Pandemiyle birlikte ağır olan iş koşullarının daha da katlanılmaz hale geldiğini vurgulayan Öztürk, “Bu ağır çalışma koşullarına rağmen ülkede emeğiyle geçinenler gibi biz de hakkımızı alamıyoruz” dedi.
SAĞLIK ÇALIŞANLARI MUTSUZ
Tüm toplum gibi sağlık çalışanlarının da geçinemediğinin altını çizen Öztürk, “Hastanelerde performansa dayalı bir ödeme sistemi var. O da geçen yıllara göre çok düşmüş durumda. Bütün sorunlar birleştiğinde ise sağlık çalışanlarını çok mutsuz ediyor. Özellikle yeni mezun, genç hekimler, yurtdışına gitmeye çalışıyorlar. Burada bir gelecek görmüyorlar. Biz bu durumu tespit ediyoruz. Ve diyoruz ki burada kalıp birlikte mücadele ederek düzeltmeliyiz” diye konuştu.
27 KASIM’DA ANKARA’DA FORUM
Yürüyüş kampanyasının başlangıcını 11 Ekim’de yaptıklarını dile getiren Öztürk, bu kapsamda her Çarşamba günü çeşitli konularda hastane önlerinde açıklama yaptıklarını hatırlattı. Bu açıklamaların yürüyüşün başlayacağı 23 Kasım tarihine kadar süreceğini belirten Öztürk, programa dair şunları söyledi: “23 Kasım’da temsili olarak İstanbul’dan Ankara’ya yürüyeceğiz. Sonraki günlerde sırasıyla Kocaeli, Bursa ve Eskişehir’de hastane ziyaretleri ile basın açıklamaları yapılacak. 27 Kasım’da ise Ankara’da hekimlerin katıldığı bir forum gerçekleştireceğiz. Burada sorunlarımızı konuşacağız, bundan sonra programımızın nasıl devam edeceğini hekimlerle kararlaştıracağız. Sadece sağlık çalışanlarının değil, halkın da hakkını savunuyoruz.”
‘AKP’NİN POLİTİKALARI YURTTAŞLARI EZİYOR’
Pandemi dışında sağlık sistemindeki aksamalar nedeniyle de insanların hayatını kaybettiğini sözlerine ekleyen Öztürk, şöyle devam etti: “Aşı olmasına rağmen aşılamanın kötü gitmesi nedeniyle her gün resmi rakamlarla 200 insan hayatını kaybediyor. Aynı zamanda bütün bu kötü sağlık politikalarını da protesto ediyoruz. Çünkü AKP’nin bu politikaları hem bizi hem de vatandaşları eziyor. Buna karşı bir tepki olarak biz bütün bu süreci yürütüyoruz.”
MESLEK HASTALIĞI KABUL EDİLMELİ
Sağlık çalışanlarının mesleki bağımsızlık, iş ve gelir güvencesi, pandeminin meslek hastalığı sayılması gibi taleplerinin de olduğunu ifade eden Öztürk, pandemiden kaynaklı 400’ün üzerinde sağlık çalışanının yaşamını yitirdiğini anımsattı. Öztürk, “Bu durumun meslek hastalığı olduğuna ilişkin bütün ısrarlarımıza rağmen bir yasal düzenleme yapılmadı. Şimdilerde pratikte meslek hastalığı kabul edilerek ailesine maaş bağlanıyor ama yasal düzenleme yapılmalı” dedi.
SÜRE EN AZ 20 DAKİKA OLMALI
Hastalara 5 dakikada bir randevu verilmesinin hem sağlık çalışanı hem de hasta için sorun oluşturduğunun altını çizen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hekim 5 dakikada hastanın derdini dinlemek, muayenesini yapmak, tetkikini istemek, teşhisini koymak ve tedavisini düzenlemek zorunda kalıyor. Böyle sağlık hizmeti olmaz. Muayene sürelerinin en az 20 dakika olması gerekiyor.”
SAĞLIKTA ŞİDDET
Sağlıkta şiddetin devam ettiğini ve etkili önlemlerin alınmadığına değinen Öztürk, iktidarın hekimleri itibarsızlaştırdığını söyledi. Öztürk, “Hastaya yeterli zamanı ayırarak sorununu çözebilsek en azından bu kadar şiddet olmayacak. Şiddeti önlemek için düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz. AKP döneminde bizim ısrarlarımızla Mecliste bir rapor hazırlanmıştı ama onun gerekleri yerine getirilmedi” diye belirtti.
‘EMEK BİZİM, SÖZ BİZİM’
KHK’lerle ihraç edilen ve güvenlik soruşturması nedeniyle atanamayan sağlık çalışanlarının işlerine iade edilmesini isteyen Öztürk, “Ülkenin gördüğü en karanlık dönem olan 12 Eylül darbesinden sonra bile hekimler görevine başlardı. Arkadaşlarımızın da göreve başlamasını istiyoruz” ifadelerinde bulundu. Öztürk, 27 Kasım’da yapacakları foruma sağlık çalışanlarını davet ederek, şunları söyledi: “Kendi sorunlarını anlatmaları ve mücadelenin nasıl yürütüleceğini hep birlikte karar vermeye çağırıyoruz. Emek bizim, söz bizim. Gelelim sözümüzü söyleyelim.”
MA / Kadir Güney