Ankara Etlik Şehir Hastanesi’nde Türkerler Holding’in yüklenici firmasında çalışan İnşaat İşçileri Sendikası (İnşaat-İş) üyesi 13 işçi, ücretlerini alamadıkları için 20 Aralık’ta bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Eylemin sonucunda işçilerin ödenmeyen ücretleri ödenirken, ek mesaileri gasp edilerek, ödenmedi. Firmanın elektrik bölümünde çalışan işçiler, bunun üzerine Ankara’dan İstanbul’a gelerek, Levent’te bulunan Türkerler Holding İstanbul Şubesi önünde eylem başlattı. 

 

HAK, HUKUK MÜCADELESİ 

 

Gasp edilen hakları için 23 Aralık’tan bu yana direnen işçilerden İbrahim Aydın, haftalık çalışma saatlerinin dışında ek mesai çalışmalarının da olduğunu ancak ek mesailerin karşılığını alamadıklarını anımsattı. Haftalık 45 saat çalıştıkların aktaran Aydın, “Hakkımı alamadığım için buradayım. İşe başladığımızdan beri bize verilen para yüzde elliydi” diye belirtti. Haklarını alana kadar direneceklerini vurgulayan Aydın, “Sonuç ne olursa olsun hakkımızı alana kadar buradayız. Hak, hukuk neyse gereğini yapsınlar. Kimse bu soğukta ailesinden uzak durmak istemez. Biz işçisiyiz, emekçiyiz. İşçinin hakkı da emeği de zamanında ödenmeli. İş bittikten sonra işçi, bir kenara konulmamalı” ifadelerini kullandı. 

 

VERİLEN SÖZLER UNUTULDU

 

Hakkını aramak için Ankara’dan gelen bir diğer işçi Mehmet Bakırcı da, mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini söyledi. İşverenin verdiği sözleri tutmasını isteyen Bakırcı, “Biz sözümüze sadık kaldık ama onlar kalmadı. Bizden avukat istediler onu da getirdik. Ama onların avukatı ‘biz sizinle anlaşmıyoruz’ diyor. Onlarda çok iyi biliyor, bizim onlarda hakkımız var. Ama onlar vermemek için direniyor. Bizde almak için sonuna kadar direneceğiz” dedi.

 

Her yerde işçilere haksızlık yapıldığını dile getiren Bakırcı, “Hep onlar, hep onlar olmuyor. Bizde insanız. Bizimde bir evimiz, annemiz, kardeşlerimiz var. Ailemiz, aldığımız parayla geçiniyor. Ne kadar alabiliyoruz ki zaten. Sürekli haklarımız yeniliyor. Hiçbir yetkili buna sesini çıkartmıyor. Onlar orada sıcak yerlerinde çayını içerken, bende bu soğukta bekliyorsam, gittiği yere kadar direneceğiz. Kanımın son damlasına kadar savaşacağım” diye belirtti. 

 

KANUNLAR BOŞUNA 

 

Çalıştıkları şantiyede pandemiye karşı herhangi bir önlemin alınmadığını da belirten Bakırcı, “Hep patronlar mı haklı? Ben hakkımdan fazlasını mı istedim? Kanun çıkartıyorlar ‘45 saat üzerinde çalışırsan mesai oluyor’ diyorlar. Bu kanunu boşuna çıkarmışlar demek. Ben haftada 50 saat çalışıyorum” dedi.

 

HAKKINI İSTEDİ KOVULDU

 

Türkiye’de ekonomik krizin derinleştiğini ve geçinemediklerinin altını çizen Bakırcı, şöyle devam etti: “Maaşlarımız hala aynı. Şuanda 4 bin 250 TL asgari ücret diyorlar. Birçok işçiyi şuanda işten çıkartıyorlar. Bu insanlar nasıl geçinecek. Zaten verdikleri ücret yetmiyor. Birde üstüne işten çıkartıyorlar. Ben hakkımı istedim. Beni, akşam saat 19.00’da işten kovdular. Bana senin bir hakkın yok dediler.” 

 

SENDİKAYA GÖZALTI TEHDİDİ

 

İşçilerin eylemine destek veren İnşaat-İş Genel Sekreteri Yunus Özgür, işverenin mesai ücretleri için zaman istediklerini ve kendilerinin de sorunun çözülmesi için gereken süreyi verdiklerini söyledi. Ancak işverenin yine anlaşmaya uyulmadığını belirten Özgür, “5 işçiyi işten kovdular. Avukatla telefonla görüşme yaptık, tehdit edildik. Taşeronla birlikte hareket ettiler. İşçiler yasal hakkını istiyor. Biz bu haklarımızı alacağız. Ankara ve İstanbul’da eylemlerimizi devam ettireceğiz. Asla geri adım atmayacağız. Gözaltıyla tehdit ediyorlar, edebilirler. Biz hakkımızı almadan gitmeyeceğiz. Eğer hakkımız yoksa tamam deriz, ama eğer hakkımız varsa sök söke alacağız” dedi.