HABER MERKEZİ - Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi’nin çekilmesi için Meclis’e seslenen Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, kanunla ilgili tartışmaların öğretmenler odasından başlaması gerektiğini söyledi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Meclis’te görüşülecek Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi’ne ilişkin Meclis Dikmen Kapısı önünde açıklama yaptı. Eğitim emekçilerinin katıldığı açıklamada, polis müdahale etti. Polisin saldırısı üzerine kitle Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşün ardından kitle bakanlık önünde açıklama yaptı. “Söz yetki karar eğitim emekçilerinin” yazılı pankartın açıldığı eylemde, kitle sık sık “AKP yasanı başına çal”, “Rekabet değil dayanışma” sloganları attı. Açıklamaya Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil de katıldı.
TEKLİF TARTIŞILMALI
Eylemde konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, dayanışmanın önemine vurgu yaparak, “Bugün en az dikkate alınması gereken şey ise rekabet. Okullarımız demokratikleştiğinde, öğretmenlerimiz özgürce düşüncelerini ifade edebildiklerinde, öğretmenlerimiz güvenlik soruşturması, arşiv araştırması tehditleriyle karşı karşıya olmadığında, tamamına insan onuruna yaraşır bir ücret ödendiğinde, bu çalışma barışı sağlanacaktır. Meclis’e buradan sesleniyoruz; bu tasarı teklifini geri çekin. Bu teklifin tartışılması için zaman yaratın ve öğretmenler odasından başlayarak okullarımızda, sendikalarımızın özgürce katıldığı bir tartışma sonucunda kapsamlı bir öğretmenlik meslek kanunu tasarısı ortaya çıkabilsin” şeklinde konuştu.
Eğitim Sen Ankara 1 No’lu Şubesi Başkanı Sacit Ünalmış ise 24 Kasım’da Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bu dönem çıkacağına dair kamuoyunda ciddi beklentilerin olduğunu kaydetti. İktidarın bu beklentiyi dört temel başlıkta oluşturduğunu belirten Ünalmış, “Birincisi, öğretmenlere uzman olmaları durumunda bin TL, başöğretmen olmaları durumunda ise 2 Bin TL ödeme yapılacağı; ikincisi, 1’inci derecenin 4’üncü kademesindeki öğretmenlere 3600 ek gösterge verileceği; üçüncüsü, adaylık kaldırma sınavının kaldırılarak aday öğretmenler üzerindeki baskının ortadan kaldırılacağı; dördüncü olarak ise sözleşmeli ve kadrolu öğretmen arasındaki farkın ortadan kaldırılarak sözleşmeli öğretmenlerin kadrolu öğretmenler ile eşit haklara sahip olacağı ifade edilmiştir” dedi.
KAMUSAL HİZMETE AYKIRI
Kanunun kamuoyuna sunuluş biçimi ve oluşturulan tepkinin tamamen boş olduğuna dikkat çeken Ünalmış, öğretmenlik mesleğinin kariyer değil, ihtisas olduğunu söyledi. Öğretmenlik mesleği işleviyle örtüşmeyen uzman öğretmen ve başöğretmen kademelerinin mesleği ayrıştırarak ciddi sorunlar üreteceği uyarısında bulunan Ünalmış, “Öğretmen sıfatını elde etmek, öğretmenlik mesleğinin tüm gereklerini yerine getirmek için yeterlidir. Öğretmenlik mesleğinin kendi içinde kademelendirilmesi hizmetten faydalanan öğrencilerin de hizmetten faydalanma şekillerini farklılaştıracağı için eşitliği ortadan kaldıracaktır. Bu durum eğitimin kamusal bir hizmet olma özelliğine tamamen aykırıdır” ifadelerini kullandı.
SEÇİM İÇİN YATIRIM!
3600 ek göstergenin 15 Ocak 2023 tarihinde olmasını hak değil, seçim yatırımına dönüştüğünü kaydeden Ünalmış, “3600 ek gösterge siyasilerin veya siyasi iktidarın öğretmenlere vereceği bir lütuf değil, eğitim emekçilerinin hakkıdır. Emekli olana kadar çalışan her eğitim emekçisi emekli olduğunda insanca yaşama hakkına sahiptir, bu anlamıyla da 3600 ek göstergenin bir hak olma kapsamından çıkarılarak, bir seçim aracına dönüşmüş olması, dolaylı olarak öğretmenlerin ve öğretmenlik mesleğinin de bir seçim aracına dönüşmesi anlamına gelir. Bu nedenle de biz eğitim emekçileri böylesine bir uygulamayı kabul etmiyor ve reddediyoruz” diye konuştu.
İŞ GÜVENCESİ KALDIRILDI
Adaylık kaldırma sınavının ortadan kaldırılmasını aday öğretmenlerin iş güvencesini ortadan kaldırdığını belirten Ünalmış, “Meclis’e sunulan kanun teklifinin aday öğretmenler ile ilgili olan bölümü adaylık kaldırma işleminin bir komisyon aracılığıyla yapılmasını düzenlemektedir. Öğretmen alımlarında yaşanan mağduriyetler, KPSS’de birinci olmasına rağmen mülakatta elenen öğretmenler anımsandığında, adaylık kaldırma komisyonunun ne türden sorunlara neden olacağı apaçık ortadadır. Bu anlamıyla da bu madde aday öğretmenlerin iş güvencesini tamamen ortadan kaldırmaktadır ve mutlaka geri çekilmelidir” dedi.
Ünalmış, son olarak şunları kaydetti: “Sözleşmeli ve kadrolu öğretmen ayrımının ortadan kaldırılması tamamen gerçek dışıdır. Kanun teklifinin sadece bir bölümünde sözleşmeli öğretmenlere sağlık ve can güvenliği gerekçesiyle mazeret tayini yapma hakkı getirilmektedir. Bu hakkın zaten şu an içinde sözleşmeli öğretmenler tarafından kullanıldığı anımsandığında Meclis’e sunulan kanun teklifinin hedefinin sorun çözmek değil, bir algı yaratmak olduğu anlaşılmaktadır.”
Eğitim Sen Adana, Mersin, Diyarbakır, Dersim, İzmir ve Urfa şubeleri de açıklama yaptı.