İSTANBUL - Yüzde 8 zam teklifine karşı 3 gündür kendilerini depolara kapatarak eylem yapan Migros işçileri, enflasyona göre maaşlarına zam yapılmasını istediklerini belirterek “Sesimizi herkes duysun” dedi.
Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası (DGD-Sen) üyesi Migros işçilerinin İstanbul’un Esenyurt ilçesinde bulunan Migros deposunda başlattıkları iş bırakma eylemi 3’üncü gününde devam ediyor. Düşük zam oranlarına ilişkin eylem başlatan 200’ün üzerinde işçi, kendilerini depoya kilitledi. İşyeri, işçilere yemek vermediği için işçilere ihtiyaçlarını karşılıyor. Depoda nöbette olan işçiler, yaşadıklarını anlattı.
GÜNDE 13 SAAT ÇALIŞIYORLAR
Eylemde olan işçilerden Ferhat Çelik, işçi arkadaşlarının işten çıkarılmasından sonra örgütlendiklerini belirtti. İş yerinde her gün mobbinge maruz kaldıklarını anlatan Çelik, “Patron bize, ‘100 ürün yapmazsanız size para vermem’ dedi. Bize, ‘Ben bu saatte geleceksin dediğimde bu saatte geleceksin’ diyor. Burada çalışırken saat 21.00’e kadar çalışmak zorunda kalıyoruz. Normalde yasal olarak bizim yedi buçuk saat çalışmamız gerekiyor, bize ‘sabah saat 06.00 geleceksiniz’ diyorlar. Sabah işe başladığımızda öğlene kadar çalışıyoruz, biraz dinlendikten sonra akşam 21.00 kadar çalışıyoruz. Günde 13 saat çalışıyoruz” dedi.
‘AÇLIK SINIRINDAYIZ’
Aldıkları paranın açlık sınırında bir para olduğuna dikkat çeken Çelik, 4 bin 250 TL aldıklarını, ama bu paranın hiçbir şekilde hiç kimseye yetmediğini ifade etti. Çelik, “4 bin 250 TL veriyorlar, bu parayla bir aile geçindirin diyorlar. Bu parayla aile geçindiremeyiz” dedi. Akşam depoda direnişlerini sürdürdüklerini söyleyen Çelik, “Bazı partiler ve kuruluşlar, bize yemek desteğinde bulundu. Hala bize mobing uyguluyorlar. Akşam depoda yatarken, bize yemek hanenin anahtarını verin orası daha sıcaktır dedik ama bize vermediler. Bizim buradan çıkmamız için her şeyi yapıyorlar. İçeriye polis getiriyorlar, onlarla bizim gözümüzü korkutmaya çalışıyorlar. Ama biz direnişçiyiz, mücadele edeceğiz. Bu ana kadar direndik bundan sonrada direneceğiz” dedi.
ÇALIŞMA YOKSA YEMEK DE YOK
İş yerinden yemek istediklerini söyleyen Çelik, “Patron bize, ‘çalışma yoksa yemekte yok’ dedi. Birçok arkadaşımız yerde yatıyor, sandalyelerin üzerinde yatıyor. Biz bu direnişi başlatırken istediğimiz ücret için bu direnişi başladık. Bir olmazsak bir bir gideriz. Halkımız bize destek olursa biz, Migros’tan alışveriş yapmak istemiyoruz deyip destek verirlerse güzel olur” diye belirtti. Patronun onları işten atmakla tehdit ettiğini söyleyen Çelik, “Patron bize, ‘Sizi işten atarım’ diye mesajlarla tehdit ediyor. Bütün dünyayı buraya getirseler biz istemezsek onlar bizi buradan çıkaramazlar” diye konuştu.
ENFLASYON ÜZERİNDEN ZAM TALEBİ
Yaklaşık 2 yıldır Migros’ta çalıştığını söyleyen Mehmet Temel, yaşanan ekonomik krizle birlikte enflasyonun yükseldiğini belirten, “Amacımız enflasyonun üzerinden bir zam almaktır. Bize yapılan zam yüzde 8 bile değil. Ama onların dediklerine göre yüzde 54 zam yapmışlar. Her şey ortada maaş bandrollerinde. Sadece bize dedikleri tek şey, ‘biz zarar ediyoruz’ diyorlar. Siz de burada yoruluyorsunuz diye bir şey söylemiyorlar. Sadece kendilerini düşünüyorlar” dedi. Temel, “Onlar kendilerine dışarıdan zengin sofrası kuruyor ama bize burada yemek bile verilmedi. Sendikacı arkadaşlarında yardımıyla sabahları bir tas çorbayla geçindiriyoruz. Sabah kahvaltısını da simitle yaptık” diye belirtti.
‘SESİMİZİ HERKES DUYSUN’
Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Evliyim 3 çocuğum var ve bin 200 TL kira ödüyorum. Bana gelen doğalgaz faturası 965 TL, elektrik faturası 460 TL, ben bunları hesapladığım zaman bunların altından çıkamıyorum. Çocuğum okula gidiyor servis parasını bile denkleştirip servise veremiyorum. Sabah işe giderken kendi imkanlarımla çocuğumu okula götürüyorum” dedi. Çelik, patronun onları hem mesaj olarak, hem de sözlü olarak tehdit ettiğini söyleyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Patron, ‘İşe başlamazsanız sözleşmenizi fes ederim işten atarım’ diyor. Burada biriz, birlik olduk. Ama biz sesimizi daha çok yere duyurmak istiyoruz. Bizim sesimizi herkes duysun desteklerini bekliyoruz”
‘KADROYA ALINMAK İSTİYORUZ’
Migros işçisi Ramazan Arpacı, artık köle muamelesi görmek istemediklerini söyleyerek, asgari ücretle geçinemediklerini ifade etti. Çelik, “Ben şuanda bin 500 TL kira veriyorum, 800 yüz TL fatura veriyorum, bir alışveriş yapamıyorum. Bu asgari ücret buna yetmiyor” dedi. Arpacı, “Migros kadrosuna alınmak istiyoruz, taşeronlarla çalışmak istemiyoruz” dedi. Çelik, patronun deponun önüne araç getirdiğini ve onlara “Çıkmak isteyen çıksın, çıkmak istemeyen kendi imkanlarıyla çıkacak ve size akşam yemek vermeyeceğiz, dışarıda kalırsınız soğukta kalırsınız” dediğini aktardı. Çelik, “Bizde onlara ne olursa olsun buradan gitmeyeceğiz, gerekirse dışarıda kalırız dedik ve direnişe başladık” diye aktardı.
‘MİGROS’TAN ALIŞ VERİŞ YAPMASINLAR’
Yaptıkları direnişte aç, susuz ve soğukta kaldıklarını söyleyen Arpacı, depoda havanın soğuk olmasından dolayı uyuyamadıklarını söyledi. Arpacı, “Uyuduğumda bütün bedenim soğuktan ağrıyordu” diye aktardı. Taleplerini ifade eden Arpacık, “Ben ilk önce asgari ücretle çalışmak istemiyorum. Çünkü asgari ücretle geçimimi sağlayamıyorum. Asgari ücretin üzerinde bir maaş istiyorum. Birde zorunlu mesai istemiyorum. Bize ‘prim veriyoruz ‘ diyorlar. Daha sonra kota koyuyorlar eğer kotayı yapmazsanız prim yok diyorlar. ‘3 gün işe gelmezsek prim vermeyeceğiz’ diyorlar. Madem vermeyecekler neden vereceğiz diyorlar. Ben net ücret istiyorum. Bütün halkımızın yanımızdan olmasını istiyoruz. Migros mağazalarından alışveriş yapmasınlar” diye çağrıda bulundu.