DİYARBAKIR - Diyarbakır’da 1 Mayıs’ta savaşa ve sömürüye karşı düzenlenecek mitinge katılım çağrısı yapan DTK, TJA, DBP ve HDP ile sivil toplum örgütleri, “Savaşa karşı emek dayanışmasını büyütelim” açıklaması yaptı.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Sözcüsü Ebru Günay, milletvekilleri Remziye Tosun, İmam Taşçıer, Özgür Kadın Hareketi (TJA), HDP Diyarbakır İl Örgütü ve sivil toplum örgütleri temsilcileri, kentin Yenişehir ilçesinde bulunan İstasyon Meydanı’nda Pazar günü düzenlenecek 1 Mayıs İşçi Bayramı mitingine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde yapılan toplantıda, "Faşizme, savaşa, sömürüye karşı 1 Mayıs'a" yazılı pankartı asıldı.
Ortak toplantıda açıklamanın Kürtçesi DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Türkçesi DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz tarafından okundu.
'BU SAVAŞ ÇÖKÜŞLERİ OLACAK’
KDP-Türkiye ortaklığında sınır ötesine yönelik saldırılara değinen Aydeniz, “Bu savaş devam ettikçe, daha çok ekonomik krizler, emek sömürüsü ve kadın katliamları yaşanacak. Bütün geleceğini bu savaşta görenler bilmelidirler ki bu savaşlar daha çok çöküşleri anlamına gelecek. Bu 1 Mayıs alanları, savaşa karşı barışın birlikte büyütüleceği alanlar olmalı. Bu iktidar halklara karşı politika yürütmüyor. Halklar bu mücadeleyi birlikte yürüterek bu saldırılara cevap olacaktır” dedi.
SORUNLAR DERİNLEŞTİRİLDİ
Aydeniz, geçmişten günümüze işçilere, emekçilere, kadınlara, halklara ve ötekileştirilmiş kimliklere karşı yürütülen baskı, sindirme ve katliam politikalarının AKP-MHP ittifakıyla yoğunlaşarak devam ettiğini söyledi. İktidarların yürüttüğü savaş politikalarının ülkeyi ekonomik krize sürüklediğini ifade eden Aydeniz, “Özellikle Kürt sorununu çözümü noktasında ‘güvenlik’ politikalarına başvurması sorunu daha da derinleştirdiğini son 40 yılda deneyimledik. Buna karşın diyalog ve müzakere yolunun Kürdistan ve Türkiye toplumu üzerinde siyasi ve ekonomik olarak olumlu sonuçlarına da toplum olarak tanık olduk” diye konuştu.
ÜLKE KAOSA SÜRÜKLENİYOR
7 Haziran 2015 seçimlerini hatırlatan Aydeniz, “Tek başına iktidar olamayan AKP ülkeyi şiddet sarmalında kaosa sürükleyerek tek adam rejimini inşa etmeye çalıştı; darbe girişimiyle birlikte OHAL ve KHK yoluyla işçiyi, emekçiyi açlığa ve yoksulluğa mahkum ederek cezalandırmak istedi. Aynı zihniyet çöktürme planıyla Kürtleri ve demokrasi güçlerini siyaset dışı bırakmaya çalışırken, kayyım sistemiyle de Kürt halkının iradesini gasp etti. Bugün ise AKP-MHP iktidarı, tükenmekte olan siyasi ömrünü, aynı şekilde şiddet, savaş ve kutuplaştırma politikası üzerinden uzatmaya çalışmaktadır ancak kadınlar 8 Mart’ta, Kürt halkı Newroz alanlarında bir kez daha gösterdi ki iktidarın baskı ve çöktürme politikaları asla sonuç vermeyecektir” ifadelerini kullandı.
KAYNAKLAR YANDAŞA
Ukrayna-Rusya arasında yaşanan savaşa değinen Aydeniz, şunları söyledi: “Bu savaşta bir yandan ‘barış elçisi’ rolüne soyunarak dünya kamuoyunda yerle yeksan olmuş itibarını kazanmaya çalışırken, öte yandan Kürdistan ve Ortadoğu coğrafyasında savaş ve işgal politikasını en üst düzeye çıkarmak istemektedir. İçerde ve dışarda savaş siyaseti yürüten bu iktidar, ülkenin kaynaklarını yandaşlarına peşkeş çekerken işçilere ve emekçilere açlığı ve yoksulluğu dayatmaktadır. İktidarın milliyetçi, cinsiyetçi ve barışı hedef alan, savaşı dayatan, halkları ayrıştıran emeği sömüren politikalarına karşı birlik ve dayanışma içinde mücadelemizi büyütmeliyiz” şeklinde konuştu.
1 MAYIS’A ÇAĞRI
1 Mayıs’ta İstasyon Meydanı’nda düzenlenecek mitinge katılım çağrısı yapan Aydeniz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Etnik ve inançsal kimliği fark etmeksizin, işçilerin, köylülerin, emekçilerin ortak mücadelesinin toplumsal bir karakter kazandığı gün olma özelliğiyle, emekten yana olan herkesi; Türkiye'nin ve Kürdistan'ın her yerinde dilimiz, kimliğimiz ve rengimizle talana ve emek sömürüsüne karşı alanlara çağırıyoruz. İş yerlerinde işçi sağlığı ve güvenliğinin sağlanarak iş cinayetlerini önlemek, göçmen işçilerinin ucuz iş gücü olarak görülüp sömürülmesini durdurmak, çocuk işçiliğinin son bulması, hak ve ifade özürlüğünü haykırmak, Ortadoğu'da barış ve kardeşliğin arzusunu haykırmak, Kürt sorununu eşitlik ve özgürlük temelinde siyasal çözümü ve ekonomik krizin yarattığı işsizlikle mücadele etmek, savaş ve yıkıma karşı direnişi ve emek dayanışmasını büyütmek, emekçiler olarak halkların kardeşliğini ve işçilerin birliğini inşa etmek için, 1 Mayıs’ta alanlardayız.”