İSTANBUL - PTT’de örgütlü Haber Sen üyeleri, iktidarla ilintili Birlik Haber-Sen’e üye olmadıkları için yönetimin mobbing ve sürgün tehdidine maruz kalıyor. Haber-Sen 4 No’lu Şubesi Başkanı Gülseren Güngördü, sendikal ayrımcılığın son bulmasını istedi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı Basın, Yayın, İletişim ve Posta Emekçileri Sendikası (Haber-Sen) üyesi olan emekçiler, iktidar ilintili Memur Sen’e bağlı Birlik Haber Sen’e üye olmadıkları için yönetimin ayrımcı, mobbing ve sürgün tehditlerine maruz kalıyor. Posta ve Telgraf Teşkilatı’nda (PTT) çalışan Haber-Sen üyesi kamu emekçileri, bir süredir PTT’de maruz kaldıkları hak ihlallerine dair eylem yapıyor. Haber-Sen 4 No’lu Şubesi Başkanı Gülseren Güngördü, yaşadıkları hak ihlallerini ve sorunlarını Mezopotamya Ajansı’na anlattı.
Sendikal haklarını dile getirdikleri için genel müdürlük ve kurum yöneticileri tarafından baskı, sürgün ve mobbinge maruz kaldıklarını dile getiren Güngördü, “Çalışanların sağlıkları için talepte bulunduk ama çok göz ardı edildi ve uygulanmadı. Kamuoyu oluşturmamızla birlikte şube yöneticilerimiz ve Haber-Sen Şube Genel Sekreterimiz İbrahim Damatoğlu olmak üzere, isteği dışında sadece İstanbul’da 10 kişi sürgün edildi. Ve bunların temel sebebi de haksız, hukuksuz, uygulamaları deşifre edip ses çıkardığımız için oldu. Ve bunlar için hukuksal süreci başlattık” dedi.
YANDAŞ SENDİKA
“Liyakatsiz yöneticilerle yönetiliyoruz” diyen Güngördü, “yandaş” ve kendileri gibi hareket edenlerin mülakatlarda torpille işe alındıklarını ifade etti. Güngördü, “Türkiye’de herkesin bildiği gibi mülakatın diğer adı torpildir. Şu anda birçok PTT çalışanı, yandaş sendikadan taraf olmadığı için haklarının ellerinden alındıklarını biliyorlar” diye konuştu.
SENDİKAL AYRIMCILIK
Güngördü, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinden 3 gün önce Türk Haber Sen yöneticilerinin kuruma liyakatsiz bir şekilde başmüdürlük ve başmüdürlük yardımcılığına atandığını dile getirdi. Güngördü, “Bunlardan bir tanesi de İnsan Kaynakları Daire Başkanlığı görevini yürüttüğünü biliyoruz. Beraberinde müdür ve müdür vekilliği yaptıklarını biliyoruz. Bunların tamamı sendikal ayrımcılığa yönelik bir durumdur. Kendi istedikleri doğrultusunda sanki babalarının çiftliği gibi yönettikleri bir kurum haline geldi. Sıkıntıda buradan geliyor. Çünkü, sahayı bilmeyen yöneticiler var. Dağıtımla ilgili herhangi bir bilgisi yok. Dağıtıcılıktan gelmemiş, dağıtıcılık kültürünü bilmiyorlar. Masa başında istatistiksel olarak ‘bu kadar dağıtılacak, şunlar yapılacak’ diyorlar” diye belirtti.
MEMURU DEĞİL PATRON
Yöneticilerin bir kurum yöneticisi olarak değil kendisini bir patron olarak gördüğünü vurgulayan Güngördü, bundan dolayı yöneticilerin, çalışanları devlet memuru olarak değil, bir işçi olarak gördüklerini ifade etti. Güngördü, “Yöneticiler vatandaşı vatandaş olarak değil bir müşteri olarak görüyor. Tamamen kar odaklı bir zihniyetle davranıyorlar. Bu karıda kendi yandaşlarına bir aktarma olarak görüyor” ifadelerini kullandı.
2 MİLYON DOLAR NEREDE?
PTT’nin Varlık Fonuna devredildiğini hatırlatan Güngördü, şöyle devam etti: “Varlık Fonu’na devredilmesiyle birlikte denetleme durumu da kaldırıldı. Şu anda sadece Sayıştay raporu üzerinde bazı usulsüzlükleri tespit edebiliyoruz. Varlık Fonu’na devredilmesiyle birlikte ciddi anlamda 2019’a kadar kar eden bir kurum, 2019’dan sonra her ne hikmetse zarar etmeye başladı. Biz, bu zararın neyden kaynaklandığını çok iyi biliyoruz. En son Sayıştay raporuna göre 2 milyon doların nerede olduğu bilinmiyor. Bu 2 milyon doların nereye gittiğini bilmiyoruz. Sayıştay da bilmiyor.”
‘USULSÜZLÜKLERİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ’
Güngördü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mobil araç uygulamaya girdi ve bununla birlikte birçok firmaya ihale açıldı. Ve mobil araçlar alındı. Şu anda birçoğu kullanım dışı diyebiliriz. 2019’dan zarar gösterildikten sonra müdür değiştirildi ama şu anda bir personel olarak gösterilip maaş alıyor ve herhangi bir yaptırıma uğratıldığını ya da bir soruşturma açıldığını görmedik. Ya da bir ceza verildi mi verilmedi mi diye açıklama yapılmadı. Biz, Haber-Sen olarak bu usulsüzlüklerin peşini bırakmayacağız. Yargı yoluyla da hukuksal olarak da takip edeceğiz.”
HABER-SEN’İN TALEPLERİ
Taleplerinin PTT’nin halka bir hizmet sektörü olarak kavuşması olduğunu sözlerine ekleyen Güngördü, personel eksikliğinin çok hızlı bir şekilde giderilmesi gerektiğini anlattı. Güngördü, şunları söyledi: “Bir örnek verirsek 83 milyon nüfuslu olan Almanya da 5 yüz 65 bin PTT personeli var. 68 milyon olan Fransa da 2 yüz 67 bin PTT çalışanı var. Türkiye’de 87 milyona yakın nüfusa sahip ama buna rağmen 42 bine yakın PTT çalışanı var. Bu personellerin tamamı da güvenceli değil ve birçoğu firma çalışanı. İkinci olarak liyakatli bir şekilde personel sınavlarının yapılmasıdır.”
‘EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET’
İdari Hizmet Sözleşmeli ve taşeron firma elemanlarının güvencesiz bir şekilde istihdam edildiğine dikkati çeken Güngördü, sözlerini şöyle tamamladı: “Personeller, 3 farklı statüde çalıştırılıyorlar. Bu statülerin kaldırılıp, ‘eşit işe eşit ücret’ taleplerimizin yerine getirilmesini istiyoruz. Müdürlerin personellere sayı dayatmasının ortadan kaldırılmasını ve eşit, adil bir yaşam istiyoruz. Şu anda personellerin birçoğu açlık sınırının altında maaş alıyorlar.”