AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın hekimler için “Gidiyorlarsa gitsinler” sözlerinin sarf ettiği 14 Mart Tıp Bayramı arifesinde, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca hekimler ve sağlık hizmeti çatısı altında birleşen 39 meslek grubuna elektronik mektup yazarak, bayramlarını kutladı. Koca, doktorlarla mail adresini paylaşarak, salgın döneminde “birlikte çalışmadan” dem vurdu ve “Devletimizin sizler için en iyisini yapma kararlılığından emin olun" ifadelerini kullandı. Ancak Koca’nın mektup gönderdiği doktorlar arasında farklı tarihlerde “Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında bazı tedbirler alınması hakkında Kanun Hükmünde Kararname”ler ile işlerinden edilen doktorlar da vardı. Farklı tarihlerde yayınlanan KHK'ler ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Urfa Şubesi üyesi 94 kişi işlerinden edildi. Bunlardan biri de 25 Ağustos 2017 tarihinde yayınlanan 693 sayılı KHK ile işinden edilen SES ve aynı zamanda Urfa Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Kenan Gengeç oldu. 

 

İhraç edildiği sırada Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı alanında Ceylanpınar Devlet Hastanesi'nde çalışan tek kişi olduğunu belirten Gengeç, uzun bir süre Ceylanpınar ilçesinde kadın hastalıkları ve doğum uzmanı açığı oluştuğunu, halkın mağdur olduğunu anlattı. 

 

14 Mart Tıp Bayramı’nın bayram havasında geçmediğini dile getiren Gengeç, Sağlık Bakanı’nın sağlık çalışanlarına mektup göndermesini, “dalga geçme” olarak tanımladı. Sağlık Bakanı Koca’nın KHK ile ihraç edilen sağlık çalışanlarının bayramını kutlamasını ise “trajikomik” olarak gören Gengeç, “KHK’ler tamamıyla keyfi. Binlerce insan haksız yere işinden ediliyor. Mahkemeler açılan soruşturmalarda takipsizlik kararı veriyor, ancak bu soruşturmalar ihraçlara gerekçe ediliyor” dedi. 

 

‘BAKANLIK BENİ TEMSİL ETMİYOR’

 

Sağlık Bakanı Koca’nın sağlık çalışanlarına mektup göndermesinin amacının “Emek Bizim Söz Bizim” diyerek yapılan grev sürecini “sabote etmek” olduğunu dile getiren Gengeç, “Bakanda ‘bindiği dalı kesmeye çalışan kişi’ havası gördüm. Çünkü bir taraftan genel politik havaya ayak uydurmaya çalışıyor, bir yandan da başında olduğu meslek örgütünde yaşanan sorunları çözme ‘çabası’, acınası bir duruma sokuyor. Her alanda olduğu gibi bizim meslekte de duygusal bir kopuş söz konusu. Bakanlığın beni temsil ettiğini düşünmüyorum” ifadelerini kullandı. 

 

‘DÖNÜŞÜM PROGRAMI ÇÖKECEK’

 

AKP iktidarının 2003 Haziran ayında getirdiği “Sağlıkta dönüşüm programı”na karşı Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) itirazlarını her dönem yükseltip mücadele ettiğini hatırlatan Gengeç, “Sağlıkta dönüşüm programı hastayı müşteri olarak görüp, hastaneyi de ticarethane olarak görmeye devam ettiği sürece bu program çökecektir. Birinci basamakta koruyucu hizmet sunulmadığı sürece çökmenin önü alınamaz. Ekonomik sıkıntılar çökmenin ön habercisi. TTB’nin dışında kalan, kendilerini fikren AKP’ye yakın gören kesimlerde bile bu ön görü ve kırılganlık var” diye konuştu. 

 

‘NEOLİBERAL POLİTİKALARINDAN VAZGEÇİLMELİ’

 

“Neoliberal sağlık politikalarından bir an önce vazgeçilmesi lazım” diyen Gengeç, sağlık sisteminin “Vahşi kapitalizme” kurban edildiğini sözlerine ekledi. Sağlık alanında personel açığı olduğunu vurgulayan Gengeç, devamında şunları söyledi: “KHK mağduriyetleri daha da artmadan sonlandırılmalı. Keyfi işten çıkarılan bütün emekçiler işlerine iade edilmeli. Biz tebrik mektubu istemiyoruz, bakanlığın işini yapmasını istiyoruz. Sağlık çalışanları övgü istemiyor, sadece hak ettikleri uygun koşulların sağlanmasını istiyor.” 

 

MA / Emrullah Acar