Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Amed Şubeler Platformu, Kanun Hükmünde Kararname’ye (KHK) eklenen ve Olağanüstü Hal’in (OHAL) kaldırılmasından sonra da kamu personelinin kamu görevinden ihraç edilmesinin yolunu açan geçici 35’inci maddeye ilişkin açıklama yaptı. Platform üyelerinin katıldığı açıklamada, “KHK’lar gidecek bir kalacağız" yazılı pankart açılırken, emekçiler sık sık, “Bijî berxwedana kedkaran/Yaşasın emekçilerin direnişi” ve “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganları attı. 

 

Platform adına açıklama yapan Basın Yayın İletişim ve Posta Emekçileri Sendikası (HABER SEN) Amed Şube Sekreteri Yılmaz Tekin, mevcut yönetimin adet çürüdüğü belirterek, yaşanan çoklu krizlerin de her geçen gün derinleştiğini vurguladı. AKP ve MHP’nin krizlerden kurtulmak ve iktidarını korumak için demokrasiyi ortadan kaldırıp ciddi hak gasplarına neden olduğunu vurgulayan Yılmaz, emekçilerin özellikle de bu çoklu kriz karşısında dayanacak gücünün kalmadığını belirtti. 

 

Kamun emekçilerinin OHAL Komisyonları tarafından karşı karşıya kaldığı hukuksuzluklara değinen Yılmaz, “Resmi olarak OHAL kalkmasına rağmen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin marifeti KHK’ler ve torba yasalar sürekli olarak olumlu görünen ancak içerisinde halkın kazanımlarını yok eden gizlenmiş kanunlar çıkararak ülkeyi on yıllarca geriye götürdüler. Bir dönem OHAL komisyonuyla işlenen hukuksuzluklar bakanlıklara devredilerek OHAL korkuları devam ettiriliyor” ifadelerini kullandı. 

 

‘KORKU İKLİMİ SÜREKLİLEŞTİRİLİYOR’

 

OHAL kararlarında yaşanan ihraçların Diyarbakır’da Valilik tarafından devam ettirildiğinin altını çizen Yılmaz, “Korku iklimi süreklileştirilmeye çalışılıyor” dedi. 

 

Hukuksuz diye nitelendiren uygulamaları eleştiren Yılmaz, “Bu uygulamaları yaparken uygulanan ekonomik politikaların eleştirilip halkın bilinçlendirilmesinin önüne geçilmek isteniyor. Konfederasyonumuzun siyasi ve ekonomik krize karşı mücadele programlarını hayata geçirdiği ve üye artışlarının yoğun olduğu dönemlerde bizlere yönelik gözaltı, tutuklama, ihraç ve mobbing gibi baskı yöntemlerinde artışın yaşanması tesadüf değildir. Ağırlıklı olarak geçmişteki yâda şu anki şube yöneticilerinin, aktivistlerin seçilip cezalandırılması, OHAL oyalama komisyonu tarafından hukuka ve anayasaya aykırı bir şekilde ret kararlarının verilmesi KESK’e yönelik baskıların, sindirmenin planlı bir şekilde yürütüldüğünü açıkça göstermektedir. 

 

‘35’İNCİ MADDE LAĞVEDİLMELİ’

 

Hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı, etkin olmayan, denetlenemeyen, kendisini anayasa ve yasalar üstü gören, hükümetin bir organı gibi çalışan ve idari bir mekanizma olan OHAL Komisyonu ve 35/g maddesi kapsamında yürütülen komisyon derhal lağvedilmelidir. Haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraçları istenen tüm arkadaşlarımızın dosyaları herhangi bir ceza verilmeden sonuçlandırılmalı ve bugüne kadar ihraç edilen tüm arkadaşlarımız bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmelidirler. İhraç olan kamu emekçilerinin en sonuncusu dönene kadar mücadeleye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. 

 

Açıklama alkışlar ve sloganlarla son buldu.