ADANA
SES Adana Şubesi de, 5 Nisan Asistan Hekimler Günü nedeniyle şube binalarında basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan SES Adana Şubesi Eşbaşkanı Dr. Mürşit Enis Akyüz, asistan hekimlerin çalışma koşullarının ağırlığına değinerek, sorunların çözülmesini talep etti.
Yoğun çalışma koşulları nedeniyle pek çok asistan hekimin yurt dışına çıktığı söyleyen Akyüz, hekimlerin talepleri ise söyle sıraladı: “İnsanca mesai saatleri, nöbet ertesi izin hakkı, nitelikli uzmanlık eğitimi, hastanelerde can güvenliğinin sağlanması, mobbing, baskı ve atamalarda güvenlik soruşturmaları vb. isimler adı altında baskıya son verilmesi, performans sisteminin kaldırılarak yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret."
Akyüz, son olarak ise asistan bir hekimin kaleme aldığı yazıyı şu şekilde paylaştı: "Ben bu ülkede doğduğum topraklarda kalmak istiyorum, ülkemizden başka bir yere gitmek istemiyorum. Ben dünyanın her yerinde mesleğimi icra ederim, biliyorum ki dünyanın neresinde gidersem gideyim buradakinden daha çok saygı göreceğim. Ama ben hak ettiğim saygıyı kendi topraklarımda görmek istiyorum. Ayda 400 saat çalışıyorum, ben insanım, evim ailem çocuğum var, onlara işimden daha çok vakit ayırmak istiyorum. Evimden çıkarken acaba evime çocuğuma sağ salim dönecek miyim diye düşünmek istemiyorum. Hocalarım tarafından değer görmek istiyorum, bizlerin gerçekten birer meslektaşları olduklarını unutmamalarını, kendilerinin de bu yollardan geçtiklerini hatırlamalarını istiyorum. Hak ettiğim maaşı almak istiyorum, köle gibi çalışırken bu kadar düşük ücret almak istemiyorum. 24 saat uykusuzluk sonrası ameliyat yapmak istemiyorum, kimsenin canını tehlikeye atmak istemiyorum.”
İZMİR
SES İzmir Şubesi, asistan hekimlerin sorunlarına dair sendika binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantı salonuna “Asistan hekimlerin hakları vardır” pankartı asıldı. Basın metnini SES üyesi asistan hekim Fatma Naime Kırlı okudu.
Sağlıkta dönüşümle birlikte kışkırtılan sağlık talebine cevap olmaya çalışırken bir yandan da yetersiz sayıda bulunan idari personelle işleri sırtlamak zorunda kaldıklarını belirten Kırlı, 36 saate varan nöbetlerle kimi kliniklerde ayda 15 güne varan nöbetler tuttuklarını söyledi. İnsani olmayan bu koşullarda eğitim de olmadığını vurgulayan Kırlı, “Uzmanlık eğitiminde yeterli eğitim alamadan köle gibi çalıştırılan asistan hekimler bu düzene itiraz ettiklerinde ise mobinge uğrama kaygısı taşıyor. Öncelikli görevi uzmanlık eğitimi olması gereken asistan hekimler angaryayla tüketiliyor. TUS’ta cerrahi branşlar ve nöbet yoğunluğu fazla olan dâhili branşların puanları hızla düşüyor, kontenjanlar boş kalıyor. Hekimler ya istifa ediyor, tekrar TUS çalışıp nöbeti az olan bölümlere geçmeye çalışıyor ya da hayatını yurtdışında kurmanın peşine düşüyor” dedi.
‘BİR YERE GİTMİYORUZ’
İnsanca mesai saatleri ve nöbet ertesi izin hakkı istediklerini aktaran Kırlı, “Hastanelerde can güvenliğinin sağlanması, mobbing, baskı ve atamalarda güvenlik soruşturmaları vb isimler adı altında baskıya son verilmesi, performans sisteminin kaldırılarak yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret istiyoruz. Bizler bu topraklarda hekimlik yapmak için beyaz önlüğü giyenler, hiçbir yere gitmiyoruz, buradayız, bu yolu düzeltmeye, mesleki onurumuzla, halk sağlığını önceleyen bir sağlık sistemi için mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız” diye konuştu.