ADIYAMAN - Tütün ticaretine hapis cezası öngören yasal düzenlemeyle “Ölüm sessizliği”ne bürünen Adıyaman Tütüncüler Çarşısı'nda, esnaf bir bir kepenk kapatıyor.
Adıyaman'da binlerce aile için tek geçim kaynağı olan tütün ticaretine hapis cezası öngören 1 Ocak'ta yürürlüğe giren yasal düzenleme, esnafı olumsuz etkiledi. Yaklaşık 400 tütün satan işyerinin bulunduğu Adıyaman Tütüncüler Çarşısı’nda, yasanın yürürlüğe girdiği 15 günde birçok esnaf kepenk kapattı, işyerlerinin camına kiralık ve satılık yazıları astı. 1 Ocak tarihinden önce kalabalık olan çarşı, şimdilerde ise adeta “Ölüm sessizliği” yaşıyor. Çarşıda henüz iş yerlerinin kepenklerini indirmeyen esnaflar, ellerine bulunan ürünleri sattıktan sonra işyerlerini kapatmayı bekliyor. Yasal düzenlemeyle birlikte tütün “kaçak eşya” olarak değerlendiriliyor. Ancak kaçak eşyalarda 1 ile 3 yıl arasında düzenlenen hapis cezası tütünde 3 ila 6 yıl olarak öngörülüyor. Henüz kooperatifleşme sürecinin tamamlanmadığı Adıyaman'da, tütün satışı yapmaya devam eden Tütüncüler Çarşısı esnafı, düzenlemeye tepki gösterdi.
VERGİ ÖDEDİĞİ YERDE SATIŞ YAPAMIYOR
Çarşıda 16 yıldır esnaf olan 36 yaşındaki Yusuf Yıldız, çocukluğunun tütün tarlasında geçtiğini belirti. Türkiye'de en az 500 bin ailenin geçimlerini tütün üreterek sağladıklarını dile getiren Yıldız, tütünün yaklaşık 2 milyon insanın geçim kaynağı olduğunu kaydetti. Tütünün yasaklanması ile geçimlerini tütünle sağlayan insanların hayatının değişeceğini ifade eden Yıldız, “Milyonlarca insan 2 şirkete (Japan Tobacco ve Philip Morris) tercih edildi. Tütün yasaklanırsa işsizlik artacak. Bu yasa Adıyaman borsasının bitiriliş yasasıdır. Çarşıda 400 tütün esnafı vardı birkaç kişi kaldık. Perakende satış yapıyorduk, 5 gündür iş yerini açıyorum ancak daha siftah bile yapamadım. Bir ailenin ortalama aylık gideri 3-4 bin TL. İşyerim için vergi veriyorum ama satış yapmam yasak. Kendi ürettiğim bir ürünün pazarını sağlayamıyorum. Üretmek serbest satmak yasak. Kiramın süresi dolduğunda bende işyerini kapatacağım” diye konuştu.
KOOPERATİF ŞARTLARI AĞIR
Kooperatifte vergilendirme şartlarının ağır olduğunun altını çizen Yıldız, “Bize ürettiğiniz ürünü kooperatife satın diyorlar, ancak kurulan bir kooperatif henüz yok. Yüzde 68 vergi ile dışarıdan ithal edilen tütün ile rekabet etmemizi bekliyorlar. Biz büyük şirketler ile rekabet edemeyiz. Bizim ürünümüz paketlendiği zaman organik olma özelliğini ve cazibesini yitirecek. Herkes yazın ürettiği ürünü elinde bekletiyor, satamıyor. Herkes tütüne güvenerek kredi çekti, ev, araba, arsa aldı. Ürünü satamayınca ne yapacaklar? Yasal düzenlemenin iptal edilmesi gerekir. Türkiye'de ‘kaçak’ üretilen tütün toplam tüketilen tütünün yüzde 3'üne tekabül ediyor. Bu yüzde 3’lük kısmı ile 2 milyon insan geçinebiliyorsa, bu düzenlemeyi oturup tekrardan düşünmek lazım” ifadelerini kullandı.
BİRKAÇ ESNAF KALDI
Çarşıda 20 yıldır esnaf olan Hasan Kılıç ise elinde kalan ürünleri sattıktan sonra işyerinin kepenklerini indireceğini söyledi. Çarşıda bulunan birçok komşusunun kepenk indirdiğini belirten Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birkaç kişi kaldık, biz de birkaç güne gideriz. Tütün satamazsak gider hamallık yaparız. Devlet bizi hırsızlık yapmaya teşvik ediyor. Ekmek paramızı kazanmamız gerekir, hepimizin çocukları var. Onların geçimlerini sağlamamız gerekir. Ben tütün üretmiyorum sadece ticaretini yapıyorum. Bizi vergiye tabi tutsalar biz vergisini de veririz. Ancak damdan düşer gibi 'biz yasakladık, kooperatifleştirdik' demek ile olmaz. Binlerce insan şuan mağdur.”
KRİZ DERİNLEŞTİ
Çarşıda çırak olarak başlayan, 6 yıldır kendi iş yerini işleten Yusuf Akbar (24) ise 1 Ocak’tan bu yana aradan geçen 15 günde, “Adıyaman’da para akışı durdu” dedi. Tütüncüler Çarşısı'nda alışverişin durmasının diğer çarşıları da doğrudan etkilediğine değinen Akbar, “Tütün çarşısı iş yapamadığı zaman elbise, yemek satanda iş yapmaz. Adıyaman’ın ekonomisi 15 günde 10 yıl geriledi. Ekonomik kriz vardı şimdi daha da derinleşti. Enflasyon almış başını gidiyor. Bunlarla boğuşurken şimdi ekmeğimiz elimizden alındı” diye konuştu.
SEKTÖR RANTA DÜŞTÜ
Yasal düzenlemeyle birlikte tütün sektörünün “4 rantçı”nın eline düştüğünü dile getiren Akbal, devamında şunları söyledi: “Biz kooperatifleşmeyi kabul etmiyoruz. Kooperatif ile 4 kişi bütün bölgede söz sahibi olacak. Biz basit usul vergilendirme ile tütünümüzü satmaya devam etmek istiyoruz. Gerekirse çiftçiden, tütünü doğrayana ya da satana kadar kaç kalem olduğu fark etmez vergi alsınlar. Biz kooperatife karşıyız. Kooperatif arsası olan için güzel bir şey olabilir ama bu bölgede herkes bir dönüm arazide tütün ekiyor. Bir yıl boyunca ürettiği tütün 700 kilo. Bu tütünü kooperatife verirse yılda kazancı 7 bin 500 TL olacak. Bu para ile bir yıl boyunca çocuk mu okutsun, ev mi geçindirsin?”
MA / Emrullah Acar