Birleşik İşçi Zemini: Örgütlü mücadeleden başka şansımız yok

img
İSTANBUL - Birleşik İşçi Zemini, örgütlü bir mücadelenin oluşturulması gerektiğini belirterek, mücadele çağrısında bulundu.
 
Birleşik İşçi Zemini, ekonomik kriz ve bu krize karşı nasıl bir mücadele yürütülmesi gerektiğine ilişkin Şişli'de bulunan Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Açıklamanın yapılacağı salona, “İşsizlik, yoksulluk ve kriz yaratan bu ekonomik düzene karşı tek çare işçi emekçi hükümeti” pankartı asıldı.
 
Kırmızı Gazete temsilcisi Aslı Göymen, dünya genelinde en az 15 yıldır sürekli ekonomik krizin yaşandığını söyledi. Göymen, işçilerin bu krizden farklı olarak etkilendiğini belirtti. Krizin derinleşmesiyle baskıların arttığına işaret eden Göymen, yoksulların giderek yoksullaştığını dile getirerek, “Ülkemizde bu durum ciddi ve bunu her zaman dile getiriyoruz. Peki nasıl düzelecek. Buna kimse cevap vermiyor. Gerek iktidar gerek karşısındakiler el birliği ile ya kendilerini ya da düzeni kurtarmaya çalışıyorlar” dedi.
 
ÖRGÜTLÜ İŞÇİ HAREKETİ
 
İktidarın işçilerin kendi partisini kurmasını ve sözünü söylemesini engellemeye çalıştığının altını çizen Göymen, “Onların bildiğini biz yüksek sesle söylüyoruz. Bu gidişatı ancak emekçi halkların çıkarını gözeten bir işçi emekçi hükümeti değiştirebilir. Artık kapitalistlerden bir şey talep etmenin vakti geçti. Bu hükümete giden yol, patronlar ve onların temsilcilerinden bağımsız örgütlü bir işçi hareketi ve onun meclislerinden geçiyor” diye belirtti.
 
‘MEVCUT KOŞULLARI DEĞİŞTİRMEK İSTİYORUZ’
 
Ardından Emekçi Hareket Partisi (EHP) sözcüsü Özge Akman yeni bir siyaset yaratacaklarının altını çizerek, “İşçi emekçi hükümetinin mümkün olduğunu öne sürüyoruz. Yüksek sesle söylüyoruz ve bu yönde yürüdüğümüzü ilan ediyoruz” dedi. İşçi emekçi hükümetinin var olan ve var olacak anti demokratik iktidarları engellemek için şart olduğunu söyleyen Akman, “Radikal olarak öne sürülen maddelerimiz var. Radikal hedeflerimiz var çünkü radikal bir değişim istiyoruz. Biz mevcut koşulların kendisini değiştirmek istiyoruz” diye belirtti.
 
BİZE DEVA OLMAYACAKLAR
 
Sonrasında söz alan İşçinin Kendi Partisi Genel Başkanı Cemal Bilgin ise emekçi kesimler olarak zor durumdan geçtiklerini ve buna bir çözüm bulmak zorunda olduklarını dile getirdi. Bilgin, “İşçi sınıfına bir siyaset lazım. Ekmeğe ihtiyacımız olduğu kadar buna da ihtiyacımız var. Başka bir çaremiz yok. Bizler bunu yaratmalıyız. Burası çözümü sağlayacak merkez olmalı. Aksi taktirde AKP gidiyor yerine İyi Parti, DEVA Partisi geliyor. Onlar bize iyi de olmayacak deva da gelmeyecek” ifadelerini kullandı.
 
MÜCADELE ÇAĞRISI 
 
Emek ve Adalet Platformu üyesi Betül Kocaaslan ise, örgütlü mücadelenin önemine değinerek, şunları söyledi: “Emeğimizi sömüren, halkları yoksulluğa, dünyayı yok oluşa sürükleyen bu kapitalist sisteme, aynı zamanda kadınları şiddete, yoksulluğa mecbur bırakan ataerkil düzene karşı örgütlü mücadele etmekten başka şansımız yok. Bunun mücadelesini veriyoruz. Biz kula kulluğun ve sömürünün olmadığı bir dünyaya inanıyoruz. İnsanca ve onurlu bir yaşamda ısrar ediyoruz. Tüm ezilenleri de bu mücadelemize davet ediyoruz.” 
 
Ardından Göymen, çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
 
“* İşsizlik, yoksulluk ve krizler yaratan mevcut ekonomik işleyişi halkın yararı yönünde ancak işçi sınıfı hareketi ve meclislerinin denetimindeki bir işçi-emekçi hükümeti değiştirebilir, demokrasi ve emekçi düşmanı tek adam rejimine son verebilir ve farklı biçimler altında da olsa anti-demokratik rejimlerin devamına engel olabilir.
 
* İşçi emekçi hükümetinde işten çıkarmalar durdurulacak, geniş kamu yatırımları ve iş süresinin 6 saate indirilmesiyle tam istihdam sağlanacak.
 
* Halkın kullanmadığı dış borçlar ödenmeyecek ve IMF ile görüşülmeyecek.
 
* Büyük ölçekteki kar, rant, döviz mevduatı ve servetten artan oranlı vergi alınacak. Döviz mevduatı edinimi sınırlandırılacak.
 
* Asgari ücret, daha sonrasında arttırılmak üzere belirli bir dönemle sınırlı işe başlama ücreti olacak, yoksulluk sınırının üstünde belirlenecek; güvencesiz, sigortasız, taşeron koşullarında çalışılmayacak.
 
* Halka ısınma, ulaşım, iletişim, enerji, su gibi ihtiyaçların temel asgari düzeyi ücretsiz sağlanacak. Halkın temel ihtiyaçlar için kullandığı kredi ve kredi kartı borçları silinecek.
 
* AKP'nin haksız ve usulsüz olarak verdiği müşteri garantili bütün ihaleler iptal edilecek.
 
* Kritik sektörlerdeki kuruluşlar tazminatsız kamulaştırılacak ve dış ticaret bankasının bulunmasıyla birlikte, tek banka sistemine geçilecek.
 
* Ücretlere halkın gözetiminde belirlenen enflasyon oranında her ay zam yapılacak ve toplu sözleşmelerle elde edilen zam bu seviyeye eklenecek.
 
* Ucuzluğu sağlamak için temel ihtiyaçlara yönelik zamlar durdurulacak, bunlardaki vergiler kaldırılacak ve bunların üretimi demokratik-merkezi olarak planlanacak.
 
* Kıtlık tehlikesine karşı, üretimi arttırmak üzere köylülerimiz desteklenecek ve tarımsal ürünlerin arz edilmesinde aracılar devreden çıkarılacak.
 
* Büyümenin yarattığı kaynak, toplumsal ihtiyaçlara göre ve emek gelirlerini arttıracak yönde dağıtılacak.”