ANKARA - “Öğretmenlik Meslek Kanun Teklifi”nin öğretmenler arasında belli bir hiyerarşiyi ortaya çıkaracağını belirten Eğitim Sen Genel Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Sinan Muşlu, kanun teklifinin geri çekilmesini talep etti.
AKP milletvekillerinin imzasıyla Meclis Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda kabul edilen “Öğretmenlik Meslek Kanunu”yla "öğretmen", "uzman öğretmen" ve “başöğretmen" olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılacak. Aday öğretmenlerden adaylık süreci sonunda “Adaylık Değerlendirme Komisyonu” tarafından yapılacak değerlendirme sonucunda başarılı olanlar öğretmenliğe atanacak.
Kanun teklifine dair Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Genel Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Sinan Muşlu, değerlendirmelerde bulundu.
‘İŞ BARIŞINI BOZACAK’
Meclise sunulan tasarının meslek kanunu niteliği taşımadığını söyleyen Muşlu, bunun daha çok AKP-MHP iktidarının ihtiyaçlarını gözeten bir tasarı olduğunu belirtti. Getirilen teklifte ücretli öğretmenliğe hiç değinilmediğinin altını çizen Muşlu, “Tasarı uzman, baş öğretmen gibi kariyer basamakları ortaya çıkararak öğretmenler arasında iş barışını bozacak. Eşit işe, eşit ücret ilkesine aykırı, yine öğretmenler arasında belli bir hiyerarşiyi ortaya çıkaracak bir düzenleme. Meslek kanununda olması gereken ekonomik hakları, demokratik, özlük hakları, mesleki haklarını ve sorumluluklarını içeren bir düzenleme değil” dedi.
‘SEÇİM YATIRIMI’
Teklifte 1966’da Türkiye’nin de onayladığı ILO-UNESCO ortak belgesi olan Öğretmenliğin Statüsü Tavsiye Kararının yok sayıldığını kaydeden Muşlu, “Bu kanun tasarısı, bir kanunda olması gereken şeylerin yönetmelikler eliyle Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilmesi anlamına da geliyor. Yani yasamanın yetkisi, yönetmelikler hazırlanma biçimiyle bakanlığa bırakılıyor” diye belirtti.
Ayrıca 3600 ek gösterge gibi ekonomik düzenlemelerin 15 Ocak 2023’te tarihinden sonra yürürlüğe girecek olmasını da seçim yatırımı olarak yorumlayan Muşlu, “Bu tamamen seçim yatırımı. Biz yıllardır talep ediyoruz. 2017’deki seçimde AKP’nin sıklıkla dile getirdiği 3600 ek gösterge vereceğiz meselesi bugüne kadar hayata geçirilmedi. Bu ekonomik kriz ortamında, ekonomik taleplerin yükseldiği ama bir yandan da seçimin tartışıldığı bir dönemde bir sus payı ve beklentiye sokma amacı taşıyan bir planlama. Demek istiyor ki siz 2023’teki seçimde destek verirseniz bu hayata geçer vermezseniz geçmez gibi bir seçim yatırımı anlamına gelecek bir uygulama” dedi.
‘EĞİTİM TİCARİLEŞECEK’
Tasarıda 10 yıl uzman öğretmenlik yapmış bir öğretmenin baş öğretmenlik sınavına girer kazanırsa ücretlerinde iyileştirme yapılacağının söylendiğini kaydeden Muşlu, şöyle devam etti: “Gerçekten karşısındaki meslek grubuna saygı duymayan saygısızca yaklaşan bir kanun tasarısı. Baş öğretmenliğinde, uzman öğretmenliğinde eğitime katkısının göremiyoruz. Aynı öğrencilerle, aynı ölçme değerlendirme yöntemiyle ders anlatma teknikleriyle ders işleniyor. Buradaki amaç; aynı işi yapan insanlar arasına hiyerarşi konuluyor. 10 yılın üzerinde görev yapmış öğretmenlere belli yükseltmeler yapabilirsiniz. Ama baş, uzman öğretmen diye ayırırsanız, veliler diyecek ki; benim çocuğumu baş öğretmenin olduğu sınıfa ver. Yönetici, bu defa eğitim ortamını tamamen ticarileştirmeye yönelik, veli-öğretmen ilişkisini bozacak.”
‘MESLEK KANUNU TASARISI DEĞİL’
Tasarıda yüksek lisans yapılırsa uzman öğretmenliğe, doktora yapılırsa baş öğretmenliğe sınavsız geçileceğine dair de iktidarın yarattığı piyasacılığı ise Muşlu, şöyle değerlendirdi: “Bu düzenlemeyle üniversitelerde yüksek lisans ve doktora programları açılıyor ve bunların belli ücretleri olacak. Bununla birlikte yüksek lisans ve doktora pazarı yaratılıyor, nereden bakarsak bakalım piyasacı, ticarileşmeye dönüşmüş bir eğitim mekanizması yaratılmış oluyor. Böyle düzenlemelerin yer aldığı öğretmenlerin iş güvencesinin garanti altına alınmadığı, özlük ve hukuksal hakların güvence altına alınmadığı tasarıya meslek kanunu tasarısı diyemeyiz. Tamamen AKP iktidarının kadrolaşmaya dönük, eğitim ortamını ticarileştirmeye dayalı bir kanun. Meslek kanununda akademik çalışmaların desteklendiği, mesleki hakların buna göre düzenlenmesi gerekir.”
‘KANUN GERİ ÇEKİLSİN’
Kanun teklifinin geri çekilmesi çağrısında bulunan Muşlu, “Meclis komisyonundan da hızla geçirilirse bunun muhalefet partileri tarafından Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi gerekiyor. Anayasanın birçok ilkesine de aykırı hazırlanmış bir yasa tasarısı. Muhalefet partilerine bunu bir an önce durdurma taleplerimizi iletmelerini bekliyoruz. Bizde tüm iş yerlerimizde yönetmelikler geri çekilsin eylemleri yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Bu kanunun geri çekilmesi talebimizi her yerde dile getireceğiz” şeklinde konuştu.