ANKARA - 8 Mart ve Newroz’da açığa çıkan coşkunun 1 Mayıs alanlarında karşılık bulacağını ifade eden KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, savaşa, işsizliğe ve yoksulluğa karşı “Birlikte değiştireceğiz” dedi.
AKP-MHP bloğunun iç siyasetteki yönetememe krizi, yaklaşan seçimler öncesinde iktidar cenahını tedirgin ederken, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, Newroz’da açığa çıkan mesaj ve mücadele kararlılığı 1 Mayıs’a taşınıyor. Tüm kentlerde coşkuyla kutlanması beklenen 1 Mayıs İşçi Bayramı öncesi, siyasal ve toplumsal muhalefet hazırlıklarına hız verirken; Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, alanlarda “Birlikte değiştireceğiz” mesajı verdi.
NEWROZ MOTİVASYONU
Yaklaşan 1 Mayıs'ı son yıllara nazaran en kitlesel ve coşkulu haliyle karşılayacaklarını dile getiren Bozgeyik, uzun zamandır toplumsal muhalefete ve düşünce özgürlüğüne yönelik yoğun bir baskı ve şiddet politikasının olduğuna dikkat çekti. Kadın kazanımları ve mücadelesine yönelik baskıların da artmasıyla birlikte 8 Mart’la başlayan eylemsellik pratiklerinin güçlü bir biçimde açığa çıktığını hatırlatan Bozgeyik, 8 Mart'ta ortaya konulan coşkunun; “Dem dema serkeftinê ye” şiarıyla gerçekleştirilen Newroz alanlarına yansıdığını ifade etti. Bozgeyik, “Eşitlik, özgürlük ve adalet isteyen milyonlarca emekçi, kadın ve genç, baskı politikalarına karşı Newroz alanların taleplerini yükseltti. 8 Mart ve ardından gelen 21 Mart’ın motivasyonu, 1 Mayıs’ta daha belirgin bir biçimde karşılık bulacak” dedi.
KAYNAKLAR SAVAŞA HARCANIYOR
Ekonomik krize değinen Bozgeyik; Sudan, Venezuela, Lübnan ve Suriye gibi ülkelerden sonra dünyada en fazla enflasyonun Türkiye’de yaşandığını belirtti. Giderek daha fazla yoksullaşan bir Türkiye gerçekliği olduğuna vurgu yapan Bozgeyik, buna rağmen hala ülke kaynaklarının güvenlikçi savaş politikalarına harcadığını söyledi. Bozgeyik, devamında şunları söyledi: “Tabii dünyada da özellikle Rusya’nın Ukrayna'ya yönelik başlatmış olduğu saldırılar neticesinde ekonomik krizler hız kazandı. Ancak AKP iktidarı, Türkiye’de yaşanan krize ilişkin bunu bir bahane haline getirerek kendi sorumluluklarını ötelemeye çalışıyor. Bunun ötesinde Irak’a yönelik başlatılmış olduğu saldırılarla da kaynaklarımız emekçilerin acil ihtiyaçlarını karşılamak yerine yine savaşa harcanıyor.”
‘BİRLİKTE DEĞİŞTİRECEĞİZ’
Yoksulluğa, savaşa, sömürüye, baskılara ve güvencesizliğe karşı mücadeleyi büyütmek için 1 Mayıs'ta alanlarda olacaklarını dile getiren Bozgeyik, “Kürtler, Aleviler, emek-demokrasi ve meslek örgütleri gibi tüm toplumsal kesimlerle, ‘Birlikte değiştireceğiz’ şiarıyla 81 ilde eylem ve mitingler düzenleyerek, iktidarın politikalarını teşhir etme ve yeni bir toplumsal yaşam inşa etme taleplerimizi yükselteceğiz. Bu düzeni birlikte değiştireceğiz” vurgusu yaptı.
YÖNETEMEME KRİZİ DERİNLEŞİYOR
İktidarın yönetememe krizinin derinleştiğini ve giderek belirginleşen çöküş sürecinde olduğunu belirten Bozgeyik, “Türk-İslam sentezci, faşist, popülist, otoriter bu rejimin 20 yıldır uyguladığı politikalar artık sonuç vermezken, kendi tabanını da konsolide edemiyor. Bu nedenle Newroz sonrasında başlatmış olduğu gözaltı ve tutuklama operasyonları ile HDP’ye açılan kapatma davası gibi baskı politikalarını arttırarak ömrünü uzatmaya çalışıyor. Ancak tarihte buna benzer iktidarların geldiği son noktaları hepimiz gördük. Artık ne yapsalar da AKP-MHP iktidar bloğu çöküşten kurtulamayacak. Seçimlerde Türkiye halklarının artık bu iktidardan kurtulması gerekiyor” diye konuştu.
‘TOPLUMSAL YAŞAM’ VURGUSU
Yaşanan çoklu krizlerden iktidarın sorumlu olduğunu sözlerine ekleyen Bozgeyik, bu nedenle bir an önce erken seçime gidilmesi gerektiğini söyledi. Yoksulların, gençlerin ve kadınların iktidarı artık desteklemediğini ifade eden Bozgeyik, bu bakımdan iktidarın önümüzdeki seçimlerde başarı elde etmesinin mümkün olmadığının altını çizdi. Bozgeyik, şöyle devam etti: “Türkiye’nin demokratikleştirilmesi, toplumsal muhalefetin önündeki engellerin kaldırılması ve eşit yurttaşlığın güvence altına alındığı bir ülkede yaşayabilmemiz için AKP-MHP iktidarından uzaklaşmak gerekiyor. Bu açıdan 1 Mayıs, seçime giderken toplumsal muhalefet açısından bir final niteliği taşıyor. Ezilenlerin ortak mücadelesini yükselttiği ve asgari müştereklerde alanlarda yan yana durduklarının bir göstergesi olacaktır. Bizler KESK olarak 21 Mart'ta nasıl kitlesel bir katılım sağladıysak 1 Mayıs’ın da güçlü bir biçimde geçmesi açısından hazırlıklarımıza başladık. Mahallelerde, iş yerlerinde, pazarlarda ve diğer tüm toplumsal alanlarda yoğun bir şekilde çalışıyoruz.”
“Birlikte değiştireceğiz” şiarıyla hareket ettiklerini ifade eden Bozgeyik, “Bu düzende artık yaşamak istemiyoruz. Yeni bir toplumsal yaşamı inşa etme noktasında herkesi mücadeleye davet ediyoruz” diye seslendi.
‘ÜÇÜNCÜ SEÇENEK YARATILMALI’
Ortak mücadele vurgusuyla bir araya gelen 8 siyasi parti ve kurumun sürdürdüğü ortak mücadele görüşmelerinin önümüzdeki süreç için kritik bir yer edindiğini belirten Bozgeyik, siyasetin inşasında işçi ve emekçilerin rollerinin önemine değindi. Türkiye’nin iki kutup arasında sıkıştırılmaya çalışıldığını hatırlatan Bozgeyik, şunları söyledi: “İşçi ve emekçilerin taleplerini hayata geçirebilecek yeni seçeneklere ihtiyaç var. Siyasal partilerin seçim öncesi ortaya koydukları tutum belgelerine de baktığımızda, Türkiye'de sol-sosyalist muhalefet ve ötekileştirilen tüm kesimler açısından başka bir yolun mümkün olduğu görünüyor. Bu yolda da emekçilerin kendi sözlerini söyleyebildiği, siyasete doğrudan müdahil oldukları bir sürecin açığa çıkması gerekiyor. 3’üncü bir seçeneğin yaratılması, emekçilerin lehine sonuçlar çıkaracaktır.”
SAVAŞA KARŞI ALANLARA
Bozgeyik, 1 Mayıs’a katılım çağrısında bulunarak, “1 Mayıs’a giderken savaşa, işsizliğe ve yoksulluğa karşı ‘Birlikte değiştireceğiz’ şiarıyla omuz omuza alanlarda olmaya davet ediyorum. İktidara sözümüzü söylemenin tam da zamanıdır” dedi.
MA / Fırat Can Arslan