ADIYAMAN - Adıyaman’da tütün ekme hazırlığı yapan çiftçiler, hükümetin çıkardığı yasa ile çiftçinin belini kırdığını belirterek, kooperatifçiliğin sonlandırılmasını istedi.
Tütün ve tütün mamullerinin 2002 yılında özelleştirilmesi ve üretiminin kısıtlanmasının ardından tütün piyasası yüzde 90 oranında yabancı şirketlerin eline geçti. Tütünü kendisi eken çiftçilerin satmasının önüne geçmek için ise, 2017 yılında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nda yapılan düzenleme ile Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan "yetki belgesi" alma şartı getirildi. Yetki belgesini alamayan üreticilerin tütün ticareti yapması tamamen yasaklanırken, yetki belgelilerin ise ancak kuracakları kooperatif aracılığı ile satış yapabilecekleri kanuna eklendi. Gelen tepkiler nedeniyle Haziran 2020’ye kadar ertelenen yasa, 2020’de yürürlüğe gireceği dönemde tepkilerin devam etmesi üzerine 1 yıl daha ertelendi. 1 Temmuz 2021 tarihinde yürürlüğe giren yasaya karşı Malatya ve Adıyaman'da binlerce tütün üreticisi eylem başlatmış ve yolları ulaşıma kapattı. “Tirşikçî kapitalistlere hayır” sloganıyla herkese seslerini duyurmayı başaran tütün üreticilerine polis ve askerler müdahale etti, kimileri de gözaltına alınıp tutuklandı. Protestolardan sonra 6 ay daha ertelenen yasa, Ocak 2022’de yürürlüğe girdi.
Kooperatifleşmenin tam manasıyla sağlanamadığı Adıyaman'ın Kömür Beldesi'nde başka şey ekemeyecek kadar küçük arazileri olan yurttaşlar, tütünlerini ekmeye başladı. Üreticiler, tohumları her gün sulayarak ekim yapılacak duruma getirmeye hazırlanıyor. Sadır adı verilen tütünler çimlenmeye ve sulamaya hazırlanırken, üreticiler kara kara düşünüyor. Nüfusun neredeyse yüzde yüzünün tütün ektiği Kömür beldesindeki çiftçiler, üreticilerin rahat bırakılmasını istiyor.
TÜTÜN KALKARSA...
Beldelerinde yüzlerce yıldır tütün yetiştirdiklerini belirten Zeynel Polat, belde halkının geçimini yüzde 80'inin tütüncülükle sağlandığını belirtti. Yaklaşık bin metrelik alanda tütün ektiğini belirten Polat, tütün yasası uygulanılırsa biteceklerini söyledi. Beldenin dağlarına da taş ocaklarının yapılmaya başlandığını belirten Polat, hayvancılık dahi yapamayacak durumda olduklarını ifade etti. Polat, "İnsanların hepsini köle olmaya zorluyorlar. İnsanlarımız tütün yasası gelirse göç etmek zorunda kalır. Tütün sayesinde yüzlerce yıldır nasıl geçimimizi sağlamışsak şimdi yine sürdürürüz" diye konuştu.
'TÜTÜNCÜYÜ RAHAT BIRAKIN'
Tütün sayesinde öğrenci okuttuklarını, hayatlarını idame ettiklerini belirten Polat, Adıyaman merkeze bağlı 120 köyün tamamının geçiminin tütünden sağlandığını belirtti. Polat, "Tütün bu sene oldukça çok. Kooperatifleşme var ve tütünün çoğu bu sene dışarıdan geldi. Adıyaman'ın tütünü elde kalırken, Gürcistan, Rusya ve Yunanistan'dan getiriyorlar. Yerli tütünümüz daha güzel ama elimizde kalıyor. Biz gübre, mazot kullanıyoruz. Biz devletin tütün üreticilerinden elini çekmesini istiyoruz. Türkiye'de satılıyor tütünlerimiz. Kaçakçılık yapmıyoruz. Kendi çevremizde satıyoruz. Burada satılmazsa bile Konya, İzmir, İstanbul gibi yerlerde satılıyor. Tütünümüz diğer ilçelerde satılarak halk geçimini sağlıyor. Tütün yasaklanırsa halk nasıl geçimini sağlayacak. Ekonomik kriz zaten var. Bari insanlar kendi topraklarında rahat çalışsın, rahat doysun. Kömür'de bin ev var. Herkesin 1 dönüm arazisi var" dedi.
150 YILDIR TÜTÜN İŞİ YAPILIYOR
Serhat Karakaş (26) adlı üretici ise, 150 yıldır atalarından öğrendikleri tütün ekiminin sürdürücüleri olduklarını söyledi. Öncelikle tütünün tohumlarını toprağa ekerek sadır yaptıklarını, sonrasında fide halini alan tütünü ektiklerini, sürümünü yaptıklarını, tütün toparlandıktan sonra çapalama yaptıklarını söyleyen Karakaş, ardından her hafta sulayarak 3 ayın ardından mahsul kaldırdıklarını belirtti. Polat, "Bu biçimde hayatımızı devam ettiriyorduk. Okul harçlığımızı çıkarıyorduk. 2017'de yasa çıkararak bunun önünü kestiler. Bu yasanın geri çekilmesi için epey uğraştık ama bir sonuç alamadık. Resmiyette tütün yasak. Bir milyon insanının geçim kaynağı olan tütünü yasakladılar" diye konuştu.
'YÜZDE 80 VERGİ İSTENİYOR'
Tam denetimin sağlanması halinde bir milyon insanın açlığa mahkum edileceğini belirten Karakaş, "Kooperatifleşme serbest piyasanın kaldırılması anlamına geliyor. Normalde biz kaldırdığımız zaman tütünün alıcısı, satıcısı halktı. Artık iktidar kendi tekelindeki insanlara bunu pazarlayacak. Bunun ticaretini 50 bin kişi yapıyorsa, bu sayı 2-3'e düşecek. Şu anda biri Çelikhan, biri Adıyaman merkezde olan 2 kooperatif var. Bunlardan yüzde 80 vergi alınacak. Bu vergi alınırsa üreticiye bir şey kalmayacak. Üretici onun cefasını çekiyor. Bu sıkıntı 2008'de TEKEL'lerin kapanmasıyla başladı. Bu kapanınca kendimiz tütünü bölgeye dağıtarak piyasamızı oluşturduk. Bunun böyle devam etmesini istiyoruz. Bizden vergi istiyorlarsa vergide veririz ama yüzde 80 çok acımasız bir vergi" diyerek yasanın iptalini istedi.
'BU SİSTEMLE GEÇİNEMEYİZ'
Üreticilerden Şiyar Kakaş ise, tütün yetiştirdiklerini ama umutsuz olduklarını ifade ederek, hükümetin çıkardığı yasa ile çiftçinin belini kırdığını söyledi. Sadırlardaki tütünü Mayıs ayında ekeceklerini söyleyen Karakaş, şöyle devam etti: "Ağustos ayına kadar zahmetli bir süreç bizi bekliyor. Kooperatifleşme adı altında halka dayatılacak yasa, çiftçileri, insanları göçertmekten başka bir işe yaramıyor. Tütün ektiğimiz zaman, sattığımız zaman bir şekilde devlete vergi akıyordu. Fakat devlet şu anda kendisi anaparaya konmak için böyle bir sistem getirdi. Bu sistemle de biz geçinemeyecek durumdayız. Ailemin maddi imkansızlıklarından dolayı üniversiteyi bıraktım. Bu sene burada çalışacağız, yine tütün ekeceğiz. Kooperatiflere satacağız, fakat kooperatifleri açan zenginleri daha zengin yapacağız" dedi.
'HÜKÜMET HALKIN AÇ KALMASINI İSTİYOR'
Bu sistemle göç ettirilmeye zorlandıklarını belirten Karakaş, "Halkı fakirlikle, fukaralıkla emirleri altına mı almak istiyorlar? Nasıl bir strateji uygulamak istiyorlar biz de anlamış değiliz. Bu durumda hükümetin halka düşman gözüyle baktığını, halkı ezmek, sindirmek istediğini görüyoruz. Çünkü halkının aç kalmasını isteyen bir hükümet var" diye konuştu.
'KOOPERATİFİN HALKA YARARI YOK'
Tütünün yasaklanmasıyla birlikte beldede yapılan taş ocaklarıyla hayvancılığında bitirilmek istendiğini belirten Karakaş, "Doğayı katledecek şekilde mermer ocakları açılıyor. Hayvancılıkta yapamıyoruz. Bu yasayla birlikte tütünde ekemeyeceğiz, ektiğimiz tütünleri satamayacağız, sattığımızda da bir gelirimiz olmayacak. Hepimizin arazileri ufak araziler. Ektiğimiz tütünlerle karnımızı bile doyuramayacağız. Günümüzdeki zamlar, fiyatlar belli. Mesela bizim evde üniversiteyi okuyan bir ben vardım. Yurt parasını, harç parasını çıkaramayacak duruma geldik" dedi.
Tütün üreticileri olarak kooperatiflerin kaldırılmasını talep eden Karakaş, seslerinin duyulmasını istedi.
MA / Müjdat Can