EMO: Zamlarla dağıtım şirketlerinin borçları ödeniyor

img

DİYARBAKIR - Elektriğe yapılan yüzde 127'lik zamlı tarifenin tüketicilerin yüzde 70'ini etkileyeceğini belirten EMO Diyarbakır Şube Başkanı Alican Çetinkaya, dağıtım şirketlerinin borçlarının yurttaştan alındığını ve bunun asıl sorumlusunun hükümet olduğunu kaydetti. 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) kararının Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından yeni yılın ilk faturaları zamlı geldi. Elektriğe mesken, sanayi ve ticarethane abone grupları için ortalama yüzde 52 ile yüzde 130 arasında değişen oranlarda zam yapıldı. Aylık 150 kilovatsaatlik tüketim kritik sınır olarak belirlendi. Bunun altında tüketen abonelerin yüzde 52 oranında zamma, üstünde tüketenlerin ise yüzde 130'a varan zam oranına maruz kalacağı kaydedildi. Bu durum birçok kentte tepkilere neden oldu. Tepkiler üzerine kısmi geri adım atıldı ve zam oranı yerine tüketim miktarı sınırı değiştirildi. 150 kWh tüketim miktarı 210’na yükseltildi. Bu da elektrik mühendisleri odalarının 4 kişilik bir ailenin ısınma hariç, minimum aylık tüketim bedeli olan 230 kWh saat seviyesinin altında kaldı.
 
DAR GELİRLİYE YÜZDE 52 ZAM!
 
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Diyarbakır Şube Başkanı Alican Çetinkaya, zam ve faturalara yansıma halini değerlendirdi. Bir ailenin aylık elektrik tüketim bedelinin ısınma ve serinleme tüketimi hariç minimum 230 ile 250 kWh olduğunu aktaran Çetinkaya, "Bu zam yapılırken ‘Biz dar gelirli vatandaşları düşünerek, tasarruf amacıyla kademli zammı yaptık’ şeklindeki açıklama yapıldı. Dar gelirliyi düşünürseniz yüzde 52 zam yapmazsınız. Vatandaş ne kadar tasarruf ederse etsin faturasını yüzde 52 ile yüzde 127 zamlı ödeyecek. Vatandaşı düşünüyorsanız yüzde 52 indirim yapsaydınız” dedi. 
 
YÜZDE 70'İ ETKİLEYECEK 
 
Alt kademe tüketimin 210 kWh yükseltilmesinin değişiklik yaratmayacağını ve bunun en fazla dar gelirlileri etkileyeceğini aktaran Çetinkaya, dar gelirli ailelerin elektrikli ürünleri satın alırken elektrik tüketimi fazla olan daha düşük fiyatlı eşyaları tercih ettiğini ve bunun da daha fazla elektrik tüketimi olarak bütçelerine yansıdığını söyledi. İlkin tüketicilerin yüzde 80’ninin yüzde 127’lik zamlı tarifeden etkileneceği tespit ettiklerini paylaşan Çetinkaya, tüketim miktarı sınırının 210 kWh yükseltilmesiyle bu oranın yüzde 70’e ineceğini ifade etti. Çetinkaya, tüketicilerin fahiş zamlı tarifeye girmemek için asgari kullanımın altında tüketim için tasarrufa gideceğini dile getirdi.  
 
HANGİ KALEME NE KADAR ÖDENİYOR?
 
Zamların nedeninin sektörün özelleştirilmesi olduğunu kaydeden Çetinkaya,"Özelleştirmeyle 'kaliteli enerji gelecek, kesintiler azalacak, daha ucuz elektrik kullanacağız' denildi. Ancak bu olmadı. Sürekli elektrik fiyatı artıyor" dedi. Çetinkaya, faturaların vergi, dağıtım bedeli ve aktif enerji bedelinden oluştuğuna işaret ederek, "EPDK 3 ayda bir tarifeleri güncelliyor. Özelleştirmelerin başladığı 1 Ocak 2013 ile 1 Ocak 2022 arasında baktığımız da artık dağıtım bedelini göremiyoruz. Eskiden, dağıtım bedelindeki kalemleri görebiliyorduk, hatta bunları oransal olarak da görebiliyorduk. Ama şu anda tek kalem altında dağıtım bedeli var. Bu dağıtım bedeli, faturanın yüzde 55’ine yansıyor ve bu kalemin içinde ne olduğunu bilmiyoruz. Bu 2016 yılından sonra değişti. Özelleştirilmeden beri dağıtım bedellinde 2013 ile 2022 yılı arasında yüzde 560 oranında bir zamlanma durumu var. Aktif enerji bedelinde yüzde 480, vergilerde ise yüzde 350 oranında artış var. Bir faturanın tüketim bedelinin yüzde 55’i dağıtım bedeline, yüzde 18’i vergiye gidiyor. Yani 100 TL’lik bir fatura karşımıza yaklaşık 200 TL olarak çıkıyor" bilgilerini paylaştı. 
 
ŞİRKETLERE İNDİRİM VATANDAŞA ZAM
 
Çetinkaya, vatandaşa zam yapan EPDK’nın 9 yıl içerisinde dağıtım şirketlerine enerji birim fiyatlarında yüzde 80 indirime gittiğini söyledi. Çetinkaya,"Hükümet vatandaşa zam yaparken, dağıtım firmalarına yüzde 80 indirim yaptı. ‘Girdiler arttı’ diyorlar, peki vatandaşa zam yapılırken dağıtım firmalarına neden indirim yapılıyor? Arada bir fark oluştu, bu fark nereye gidiyor? Bu fark dağıtım firmalarını finanse etmek ya da dağıtım firmalarının borçlarını ödemek için kullanılıyor. Dağıtım firmalarına son 9 yılda yüzde 80 indirim yapıyorsun, vatandaşlara yüzde 450 zam yapıyorsun. Vatandaşa bu yük 7-8 kat daha fazla yüklenmiş oluyor” şeklinde konuştu. "Şu anda enerji dağıtım şirketlerini finanse ediyoruz, onların borçlarını ödüyoruz" diyen Çetinkaya, şunları söyledi: "Bir vatandaş borcunu ödemediğinde gelip elektriğini kesiyorsunuz. Peki neden bunlara gerekli işlemler olmuyor. Olmuyor, olmadığı gibi bunu finanse etmek için halka zam yapılıyor." 
 
TEK YOL TEPKİ
 
Hanelerin tasarruf imkanı olduğunu ancak esnafın böyle bir imkana sahip olmadığını kaydeden Çetinkaya, esnafın her halükarda yüzde 127’lik tarife üzerinden fatura ödemek zorunda kalacağını vurguladı. Çetinkaya, zamların geri alınmasının yolunun ise demokratik tepkilerden geçtiğinin işaret ederek, "Demokratik tepkiler oraya konulmalı ki bu zamlar geri alınsın. Yoksa daha yüksek faturaları ödemek zorunda kalacağız. Dağıtım firmalarının zararlarını finanse etmek zorunda değilim. Yapamıyorlarsa borçlarını ödeyemiyorlarsa en iyi yapılması gereken kamulaştırmadır. Bilmediğimiz başka bir şey varsa açıklasınlar. Bu para başka bir yere gidiyorsa, başka bir yer finanse ediliyorsa ya da bilmediğimiz başka bir şey ödeniyorsa bilelim" şeklinde konuştu. 
 
ASIL SORUMLU HÜKÜMET
 
Elektrik tüketiminin zaruri bir ihtiyaç olduğunu ve bunu bir insan hakkı olarak gördüklerini belirten Çetinkaya, tepkilerin elektrik şirketlerine olduğunu ama işin asıl sorumlusunun hükümet olduğunu dile getirdi. Çetinkaya, "Tepkimizin yerinin neresi olması gerektiği bellidir. Hükümete çağrımız olacak, hükümete tepkimiz olacak. Bu soygun ve hırsızlıktır, başka bir şey değil. Vatandaşın cebindeki parayı almaktır. Vatandaş tepkisinde haklıdır” ifadelerini kullandı.