ANKARA - Meclis’e sunulan Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi’nin, nitelikli-niteliksiz öğretmen algısı yaratılarak mesleğin saygınlığını düşüreceğini belirten Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, teklifin geri çekilmesini talep etti.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) ve Özel Sektör Öğretmenler Sendikası, Meclis’e getirilen Öğretmenlik Meslek Kanun Teklifi’nin geri çekilmesi talebiyle ortak basın toplantısı düzenledi. Sendikanın Genel Merkez binasında yapılan toplantıda ortak basın metnini okuyan Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, kanun teklifinin özel kurum öğretmenlerine ekonomik sosyal hakları ve ücret çalışma koşullarına yönelik hiçbir düzenleme yapılmadığını belirtti. Yapılan düzenlemenin meslek kanunu niteliğini taşımadığını ifade eden Kurul, sadece birinci basamak öğretmenlere verilecek 3600 ek göstergeyle ilgili maddelerin 15 Ocak 2023 tarihinden sonra yürürlüğe girecek olmasını çalışmanın seçime yönelik olduğunu açıkça göstergesi olduğunu kaydetti.
‘AYRIŞTIRMAYA YOL AÇACAK’
Kariyer basamaklarında nitelikli-niteliksiz öğretmen algısının yaratılarak öğretmenlik mesleğinin saygınlığının düşürüldüğünün altını çizen Kurul, “Bu durum ayrıca okullarda çocuğunun sınıfına uzman ya da başöğretmenin girmesini isteyen velilerle okul idaresi ve öğretmenler arasında gerilimler yaratacak, okullarda oluşturulan ‘özel sınıfları’ daha yaygın hale getirecektir. Aynı işi yapan, sınıfında, branşında aynı eğitim içeriğini anlatan, benzer öğretim yöntem ve tekniklerini uygulayan ve öğrencileri benzer süreçlerle değerlendiren öğretmenleri farklı statü ve maaş uygulaması üzerinden bölmeye ve ayrıştırmaya yol açacak böylesi bir düzenlemeyi kabul etmemiz mümkün değildir” şeklinde konuştu.
‘DÜZENLEME YAPILDI’
Öğretmenlik Meslek Kanunu gündeme geldiğinde Cumhurbaşkanı’nın “kadrolu ve sözleşmeli öğretmenler arasındaki ayrımı kaldırıyoruz” ifadesine rağmen, bu yönde düzenleme yapılmadığına dikkati çeken Kurul, teklifte sözleşmeli kadrolu ayrımının kalkmadığı gibi sözleşmeli öğretmenlere sadece “sağlık ve can güvenliği” durumunda tayin hakkı tanındığını söyledi.
‘TAVSİYE KARARINA UYGUN DÜZENLEME’
Kurul, iktidarın öğretmenlik mesleği açısından uluslararası düzeyde kabul gören “Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı”na uygun bir düzenleme yapılması gerektiğini söyledi. Kurul, “Öğretmenlerin sadece okul içinde değil, toplum içinde de yerine getirdiği görevlerin taşıdığı önemi, uluslararası düzeyde belgeleyen, öğretmenlerin tüm sorunlarını ele alan ve durumlarını tüm ayrıntıları ile düzenleyen bir metindir. Bu metin dikkate alınmadan hazırlanan bir meslek kanununu kabul etmemiz mümkün değildir” diye belirtti.
‘YAŞAM KOŞULLARI İYİLEŞTİRİLMELİ’
Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı’nın uluslararası düzeyde yapılmış bir toplu sözleşme niteliği taşıdığını kaydeden Kurul, “Temel ücret, çalışma süreleri ve koşulları, özel izinler, araştırma izinleri, tatil, eğitim-öğretim yardımcı personelleri, sınıf mevcutları, öğretmen değişimi, uzak bölgelerde ve kırsal kesimde çalışan öğretmenler ile ilgili özel düzenlemeler, aile yükümlülükleri olan öğretmenlerle ilgili düzenlemeler, sağlık, sosyal güvenlik ve emeklilik gibi konuların da olduğu temel bir belgedir. Öğretmenler için düşünülen iyileştirmeler, tüm eğitim ve bilim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesiyle birlikte ele alınmalıdır” ifadelerini kullandı.
‘ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞMAK İSTEMİYORUZ’
Kurul’un ardından konuşan Özel Öğretmenler Sendikası Başkanı Eren Edibali de, şunları ifade etti: “Burada bir meslek kanunu değerlendirirken sayıları 100 binler asan öğretmenleri de alıyoruz. Biz yoğun çalışma saatleri, emek sorununa yol açan çalışma koşullarında çalışıyoruz. Asgari ücretin altında ya da asgari ücretle çalışmak istemiyoruz. Güvencesiz çalışmak istemiyoruz. Hiçbir özlük hakkımız yok. Temel taleplerimiz için bakanlığa sesleniyoruz; meslek kanunu eğitim emekçisinin emeğine karşı yapılan bir savaşın işaretidir. Geri çekilmelidir. Özel öğretmenlerin eşit hakları temelinde eğitim politikası belirlemelisiniz. Biz eğitimi ve emeği savunan kanun talep ediyoruz.”