Ekonomist Şahinöz: Bakanlar değil politikalar değişmeli

img

ANKARA - Ekonomik krizin temel nedenin ekonomi politikaları olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Şahinöz, “Ekonominin düzelmesi için bakanlar değil, politikalar değişmeli” dedi.

Türkiye’de giderek derinleşen ekonomik krizin faturasını emekçi kitleler ödüyor. AKP’nin eleştirilen yeni ekonomi politikaları toplumun giderek yoksullaşmasına neden oldu. Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulunan ekonomi profesörü Ahmet Şahinöz, krizin sorumlu kişilerin değişmesiyle çözülmeyeceğinin altını çizdi.
 
DEĞİŞİMLER GÜVENSİZLİK YARATIYOR
 
“Değişmesi gereken ekonomi politikalarıdır” diyen Şahinöz, Hazine ve Maliye bakanları ile Merkez Bankası başkanlarının değişmesinin piyasalarda güvensizlik yarattığını ifade etti. Şahinöz, “Ekonomiden sorumlu yetkililerin ekonomiyi bilmesi gerekiyor ama bilmiyorlar. Bu kişiler sanki kabile devletinde yaşıyormuşuz gibi yabancı sermayedarlara ‘Size zorluk çıkaran bürokratın kulağından tutup atarız’ diyor. İnsanlar buna şaşırır, sermaye güven ister. Bunları söylemek yatırımcı için güvensizlik yaratır. Kişileri değiştirerek ekonomi düze çıkmaz, değişmesi gereken politikalarıdır” ifadelerini kullandı.
 
EN BÜYÜK KRİZ ENFLASYON
 
Enflasyonu “en büyük kriz” olarak nitelendiren Şahinöz, enflasyonun barınma, gıda, ulaşım gibi temel ihtiyaçları etkilediğini, insanların alım gücünün düştüğünü ifade etti. Enflasyonun son 20 yılın en yüksek seviyesinde olduğuna işaret eden Şahinöz, enflasyonun açıklanan resmi rakamların üzerinde hissedildiğini söyledi. Şahinöz, şunları söyledi: “Enflasyon ‘yüzde 60 arttı’ diyorlar ama gerçekte insanların yaşamına dokunan ürünlerin fiyatları daha arttı. Ulaştırma yüzde 99 arttı, ki bunlar TÜİK verileri, biz bunların doğru olduğunu kabul ediyoruz ama ENAG hesaplamalarında yüzde 140’lık bir enflasyon var. Ben bir vatandaş olarak pazara gittiğimde yüzde 60’lık değil yüzde 100’lük bir fiyat artışı görüyorum. Türkiye’nin en büyük sorunu enflasyon, hayat pahalılığı ve bunun getirdiği yoksulluktur.”
 
AÇLIK SINIRININ ALTINDA YAŞAM
 
Devletten yardım almaya mahkum edilmiş 27 milyon insanın bulunduğunu hatırlatan Şahinöz, “Milyonlarca insanın devlet yardımına muhtaç olarak yaşaması aslında Türkiye’deki sorunların en büyüğünün yoksulluk olduğunu gösteriyor. Urfa’da belediye 60 temizlik işçisi alacakmış, 53 bin kişi başvurmuş. Bu işsizlik boyutunu gösteriyor” dedi. TÜİK işsizlik verilerinin gerçeği yansıtmadığını söyleyen Şahinöz, en az 8-9 milyon kişinin işsiz olduğunu belirterek, “Asıl sorun ekonomi politikalarıdır” dedi.
 
GELİR İŞÇİDEN SERMAYEYE AKTI
 
Türkiye’nin yüzde 11 büyümesine rağmen geniş halk kitlesinin yoksulluğa mahkum edildiğini belirten Şahinöz, bunun nedenin gelir eşitsizliği olduğunu söyledi. Şahinöz, ekonomi politikalarının söz konusu eşitsizliğe neden olduğunu vurgulayarak, “Ekonomi politikaların istihdam alanı yaratmalı. Yüzde 11 büyüdük o zaman vatandaş soruyor, biz büyüdüysek neden gelirim artmıyor. Büyüme başkasının gelirini artırıyor. Çalışanların ulusal gelirden aldığı pay 5 yıl içinde yüzde 35’lerden 30’lara düştü. Sermayedarların payı ise 5 yılda yüzde 47’den 52’ye yükseldi. Çalışanlardan sermayeye gelir akışı oluyor” diye konuştu.
 
‘TÜRKİYE ÇİN OLAMAZ’
 
Türkiye’nin Çin’in tedarikçi rolünü alamayacağını söyleyen Şahinöz, “İnsanlar, Çin’i yalnız ucuz iş gücü cenneti sanıyor ama öyle değil. Çin’in ihracatının yüzde 36’si ileri teknoloji ürünleri, bizim sadece yüzde 3, o yüzden Çin olamayız” diye belirtti. 
 
İktidarın yeni ekonomik modelini eleştiren Şahinöz, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Faiz sebep, enflasyon sonuçtur” teorisinin ekonomi biliminde yerinin olmadığını vurguladı. Şahinöz, yeni ekonomik model nedeniyle oluşan dış ticaret açığının önümüzdeki dönemde cari açık olacağını ifade ederek, yeni ekonomik modelin işe yaramayacağını söyledi. Şahinöz, Türkiye’nin ekonomik büyümesinin nedeninin koronavirüs salgını olduğunu kaydetti. Şahinöz, konuya ilişkin şunları kaydetti: “Faizler düşünce enflasyon artar. Nitekim Türkiye’de de öyle oldu. Bunlar düşünüyor ki kurlar artınca, Türk ürünlerinin yurt dışındaki rekabeti artacak. Türkiye ihracatı 2021 yılında ciddi bir artış gösterdi. Neden arttı, söyleyeyim. Kur politikasıyla ilgisi yok. İhracatının artmasının nedeni Kovid-19 nedeniyle insanlar ihtiyaçlarını erteledi ve ekonomiler açılınca talep patlaması oldu. Bu yüzden ekonomi büyüdü. İhracatçı rekabetçi kur politikası yürümemiştir, nitekim 2022 ilk üç ayında Türkiye 26 milyar TL’lik dış ticaret açığı verdi. Bu açık, cari açığa dönüşecek ve Türkiye bunu nasıl kapatacak? Rusya-Ukrayna savaşı devam ederse ekonomi daha da etkilenecek, çünkü dışarıya bağımlı bir ekonomi var. Savaş nedeniyle enerji, tarım fiyatları da yükseliyor, buna bağlı olarak ham maddelerin girdi fiyatları artıyor, turizm etkileniyor, döviz kurlarını etkiliyor, savaş sürerse ekonomi çok zarar görecek, çünkü Türkiye ekonomisi çok hassas.”
 
MA / Berivan Kutlu