DİYARBAKIR - Ağırlaşan iş yüklerine karşı özlük haklarında iyileştirme yapılmayan sağlık çalışanları, yaptıkları “Geçinemiyoruz” eyleminde koşullarının düzeltilmesini istedi.
Amed Sağlık Platformu, “Geçinemiyoruz” adıyla Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde basın açıklaması yaptı. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Tabip Odası, Diyarbakır Diş Hekimleri Odası, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Tüm Radyoloji Teknisyenleri Ve Teknikerleri Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Bölgesi Veteriner Hekimler Odası, Mezopotamya Psikologları İnisiyatifi’nin katılım sağladığı açıklamayı SES Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak yaptı.
Sağlıkta dönüşüm, pandemi ve ekonomik kriz ile özlük haklarının iyileştirilmesi nedeniyle sağlıkta yaşanan problemlere işaret eden Orak, “Ekonomik kriz, ağır çalışma koşulları ve pandeminin etkisi altında sağlık emekçileri olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Özverili bir şekilde toplum sağlığı için gece-gündüz çalışırken her zamankinden daha zor çalışma koşullarında, daha fazla risk altındayız” ifadelerini kullandı.
‘İŞ YÜKÜMÜZ ARTTI’
Sağlık talebinin kışkırtılmasıyla iş yüklerinin daha da arttığını vurgulayan Orak, “Sağlık emekçileri olarak yetersiz istihdamın ve kışkırtılmış sağlık talebinin karşısında tükenmekte, angarya ile çalışmaya zorlanmaktayız. Bu yoğun emeğin karşılığında ise insanca yaşanabilecek temel ücrete erişmek yerine oyalama tasarılar, ek ödeme yalanları ile geçiştirilmektedirler. Performans ile sağlık çalışanları birbirine düşman edilmekte, nicelik niteliğe yeğlenmektedir” diye konuştu.
‘ÇALIŞMA YAŞAMI SÜRDÜRÜLEMİYOR’
Sağlıkçıların iş yükü bu kadar ağırlaşmasına karşı özlük haklarında iyileştirilme yapılmadığını vurgulayan Orak, “Bizler artık sağlık veremez hale getirilen çalışma yaşamının sürdürülemez olduğunu bir kere daha ifade ediyoruz. Sorunlarımızın sağlık sisteminden kaynaklı olduğu aşikârdır. Koruyucu sağlık hizmetini, halkın sağlık hakkını öncelemeyen bir anlayışın sağlık veremeyeceğini biliyoruz. Sağlığa, emeğe ayrılmayan bütçe sağlıksızlığın en büyük kaynağıdır. Sağlık çalışanlarının talepleri ile halkın sağlık hakkı talebi birbirinden ayrı düşünülemez. Bizler, emeği üretenler yeni bir sağlık sistemi mümkün diyoruz. Genel sağlık hizmetlerinde, katkı-katılım payları, ilave ücretler ile halkın cebinden parasının çıkmadığı, ilaç krizinin yaşanmadığı, halkı özel sektöre yönlendirmeyen, İnsanların yaşam alanlarına yakın hastanelerin kapatılmadığı aksine şehir hastaneleri aracılığı ile sermayeye değil halkın hastanelerine bütçe ayıran, koruyucu sağlığın öncelendiği bir sistemi özneleri ile kurmak mümkün” şeklinde konuştu.
Orak, sorunun çözümü için şu talepleri sıraladı:
“*Ek göstergelerin 3 bin 600’den 7 bin 200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi,
*Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği birinci basamak sağlık hizmetlerinin oluşturulması, ceza yönetmeliğinin iptal edilmesi,
*Sağlıktaki personel sayısının kadrolu güvenceli istihdam ile OECD ortalamasına çıkarılması,
*Asistan hekimler başta olmak üzere uzun süreli ve angarya çalışmanın kaldırılması,
*Emekliliğe yansıyan yoksulluk sınırı üzerinde temel ücretin tüm sağlık emekçilerine uygulanması; üstüne eğitim durumu, hizmet yılı, mesleki risk gibi faktörler ile ücret skalasının belirlenmesi,
*Sağlık hizmetlerinde katkı katılım payı, reçete ücreti vb adlarla alınan ücretlerin iptal edilmesi,
*COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması,
*Etkin sağlıkta şiddet yasası çıkarılması, güvenli işyerleri planlanması,
*Liyakatsiz atamalar, soruşturmalar, mobbing, güvenlik soruşturmaları, KHK’ler ile dayatılan antidemokratik uygulamaların derhal bitirilmesi,
*Özel sağlık kuruluşlarında ciro baskısına, taşeronlaştırmaya, güvencesiz çalışmaya son verilmesi,
*Sağlık hizmetlerinin planlanmasından sunulmasına kadar sağlık emekçilerinin örgütleri aracılığıyla karar alma mekanizmalarında yer alması.”