ANKARA- Aralarında üyelerinin de bulunduğu 11 kadının tutuklanmasına tepki gösteren SES Genel Kadın Sekreteri Gönül Adıbelli, eril zihniyetin kadınlar üzerinde kurmak istediği sistematik tahakkümü kırmanın tek yolunun sürekli ve örgütlü kadın mücadelesini yükseltmekten geçtiğini söyledi.
Kamu Emekçiler Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Diyarbakır’da aralarında üyelerinin de bulunduğu 11 kadının tutuklanmasına dair genel merkez binasında basın toplantısı düzenledi. “Kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesi engellenmez, korkmuyoruz geri adım atmıyoruz!” yazılı pankartın yer aldığı toplantıda, kadınlar adına açıklamayı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Kadın Sekreteri Gönül Adıbelli yaptı.
‘KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ CEZARETLENDİRMEKTİR’
Adıbelli, SES Diyarbakır Şube Kadın Sekreteri Fatma Yıldızhan ve BTS eski MYK üyesi Bahar Karakuş Uluğun da aralarında bulunduğu kadınların dört günlük gözaltıdan sonra 11 kadının tutuklandığını hatırlattı. Adıbelli, “Kadınlar her gün evde, işte, okulda, sokakta erkek ve erkek devlet şiddetine maruz kalırken, şiddet tehdidi altında yaşamlarını sürdürürken, siyasal iktidar kadına yönelik şiddeti önlemek ve kadın kazanımlarını geliştirmek yerine, yaşananlara karşı mücadele yürüten kadınlara yönelik baskı, gözaltı ve tutuklamalarla şiddeti kalıcı hale getirmekte, kadına yönelik şiddeti cesaretlendirmektedir” dedi.
‘TESADÜF DEĞİL’
İktidarın tekçi, gerici ve cinsiyetçi politikalarına karşı gelen, kabul etmeyen, muhalif olan ve bunun için alanlara çıkan kadınlara yönelik baskı, şiddet, gözaltı ve tutuklamayı rutin hale getirdiğini vurgulayan Adıbelli, “Gözaltı ve tutuklama zamanlamasının Newroz ve 1 Mayıs öncesine denk gelmesi tesadüf değildir. Son yıllarda belli günler öncesinde kitlesel gözaltılar ve tutuklamalar rutin hale getirilmiştir. Böylelikle kadınlar üzerinden tüm topluma gözdağı verilmek, sindirilmek, yapılacak eylem ve etkinliklere katılımı en aza indirmek hedeflenmektedir. İktidar gözaltı ve tutuklamalar yoluyla muhalif kesimleri sindirmeyi, korku dalgası yaratmayı hedeflediğinden bu politikayı özellikle ve sistematik olarak uygulamaktadır” diye belirtti.
DERHAL SERBEST BIRAKILSINLAR ÇAĞRISI
Temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldıran, Anayasa’yı hiçe sayan uygulamalara son verilmesi çağrısında bulunan Adıbelli, “Basın açıklamalarına, mitinglere katılım, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındaki paylaşımlar ve benzeri demokratik eylem ve etkinlikler Anayasa ile güvence altına alınmış temel hak ve özgürlükler kapsamındadır. Bu nedenle değil tutuklama gözaltına alınma, soruşturma açılması dahi Anayasa ihlalidir. Tutuklanan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalı, bu hukuksuz uygulamayı gerçekleştirenler hakkında soruşturma açılmalıdır” diye konuştu.
‘TEK YOL KADIN MÜCADELESİNİ YÜKSELTMEK’
Eril zihniyetin kadınlar üzerinde kurmak istediği sistematik tahakkümü kırmanın tek yolunun sürekli ve örgütlü kadın mücadelesini yükseltmekten geçtiğine dikkati çeken Adıbelli, şöyle devam etti: “Bu mücadeleyi yürütürken karşımıza her türden engellemeler çıkacağının da farkındayız. Hakkımız olanı evde, işte, sokakta, kısacası yaşam alanımızın her yerinde mücadeleyi büyüterek kazanacağımızın bilincindeyiz. Kadınların mücadelesini kriminalize etmeye yönelik gözaltılar, tutuklamalar, baskılar kadınları yıldıramayacak, korkutamayacaktır.”