ANKARA - Eylemlerinin son gününde taleplerini haykırmak için Meclis önünde olacaklarını belirten hekimler, "Toplumcu sağlık anlayışıyla bu sistemin yeniden inşa edilmesini istiyoruz" dedi.
Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) sağlık çalışanlarının özlük haklarını içeren düzenlemenin Meclis’e getirilmesi için 26 Ocak’ta başlattığı “Beyaz Nöbet” eylemi bugün sona eriyor. Farklı illerden gelen hekimler, Türk Tabipler Birliği’nde (TTB) yaptıkları eylemde yaşadıkları sorunları ve buna karşı çözüm önerilerini tartıştı. Sağlık emekçileri eylemin son gününde haklarına yönelik tasarının Genel Kurul’a gelmesi için Meclis önünde açıklama yapacak. Hekimler özlük hakların lehine sonuç verilmemesi takdirde 8 Şubat'ta "Beyaz G(ö)rev”e gidecek.
Ankara, Mardin ve Diyarbakır tabip odaları başkanları eylem sürecini ve taleplerini anlattı.
‘KARANLIĞA KARŞI BEYAZ ÖNLÜK’
Sağlıkçıların var olan sorunlarının pandemiyle birlikte daha da derinleştiğini kaydeden Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, sağlıkta yürütülen politikaların olumsuz sonuçlarından halkın ve sağlıkçıların fazlasıyla etkilendiğini söyledi. Sağlık sistemindeki olumsuzlukların sorumluluğu sağlıkçılar olarak yansıtıldığını belirten Turan, “Bizler artık bu köleci çalışma koşullarında çalışmadığımızı beyan etmek için bu eylemliliği başlattık. Daha önce emek bizim söz bizim diyerek bir mücadele programı başlattık. O mücadele programında biz hep şunu söyledik, sadece kendimiz için değil. Bu sağlık sistemi de artık halk sağlığı için de ciddi bir tehlike oluşturuyor. Biz karanlığa karşı önlüğümüzün beyazına halk sağlık hakkına sahip çıkıyoruz diyerek bu mücadele hattını başlattık. Bu sistem de sağlık çalışanı mutlu değil, sağlık çalışanı yaptıkları işe yabancılaşmış durumdalar” diye ifade etti.
‘TALEPLERİMİZ İÇİN NÖBETTEYİZ’
Sağlık sisteminde halkın da ciddi zarar gördüğünü kaydeden Turan, “Önceden hastanelerin önünde kuyruk vardı biz bunları kaldırdık diyen iktidar, telefonda kuyruklar oluşturmuş durumda, insanlar aylar sonrasına randevu bulamıyor. Sağlık çalışanları emeğinin karşılığını alamıyor, güvenli iş alanlarımız yok. Taleplerimiz için buradayız ve taleplerimiz çok basit, insanca yaşayabileceğimiz, emekliliğine yansıyacak bir ücret. Performansa, döner sermayeye dayalı olmayan tek bir temel ücret talebimiz ve insan onuruna yaraşır çalışabileceğimiz çalışma ortamları istiyoruz. Halkın sağlığını da düşünen toplumcu sağlık anlayışıyla bu sistemin yeniden inşa edilmesini istiyoruz” dedi.
Meclis’te hekimlere yönelik yapılan düzenlemenin tüm sağlık emekçilerini kapsamadığını hatırlatan Turan, “Muhatabımız Meclis. Tüm sağlık emekçilerini kapsayacak bir düzenleme çıkması gerekiyor. Emeğimizin karşılığını alabildiğimiz bir düzenleme istiyoruz. Haklarımızı alana kadar mücadelemize devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
ANADİLDE SAĞLIK HAKKI
Mardin özelinde sağlıkta yaşanan sorunlara değinen Mardin Tabip Odası Başkanı Volkan Binbaş, sağlık hizmetlerinde personel, eksikliği ve anadilde sağlık hizmetinin olmaması sorunların olduğunu kaydetti. Binbaş, “Anadilde sağlık hizmetinin verilmemesi sağlık hakkı ihlalidir. Kamu hizmetinin sağlık hizmetinin anadilde verilmesi üzerine hiçbir çabası yok bu da hastalarımızın doğru düzgün sağlık hizmeti alabilmesi güçleştiriyor, hatta zaman zaman yanlış teşhis ve tedavilere yol açılıyor. Bu konuyla ilgili acil adımlar atılması gerekiyor” çağrısında bulundu.
‘EYLEMLİLİK DEVAM EDECEK’
Binbaş, devamında şunları kaydetti:“Ekonomik krizin faturasını siyasal iktidar emekçilere çıkarmak istiyor. Biz sağlık emekçileri bu krizin faturasını ödemek istemiyoruz. Artık geçinemiyoruz çığlığını ülkenin her bir yerinden duymaya başladık buna hekimler de dahil. Bizim taleplerimiz arasında insanca yaşanır temel bir ücret. Beraberinde sağlığın piyasalaştırılması alanında acilen önüne geçilmesi önlem alınması gerekiyor. Hakkımızı alana kadar eylemlerimiz devam edecek. Üretimden gelen gücümüzü kullanarak elimizden ne geliyorsa yapmaya kararlıyız. Bütün emekçilerin bizim taleplerimizi sahiplenmesi ve bizi desteklemesini istiyoruz.”
‘SESİMİZİ GÜR DUYURMAK İÇİN'
Çalışma alanlarının güvenli olmadığını sağlık alanında şiddet ve ölümlerin yaşandığını ifade eden Ankara Tabip Odası Ali Karakoç, etkin bir sağlıkta şiddet yasanın çıkmasını istediklerini kaydetti. Sağlık Bakanlığı bütçesinin yüzde 18’in 13 tane şehir hastanesine aktarıldığını kaydeden Karakoç, toplumun hastalanmasını engelleyen koruyucu sağlık hizmetine çok az pay ayrıldığını söyledi. Sağlık Bakanlığı bütçesinin eşitlikçi dağıtılmasını istediklerini dile getiren Karakoç, “Taleplerimiz Meclise sunulmazsa 8 Şubat'ta greve gideceğiz. Aralık'ta Meclise eşitlikçi olmayan bir yasa getirildi. Biz bu yasanın yeterli olmadığını söyledik. Buna rağmen iktidar apar topar o yasayı tekrar geri çekti. Bu yasanın bir an önce tüm sağlık emekçilerinin özlük haklarını içerecek bir biçimde meclisten geçirilmesini istiyoruz" dedi.
Meclis’te basın açıklamasıyla taleplerini dile getireceklerini kaydeden Karakoç, “Eylemimiz boyunca, bu haklı mücadelemizde bize destek veren yanımızda olan arkadaşlara teşekkür ediyor. Sesimizi daha gür duyurmak için Meclis önünde buluşacağız. Tek çıkış yolu mücadele etmektir. Buradan bütün emekçilere destek çağrısında bulunuyorum.”