DİYARBAKIR - Ucuz ürün alma hayaliyle pazar alışverişine çıkan yurttaşlar, ya eli boş ya da almak istediklerinin yarısıyla evlerine dönüyor. Zamlar nedeniyle çaresiz olduklarını belirten esnaflar ise kazanamamaktan şikayet ediyor.
Hayat pahalılığı nedeniyle zor günler geçiren yurttaşlar, market ve küçük işletmelere oranla ürünlerin daha ucuz satıldığı pazarları tercih ediyor. Ancak son aylarda yapılan zamlar nedeniyle artık pazarlarda bile ucuz ürün bulmak imkansız hale geldi. Eskiye oranla daha sakin olan Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesindeki Semt Pazarı'nda, esnaflar satamamaktan, yurttaşlar ise alamamaktan şikayetçi.
PAHALILIĞA TEPKİ
Sebzelerin fiyatlarının çok yüksek olmasına tepki gösteren Seda Dağdelen, pahalılıktan kaynaklı hiçbir şey alamadıklarını ifade etti. Pazara gitmeye korktuklarını söyleyen Dağdelen, "Marketleri saymıyorum bile. Pazara gidiyoruz korkuyoruz, markete gidiyoruz korkuyoruz, çarşıya gidiyoruz korkuyoruz” diye kaydetti. Aldıkları maaşların tümünün faturalara gittiğini aktaran Dağdelen, "6 nüfusum var. 4 çocuk okutuyorum. Fiyatlar çok kötü. Domates, salatalık, patlıcan, biber bunların hiçbirini alamıyorsunuz. Hiçbirine göz dikemiyoruz. Yeşillik alıyoruz sadece. İki roka, iki tere alıyorsunuz 18 lira tutuyor. Açlık sınırına gelmişiz, artık halk isyan ediyor. Sadece yeşillik için geldik. Artık devlet bizi otla besliyor. Otla besleniyoruz” diye dert yandı.
'SEÇİMDE GÖSTERECEĞİZ'
50 TL'yle alışverişe çıktığını aktaran Tülay Arat, "Yarım kilo zeytin, bir kilo muz aldım. Roka ve maydonaz da alacağım. Sonrasında para bitecek. Zamlar çok kötü ve fena durumda. Geçen hafta aldığım bir yeşillik 2 lirayken bu hafta 3 lira. Her hafta değişiyor fiyatlar" dedi. İstedikleri ürünleri alamadıkları için istedikleri yemekleri de yapamadıklarını ifade eden Arat, "Bir pazar alışverişi için en az 250 lira harcamam lazım. Ama onunla da istediğim şeyleri alamıyorum maalesef. Bu zamların inmesi için seçimlerde kendimizi göstermemiz lazım diye düşünüyorum" dedi.
İKİNCİ ÜRÜN LÜKS!
Fiyatların her geçen gün arttığına dikkati çeken Pınar Süer, "Geçen hafta ve bu hafta arasında bile çok fahiş bir fiyat farkı var. Sadece yeşillik alabildim. Artık sadece bakıp çıkıyoruz. Alacak eşyalarımız var ama alamıyoruz. Daha ucuz olmasını isteriz" dedi.
Pazara gelip sadece suyla çıktığına söyleyen Muzaffer Kocamanoğlu, pahalılığa tepki gösterdi. Kocamanoğlu, "Aldığım tek şey su. Yine pahalı, yine pahalı. Önce nakliyelerdeki mazotu indirmeleri gerekiyor. Yoksa pazarda hiç kimse alışveriş yapamaz. Akaryakıt ve KDV zamlarının indirilmesi gerekir” dedi.
Beliha Ekinci (65) İSE, emekli maaşıyla kıt kanaat geçindiğine işaret ederek, birkaç ürün için çok fazla para ödemek zorunda kaldıklarını ifade etti. Ekinci, “Biber alsak domates alamıyoruz. İkisini bir alamıyoruz. Kızımla pazara geldik ve her şeyden yarım kilo aldık. Bazı şeyleri hiç almadık. El ele baş başa gidiyoruz" şeklinde konuştu.
ESNAF DA ŞİKAYETÇİ
Pazarda mutfak malzemeleri satan Tugay Ökmen adlı esnaf, iş yapamamaktan şikayet etti. Ökmen, "Bugün sabahtan beri sadece 10 liraya bir siftah ettim. Eskiden insanlar yüz liraya pazara geldiğinde sebzesini meyvesini de alıyordu. Artan paraya da gelip benden ürün alabiliyordu. Şimdi alamıyor. Bir demliği 80 liraya satıyordum, şimdi 400 lira oldu. Hayat çok zor. Eski fiyatlarında olsa çok daha iyi olur. Eskiden ben 50 liraya bir yakıt alıyordum, 3-4 gün idare ediyordum. Şimdi 50 liraya sadece beni eve götürüp getiriyor. Yakıtların yüksek oluşu da problem. Karın tokluğuna çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
Pazarda yeşillik tezgahı olan Zengin Çelik de benzer durumlardan dert yandı. Alım gücünün ciddi oranda düştüğüne dikkati çeken Çelik, "Halkımız şuan ki durumdan hiç memnun değil. Fiyatların yüksek olmasından dolayı biz de iş yapamıyoruz. Evimize ekmek götüremiyoruz, halk da alışveriş yapamıyor. Hepsi birbiriyle bağlantılı olduğu için biz de hiçbir şey yapamıyoruz. Parayı aracılar kazanıyor. Herhangi bir kazanç elimize geçmiyor. Zamların geri çekilmesini istiyoruz. KDV ve mazot zamları da inerse biz de evimize rahatlıkla ekmek götürebiliriz" diye kaydetti.
MA / Eylem Akdağ